ÖCALAN’IN ÇAĞRISI AMA ÖNCE ENFLASYON Kuşkusuz geride kalan günlerin ana gündem maddesi Abdullah Öcalan’ın çağrısı. O konuya geleceğiz ama önce sokağın gündemi. Yani enflasyon. Yani cepteki yangın.  Basit bir durum var. Enflasyon düşüyor(muş) ama fiyatlar artıyor.  Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek hedeflere doğru emin adımlarla yürüdüğümüzü, her şeyin iyi gittiğini, dert üstü, murat üstü olduğunu söylüyor. Şubat ayı verileri açıklandıktan sonra Mehmet Şimşek “Vatandaşlarımızın alım gücü ve gelir durumlarını kalıcı olarak iyileştirecek olan fiyat istikrarına ulaşmak için politikalarımızı kararlılıkla uygulayacağız” dedi.  Yani halimiz, bir süre daha “kararlılıkla” böyle kalmaya devam edecek.  Buraya kadar tamam.  Peki enflasyon geçekten düşüyor mu ?  TÜİK’e göre cevap evet (miş) Durum şu : TÜİK’E göre enflasyon %39,05, ENAG’a göreyse %79,51. Aradaki makas kapanmadı.  PEKİ ÇARŞIDA-PAZARDA DURUM NE ? Bu sorunun yanıtını hepimiz biliyor ve yaşıyoruz. TÜİK, gıda enlasyonunu 7. sırada gösteriyor ama cepteki yangın sürüyor. TÜİK kağıt üstünde enflasyonun düştüğünü öne sürse de fiyat etiketleri ve etiketlerdeki günlük, hatta anlık değişimler kurumu yalanlıyor. Ramazan alışverişi de aynı durumda. Esnaf “ramazan boyunca fiyatlar artmayacak” deyip MÜJDEYİ veriyor ama “kesin bir şey söyleyemiyoruz” diye ekliyor ! TÜİK’in açıklamaları emekliyi, memuru, maaşları doğrudan etkilediği için gerçekle bağdaşmadığı belirtilen TÜİK, uzun süredir eleştirilerin odağında. TÜİK bir de “emekli maaşları bizim yetkimizde değil” diye bir açıklama yaptı. Yaptı iyi mi ! MAHKEMELİK OLDULAR Özetin de özetiyle durum şu : Davalık olan TÜİK enflasyon verilerini açıkladı ve tartışma, sona ermek bir yana iyice alevlendi.  ÖCALAN’IN ÇAĞRISI PKK elebaşı Abdullah Öcalan beklenen çağrısını yaptı. Ayrıntılara girmeyeceğim ama özetle terör örgütünden silah bırakmasını, hatta tüm birimlerin kendini feshetmesini istedi. Bir de kendi ifadesiyle “ateşkes meselesi” var. Bu çağrılara uyulup uyulmayacağını zaman gösterecek. (sonuç ne olursa olsun bu konudaki birçok çarpıcı soru, yanıtlar ve yorumlarla SÖZ Haber Müdürü Aykut Metehan’ın köşesinde) Çağrı AK PARTİ içinde de tartışma ve uyarıları beraberinde getirdi. Örneğin eski AK Parti Milletvekili Şamil Tayyar “bu çağrının ek protokolü söz konusu mu, genel af, Anayasa değişikliği, umut hakkı gündeme gelir mi” diye sorup uyardı. “Süreç, Suriye’de PKK’ya devlet hediyesi üretmemelidir” Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu sosyal medya hesabında “yolun açık olsun Türkiyem” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sürecin TBMM çatısı altında ele alınması gerektiğini belirtip “Kürt meselesinin TBMM çatısı altında, toplumun tüm kesimlerini kapsayarak şeffaflıkla ele alınması ve çözülmesi yönündeki tavrımızı koruyoruz” ifadesini kullandı.  Avrupa Parlamentosu gelişmeleri olumlu buldu. Raportör  Nacho Sanchez Amor çağrıyı “bu tarihi bir adım” sözüyle değerlendirdi.  EYVAH ! BEYAZ SARAY YAPILANLARI BEĞENDİ VE ÖVDÜ  Beyaz Saray, “sorunlu bölgeye barış getirmeye yardımcı olacağına inanıyoruz” diye bir açıklama yaptı.  Duruma bakar mısınız. Bölgeyi tam anlamıyla karıştıran, PKK-YPG ile iş birliği yapan, çıkarı uğuna savaşları sürdüren, bölgede on yıllarca sürecek derin yaralar açan ABD yine barıştan söz ediyor ! İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ise sert çıktı.  Söze “eğer buna dur demezsek Türk vatandaşları tutsak olacaktır diye başladı Atatürk’ün sözlerinden alıntı yaptı : İktidara sahip olanlar gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zarüret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir….  Yetmedi.  Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy, canlı yayında, “tarihi çağrıyı yapan Devlet Bahçeli NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ’NE ADAY GÖSTERİLMELİ” deyiverdi ! Sizi bilmem ama bana her şey, nasıl sonuçlandığını gayet iyi hatırladığımız çözüm sürecini hatırlatıyor.  Unutmadan bir de Salih Müslim meselesi var. GAZETECİ NEVŞİN MENGÜ’YE SALİH MÜSLİM CEZASI 14 Kasım 2024’te sosyal medya hesabında hakkında kırmızı bülten olan PYD adlı örgütün yöneticisi Salih Müslim röportajını paylaştığı ve bu şekilde örgüt propagandası yaptığı iddia edilen Nevşin Mengü’nün yargılandığı dava karara bağlandı. Tutuksuz yargılanan Mengü, duruşmaya katılmadı. Ancak avukatları oradaydı. Mengü’nün avukatları, müvekkillerinin üzerine atılı suçu kabul etmediklerini belirtip beraatini talep etti. 1 YIL 3 AY HAPİS CEZASI Savunmaların ardından kararı açıklayan mahkeme heyeti, Mengü’yü basın ve yayın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak suçundan; oy çokluğu ile 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. ARŞİV YALAN SÖYLEMEZ  Kısa bir arşiv taraması ise Türkiye’nin Salih Müslim ile ilgili tavrının çok farklı olduğunu ortaya koyuyor. Müslim Türkiye’ye gelmiş ve ziyaret büyük yankı bulmuştu. Tarih 30.07.2013 O dönemde Dışişleri Bakanı olan Ahmet Davutoğlu, PYD başkanı Müslim’in ziyaretinin önceden planlandığını belirtip Müslim’in verdiği mesajların Türkiye’nin prensipleriyle uyumlu olduğunu söylemişti.  NTV’nin 04.10.2014 tarihli haberi ise ara verilen ziyaretlerin yeniden başladığını anlatıyordu.  Haber şöyleydi :  “PYD Lideri Salih Müslim Türkiye'ye gelerek görüşmelerde bulundu. Edinilen bilgilere göre görüşmenin zeminini HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ile Başbakan Ahmet Davutoğlu arasındaki görüşme oluşturuyor. Yani zamanında kullanışlı bir araç olarak görülen, Türkiye’ye davet edilen Müslim, bugün hapis cezası vesilesine dönüştü.  GÜNLERİN TORTUSU Emekli Yılı : Sonuç ortada.  Dünya Kadınlar Günü : Hala her gün şiddet görüyor ve öldürülüyorlar. Aile Yılı : Trenlerde indirim “müjdesi” verildi. Dilerim bu son maddenin akıbeti, yukarıdakiler gibi olmaz.  Sevgi ve Saygılarımla Erhan ERTÜRK