Her gün o kadar değişik, hızlı ve karmaşık bir gündeme uyanıyoruz. Yoğun medya ve sosyal medya bombardımanı gündemin içinde kaybolmamıza neden oluyor. Odak sorunu yaşıyoruz ve toplumun her kesiminde odak kayması yaşanıyor.
Haberler sosyal medya üzerinden hızla yayılıyor. Kişisel görüşler hızla kutuplaşıyor. Gerçek bilgiye erişmek neredeyse imkansız. Gündem konuları uçlarda ve taraflı yorumlanıyor. Toplumsal hafıza ve bireysel düşünce yapıları olumsuz etkileniyor. Kirli bilgi düşünceleri kirletiyor.
Bireyler geleceğin belirsizleşmesi, kaotik gündem konularının hızla değişmesi nedeniyle içsel barış ve ruhsal dengelerini korumakta zorlanıyorlar. Karmaşa içinde adeta kayboluyoruz. Kendimizi dinleyip huzuru nasıl bulabileceğimize ilişkin içsel bir bakış açısı geliştirmemiz her geçen gün imkansızlaşıyor.
Toplumun birlik duyguları hasar aldı. Dayanışma her geçen gün zorlaşıyor. Zorluklarla beraberce başa çıkma duygusu giderek azalıyor. Dayanışma ve birlik duygusunun nasıl inşa edileceği konusunda da ortak bir karar oluşturulamıyor. Herkes her olayda kendi referansları ve deneyimleri ile başka başka ve birbiriyle iç içe geçemeyen yöntemler öneriyor. Aynı gündem hem sorunun odağı hem çözümün odağı konusunda da bireyleri birbirine karşı keskinleştiriyor.
Gençliğin gelecek kaygısı büyümeye devam ediyor. Bu gençlerin bu kaygılarını daha iyi anlayıp, toplumsal yapının onları nasıl etkilediğine çıkarımlar üzerinde de uzlaşılamıyor. Oysa sorun belli. Fırsat eşitliğinin önündeki bariyerler. Eğitim eşitsizliği, işsizlik ve ekonomik belirsizlik konularını konuşmak, gelecek kaygısıyla başa çıkabilmek için ilham verici stratejiler üretmek de bireylerin içinden gelmiyor.
Dünya’yı ve ülkemizi sarmalayan küresel ve yerel sorunlar içinde kaybolmak, gündem bunalımı yaşamak işin kolay tarafı. Oysa; toplumsal krizler tarihin her döneminde birlik ve dayanışmanın, bireyler ve topluluklar arasındaki en güçlü bağların oluşmasına katkı sunmuştur. Toplumsal dayanışmanın oluşturduğu umut ve dayanışmanın gücü bütün sorunları bütün zamanlarda kalıcı çözümlere ışık tutmuştur.
Kaosun içinde nasıl bir arada kalabiliriz? Ortak paydalarımız üzerinden oluşturacağımız birlik ile zor zamanların geçici çözümlerini değil, tüm zamanların kalıcı çözümlerini nasıl oluşturabiliriz?
Toplumsal birlik ve dayanışmanın eksenine empati oturmalıdır. Kişisel empatinin ötesine geçerek toplumsal duyguya dönüşen bir empati, duyarlılık oluşturacağından büyük farklar oluşturma ihtimalleri artmaktadır. Bazen bir küçük söz, bir küçük eylem hem bireyin iç huzuru hem de dayanışmanın kandilini tutuşturabilmektedir.
Yaşadığımız felaketler bizleri birbirimize daha da yakınlaştırdı. Toplumsal dayanışma bireysel bir tavrın ötesine geçerek ortak bir anlayış ve idealler etrafında birleşme ihtimallerini artırdı. Birbirimizin farklılıklarını kucaklamak ve kriz anlarında daha güçlü olabilmenin temelleri güçlendi. Dayanışma ruhunun derinleşmesi karanlık günleri aydınlattı.
Dayanışmalar kriz anlarıyla sınırlı olmamalı. Krizlerin zamanla alışkanlık halini aldığı bir ortamda, sürekli olarak toplumsal birliktelik ve dayanışmayı geliştirmeliyiz. Birbirimize her an dokunmalı, birbirimize sıkı sıkıya sarılmalı, toprağımıza ve kültürümüze sahip çıkmalıyız.
Bireyin kişisel güçlülüğü bütün yaşamında ve bütün ilişkilerinde nasıl belirleyicilik unsuruysa, toplumun güçlülüğü de yakın ve uzak çervesinde yani küresel düzeyde belirleyicilik unsuru olmayı sağlamaktadır. Küresel belirleyicilik ile ortaya çıkan bu gücün, toplumun her bireyine olumlu yansımalarını görmemek mümkün değildir.
Birlik ve dayanışma çağrısı, zor zamanların geçici dayanışmanın kalıcılığının altını çizen bir çağrıdır. Birlikte daha güçlüyüz.
Toplumumuz, yangınlar, seller ve depremlerde el ele tutuştu. Kendi canından can malından mal gitmiş gibi aynı acıyı hissetti. Dayanışmanın en özenli halini hep birlikte gördük. Narin kızımız ve yenidoğan ünitelerinde ölüme gönderilen bebeklerin faillerine aynı nefreti duyduk ve en etkili tepkileri verdik. Her şeye rağmen vicdan ve merhametimiz gerçekten alkışlanasıydı.
Yine birlik olma zamanı, Yine dayanışma zamanı. Yine birbirimizi kör kuyulardan çıkarma zamanı.
Av. Yasemin BAL
+905327744200