Valilikten İzin Alamayan CHP'den 'Filistin' Protestosu!

Siyaset 09.02.2025 - 14:36, Güncelleme: 09.02.2025 - 14:36 403 kez okundu.
 

Valilikten İzin Alamayan CHP'den 'Filistin' Protestosu!

CHP, geçtiğimiz günlerde Galata Köprüsü'nde 'Filistin Yürüyüşü' yapmak için Valilikten izin istemişti fakat İstanbul Valiliği, yürüyüşe izin vermemişti. Bahsi geçen olayın ardından CHP’liler protesto için Eminönü’nde toplandı. Yapılan protestoda Özgür Çelik, "Buradan soruyoruz Filistin davasına yıllarca kendi siyasetinin bir aracı olarak kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan neden suskundur?" dedi.
CHP, Galata Köprüsü’nde Filistin için yürüyüş yapmak istemiş ancak İstanbul Valiliği'nden izin çıkmamıştı. Bunun üzerine CHP, Eminönü'nde Gazze için basın açıklaması yapmaya karar verdi. CHP’lilerin basın toplantısı için toplanmaya başladığı sırada, polis köprünün tüm girişlerini kapadı ve CHP'liler Eminönü Meydan'da toplandı. "TARİHİ YARIMADA POLİS ABLUKASINDA" Alanda konuşan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, "Alana getirmek istediğimiz ses sistemlerine izin verilmedi, tarihi yarımada şu an polis ablukası altında" ifadelerini kullandı.  "BUNUN ADI SÜRGÜNDÜR VE BU SOYKIRIM POLİTİKASIDIR" Özgür Çelik'in konuşması şu şekilde: "Filistin halkı 80 yıldır zulme ve katliamlara, işgale ve sürgünlere karşı direniyor, bugün de Gazze’den tehcir edilme tehlikesiyle karşı karşıyalar. Bu zulme sessiz kalmayacağımızı, burada bir basın açıklaması ve kısa bir yürüyüş yapacağımız bilgisini ilgili makamlarla ve kamuoyuyla paylaştık. Ancak ne yazık ki yine bir çifte standartla karşı karşıya kaldık. Daha önce Galata Köprüsü'nde iktidara yakın kişi ve kurumlara gösteri yapılmasına izin verenler açıklamamıza yasaklama getirdiler. Ancak yasaklamaya rağmen basın açıklaması yapmak kararımızdan geri adım atmadık ve birlikte buradayız. Basın açıklamamızı yasakladılar. Bu yasaklamayı yapanları şiddetle kınıyoruz. Yetkilileri tüm siyasi partilere durumlara eşit davranmaya davet ediyoruz. Değerli yurttaşlarımız, son yıllarda Gazze'de yaşanan bir savaş değil bir soykırımdır. İsrail dünyanın gözünün önünde çocuk demeden, kadın demeden katliamlar yaptı. Son bir buçuk yılda Gazze'de 50 bine yakın insan katledildi, 2 milyondan fazla insan yerinden edildi. Gazze yerle bir edildi. Hastaneler, okullar yollar hatta çadırlar hedef alındı bombalandı, şehirlerin alt yapısı yok edildi. Üstelik bunların hepsi tüm dünyanın gözünün önünde gerçekleşti. Buna dünya ne yazık ki sessiz kaldı. İsrail uluslararası hukuku hiçe sayarak soykırım ve katliamlar gerçekleştirdi. Bu katliamlar insanlık tarihine kara bir leke olarak geçti. Peki, bu katliamların yaşandığı esnada ülkemizdeki siyasi iktidar ne yaptı? Kamuoyu baskısı sonucunda İsrail'le ticareti durdurduğunu açıkladı. Ancak Metin Cihan başta olmak üzere gazeteciler ve araştırmacılar İsrail'le ticaretin devam ettiğini ortaya koydular. Görüyoruz ki üçüncü ülkeler üzerinden İsrail'e dolaylı yollardan ticaret devam ediyor. Bu ticareti protesto eden gençler gözaltına alınıyor. İktidara soruyoruz ticaretin durduğunu söylüyorsunuz ama gemiler hala İsrail'e gidiyor, bu nasıl ambargodur? Eğer gerçekten İsrail'in işgal ve soykırım politikalarına karşıysanız neden sevkiyat yolları halen açık durumda? Sadece iç kamuoyunu kandırmak için mi ticaretin durduğunu söylüyorsunuz? Meclis'te İsrail'e ticaretin araştırmasına yönelik önergeler verildi, bu önergeleri iktidar neden reddetti? Biliyoruz ki mitinglerde attıkları nutuklar, meydanlarda yaptıkları şovlar sahte bir Filistin duyarlılığından ibaret. Filistin davasından siyasi rant devşirenlerin bu ikiyüzlü tutumları son günlerde özellikle son haftalarda çok daha fazla açığa çıktı. Bugünlerde Filistin halkı emperyalist güçler tarafından sürgün edilmek isteniyor. ABD başkanı Trump, Filistin halkını Gazze’den Mısır'a ve Ürdün'e zorla gönderme, ülkesine el koyma planları yapıyor. Bunun adı sürgündür ve bu soykırım politikasıdır. Filistinlilerin vatanlarından koparmak ülkelerini gasp etmek isteyen bu anlayışı kınıyoruz. Bu topraklar Filistinliler’e dedelerinden, atalarından emanet. Onlarca yıl yaşam savaşı verdi Filistinliler, topraklarını savundular. Şimdi Filistinlilerin tarihi mücadelesini yerle bir etmek istiyorlar.Buradan soruyoruz Filistin davasını yıllarca kendi siyasetinin bir aracı olarak kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan neden suskundur? Sayın cumhurbaşkanının aklına Filistin davası sadece seçim zamanları mı gelmektedir?"
CHP, geçtiğimiz günlerde Galata Köprüsü'nde 'Filistin Yürüyüşü' yapmak için Valilikten izin istemişti fakat İstanbul Valiliği, yürüyüşe izin vermemişti. Bahsi geçen olayın ardından CHP’liler protesto için Eminönü’nde toplandı. Yapılan protestoda Özgür Çelik, "Buradan soruyoruz Filistin davasına yıllarca kendi siyasetinin bir aracı olarak kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan neden suskundur?" dedi.

