ÖNCE TÜSİAD MESELESİ
Adalet bakanı “gözaltı yok. İfadeye çağırıldılar” dedi. Ancak görüntüler ortada.
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras’ın koluna polisler girdi, kameralara özellikle fiili gözaltı görüntüsü verildi ve mahkemeye götürüldüler.
Herhalde bir anda koşarak kaçacakları düşünüldü !
Üstelik bundan önce, yani “davet edildikten sonra” polis aracına bindirildiler ve bu şekilde adliyeye intikal ettiler. (ettirildiler)
Zamanlama konusu da dikkat çekti. Önce Cumhurbaşkanı grup toplantısında konuştu, beklendiği gibi TÜSİAD’ı topa tuttu ve hemen ardından polis nezaretinde “davet” geldi.
Adalet Bakanı “soruşturma zaten başlamıştı. Gözaltı yok. Davet sadece denk geldi” diyor ama zamanlama manidar.
Bu durumda soru şu: Bu şekilde ifadeye götürülmeleri için talimatı kim, böyle bir zamanlamayla ve en önemlisi neden verdi.
İSTANBUL’UN KARLA İMTİHANI
Kar yağışı başladığında İstanbul tam anlamıyla kilitlendi. Ana yollar karla kaplı değildi ama trafik durdu. Çile kelimesi uygun düşer.
Evime dönmeye çalışırken 20 dakikalık yolu katetmem 4 saati buldu. Bu sadece benim halim. Ama görmüşsünüzdür. Şehr-i İstanbul’un her köşesi “durdu”
Yetkililer, belediye başkanları ise uyarıya rağmen araçları ile trafiğe çıkanları suçladı.
Benim yolculuğum bir yana, yol boyunca, okuldan çıkan öğrencilerin kar altında yürüyerek bir yere ulaşma çabasına, perişan haldeki çaresizliğine şahit oldum.
İkinci gün okullar tatil edildi.
Peki, yağışın geleceği, hem de kuvvetli geleceği biliniyordu. Neden okullar ilk gün tedbir niyetine kapatılmadı ?
Efendim kar beklenen saatten erken gelmiş de o nedenle gafil avlanmışız !
İnanan çıkar mı bilmem ama Sayın Kar, randevusuna erken gelmiş !
O nedenle gafil avlanmış, hazırlıksız yakalanmışız !
AK PARTİ’DE KONGRE, CHP’DE ÖN SEÇİM
Siyaset kazanı kaynıyor. Bu bizim için verimli bir haber ortamı anlamına geliyor. Ama aynı zamanda Ankara’da herkes ya kendi yolunu açmaya çalışıyor ya da başıma ne gelecek diye kara kara düşünüyor.
Kabinede değişiklik konusu çok sıcak. Hatta Ak Parti’de listelerin Erdoğan’ın masasında olduğu belirtilip “gidecekler-gelecekler” listeleri ortaya çıkıyor. Delege listesinde ise eş-dost-akraba kontenjanına özellikle dikkat çekiliyor.
CHP’ye gelince.
Ön seçim sürecinde Cumhurbaşkanı adayı olarak Ekrem İmamoğlu önde görünüyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, doğrudan olmasa da dolaylı yönden bunu ifade etti. Kaldı ki İmamoğlu gerekli imzaları topladı. Nitekim ben bu yazıyı kaleme alırken İmamoğlu ön seçimde Cumhurbaşkanı adaylığı başvurusunu yaptı bile.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ise bir açıklama yaptı ama doğrusu aday olup olmayacağı tam olarak anlaşılamadı.
Bir de Dursun Çiçek’in adaylığı var.
Dedikodular, yorumlar aldı başını gitti.
Önerim şu : Böyle dönemlerde sağlam kaynaklardan gelen muteber haberler çıkar. Bu tamam. Ama yönlendirmeye, siyasi iklimi etkilemeye, algı oluşturmaya ve propaganda yapmaya yönelik haberler de çıkar.
Medyanın hali de ortada. Kimseyi zan altında bırakmak istemem ama bazıları hariç, çoğu kendi mahallerine kazık çakmış vaziyette.
Duruma dikkatle yaklaşmak ve her “dedikoduya” inanmamak gerekiyor.
Sevgi ve saygılarımla.