CHP, Galata Köprüsü’nde Filistin için yürüyüş yapmak istemiş ancak İstanbul Valiliği'nden izin çıkmamıştı. Bunun üzerine CHP, Eminönü'nde Gazze için basın açıklaması yapmaya karar verdi. CHP’lilerin basın toplantısı için toplanmaya başladığı sırada, polis köprünün tüm girişlerini kapadı ve CHP'liler Eminönü Meydan'da toplandı.

"TARİHİ YARIMADA POLİS ABLUKASINDA"

Alanda konuşan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, "Alana getirmek istediğimiz ses sistemlerine izin verilmedi, tarihi yarımada şu an polis ablukası altında" ifadelerini kullandı. 

"BUNUN ADI SÜRGÜNDÜR VE BU SOYKIRIM POLİTİKASIDIR"

Özgür Çelik'in konuşması şu şekilde:

" Filistin halkı 80 yıldır zulme ve katliamlara, işgale ve sürgünlere karşı direniyor, bugün de Gazze’den tehcir edilme tehlikesiyle karşı karşıyalar. Bu zulme sessiz kalmayacağımızı, burada bir basın açıklaması ve kısa bir yürüyüş yapacağımız bilgisini ilgili makamlarla ve kamuoyuyla paylaştık. Ancak ne yazık ki yine bir çifte standartla karşı karşıya kaldık. Daha önce Galata Köprüsü'nde iktidara yakın kişi ve kurumlara gösteri yapılmasına izin verenler açıklamamıza yasaklama getirdiler. Ancak yasaklamaya rağmen basın açıklaması yapmak kararımızdan geri adım atmadık ve birlikte buradayız. Basın açıklamamızı yasakladılar. Bu yasaklamayı yapanları şiddetle kınıyoruz. Yetkilileri tüm siyasi partilere durumlara eşit davranmaya davet ediyoruz. Değerli yurttaşlarımız, son yıllarda Gazze'de yaşanan bir savaş değil bir soykırımdır. İsrail dünyanın gözünün önünde çocuk demeden, kadın demeden katliamlar yaptı. Son bir buçuk yılda Gazze'de 50 bine yakın insan katledildi, 2 milyondan fazla insan yerinden edildi. Gazze yerle bir edildi. Hastaneler, okullar yollar hatta çadırlar hedef alındı bombalandı, şehirlerin alt yapısı yok edildi. Üstelik bunların hepsi tüm dünyanın gözünün önünde gerçekleşti. Buna dünya ne yazık ki sessiz kaldı. İsrail uluslararası hukuku hiçe sayarak soykırım ve katliamlar gerçekleştirdi. Bu katliamlar insanlık tarihine kara bir leke olarak geçti. Peki, bu katliamların yaşandığı esnada ülkemizdeki siyasi iktidar ne yaptı? Kamuoyu baskısı sonucunda İsrail'le ticareti durdurduğunu açıkladı. Ancak Metin Cihan başta olmak üzere gazeteciler ve araştırmacılar İsrail'le ticaretin devam ettiğini ortaya koydular. Görüyoruz ki üçüncü ülkeler üzerinden İsrail'e dolaylı yollardan ticaret devam ediyor. Bu ticareti protesto eden gençler gözaltına alınıyor. İktidara soruyoruz ticaretin durduğunu söylüyorsunuz ama gemiler hala İsrail'e gidiyor, bu nasıl ambargodur? Eğer gerçekten İsrail'in işgal ve soykırım politikalarına karşıysanız neden sevkiyat yolları halen açık durumda? Sadece iç kamuoyunu kandırmak için mi ticaretin durduğunu söylüyorsunuz? Meclis'te İsrail'e ticaretin araştırmasına yönelik önergeler verildi, bu önergeleri iktidar neden reddetti? Biliyoruz ki mitinglerde attıkları nutuklar, meydanlarda yaptıkları şovlar sahte bir Filistin duyarlılığından ibaret. Filistin davasından siyasi rant devşirenlerin bu ikiyüzlü tutumları son günlerde özellikle son haftalarda çok daha fazla açığa çıktı. Bugünlerde Filistin halkı emperyalist güçler tarafından sürgün edilmek isteniyor. ABD başkanı Trump, Filistin halkını Gazze’den Mısır'a ve Ürdün'e zorla gönderme, ülkesine el koyma planları yapıyor. Bunun adı sürgündür ve bu soykırım politikasıdır. Filistinlilerin vatanlarından koparmak ülkelerini gasp etmek isteyen bu anlayışı kınıyoruz. Bu topraklar Filistinliler’e dedelerinden, atalarından emanet. Onlarca yıl yaşam savaşı verdi Filistinliler, topraklarını savundular. Şimdi Filistinlilerin tarihi mücadelesini yerle bir etmek istiyorlar.Buradan soruyoruz Filistin davasını yıllarca kendi siyasetinin bir aracı olarak kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan neden suskundur? Sayın cumhurbaşkanının aklına Filistin davası sadece seçim zamanları mı gelmektedir?"

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sariyersoz.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.