Türkiye'nin İlk Şehit Öğretmenini Eşi Anlattı

Gündem 24.11.2024 - 11:55, Güncelleme: 24.11.2024 - 12:00 203 kez okundu.
 

Türkiye'nin İlk Şehit Öğretmenini Eşi Anlattı

21 Mayıs 1987 tarihinde Diyarbakır’da görev yaparken PKK’lı teröristler tarafından şehit edilen Türkiye’nin ilk şehit öğretmeni, Asım Özdem’in eşi Mukaddes Özdem 37 yıl sonra eşini ve acı olayı anlattı.
1954 yılında Sivas’ın Divriği ilçesinde dünyaya gelen Asım Özdem, ilk ve orta eğitimini tamamladıktan sonra Kırşehir Eğitim Enstitüsü’nden mezun oldu. Diyarbakır’da Yolçatı köyünde göreve başlayan Asım Özdem, eşi ve çocuklarıyla birlikte okulun lojmanında barındı. PKK’lı teröristlerin hedefi olan şehit öğretmen Asım Özdem, hain pususu sonucu şehit edildi. Asım Özdem’in eşi Mukaddes Özdem, "Benim eşim devletinin, milletinin ve öğrencilerinin uğruna canından oldu" ifadelerini kullandı. "EŞİM DAĞ GİBİ SERİLMİŞTİ" Olay günü yaşananları ilk günkü gibi hatırladığını ifade eden Mukaddes Özdem, "Ramazan ayını 27. günüydü, o gün iftara köyden de misafirlerimiz vardı. Oğlum daha 3 aylıktı, küçük olduğu için ben onunla ilgilenirken kapı çaldı. İlk önce irkildim, korktum. Hemen eşimi uyandırmak için yatağın başına koştum. Eşim hemen fırladı yataktan kapıya koştu. Kapıdaki teröristler de bütün lojmanın, okul bahçesinin her tarafını sarmışlar. Köyden de çok samimi olduğumuz bir delikanlıyı kapımıza getirmişler çıkartırsan ancak hocayı sen dışarı çıkartırsın diye. Kapıyı açtı, daha kapıdan çıkmadan her taraftan sardılar eşimin etrafını. Bana ‘Yenge Hanım hiç bağırma biz hocayı götürüp bir konuşma yapıp geri göndereceğiz’ dediler. Ben eşimin kıyafetlerini getirdim, eşim kapını önünde üzerini giydi. Bana da ‘Hiç korkma içeri gir çocukların yanında bekle” dedi. Eşimin ardından baktım en az 50 kişi vardı. Hepsinin ellerinde silahlar ve mermiler vardı. Çocukları evde bırakıp bende köyün yolunu tuttum. Köyün içerisine girer girmez baktım ki kıyametler kopuyor. Kadını bir tanesi boynuma sarıldı ve Kürtçe bağırmaya, ağlamaya başladı. Ben de ‘Eyvah ne oldu yani de böyle ağlıyor?’ dedim. Sadece orada şunu söyledim. ‘Benim eşimin size yaptıklarına karşılık mükâfatı bu mu oldu’ dedim. Yarım saat sonra dağın başından sesler gelmeye başladı. Dağa kaçırılan diğer adam da cami imamıydı. ‘Bulduk iki hocanın da cesedini bulduk vurmuşlar ikisinde’ diye bağrışmaya başladılar. Ben onlarla beraber oraya kadar çıktım. Çıktığımda da dağ gibi serilmişti eşim" ifadelerine yer verdi. "BABA EKSİKLİĞİNİ YÜREĞİMDE YAŞADIM" Şehit öğretmen Asım Özdem’in oğlu Mehmet Hakan Özdem, "Her zaman baba eksikliğini, ‘baba’ kelimesini söyleyememenin eksikliğini yüreğimde yaşadım. Benim ablamda öğretmen ben her zaman ablama da, Öğretmen arkadaşlarım da var onlara da söylüyorum, her zaman vatanına, milletine, devletine hayırlı evlatlar yetiştirmelerini diliyorum." dedi.
21 Mayıs 1987 tarihinde Diyarbakır’da görev yaparken PKK’lı teröristler tarafından şehit edilen Türkiye’nin ilk şehit öğretmeni, Asım Özdem’in eşi Mukaddes Özdem 37 yıl sonra eşini ve acı olayı anlattı.

1954 yılında Sivas’ın Divriği ilçesinde dünyaya gelen Asım Özdem, ilk ve orta eğitimini tamamladıktan sonra Kırşehir Eğitim Enstitüsü’nden mezun oldu. Diyarbakır’da Yolçatı köyünde göreve başlayan Asım Özdem, eşi ve çocuklarıyla birlikte okulun lojmanında barındı. PKK’lı teröristlerin hedefi olan şehit öğretmen Asım Özdem, hain pususu sonucu şehit edildi. Asım Özdem’in eşi Mukaddes Özdem, "Benim eşim devletinin, milletinin ve öğrencilerinin uğruna canından oldu" ifadelerini kullandı.

"EŞİM DAĞ GİBİ SERİLMİŞTİ"

Olay günü yaşananları ilk günkü gibi hatırladığını ifade eden Mukaddes Özdem, "Ramazan ayını 27. günüydü, o gün iftara köyden de misafirlerimiz vardı. Oğlum daha 3 aylıktı, küçük olduğu için ben onunla ilgilenirken kapı çaldı. İlk önce irkildim, korktum. Hemen eşimi uyandırmak için yatağın başına koştum. Eşim hemen fırladı yataktan kapıya koştu. Kapıdaki teröristler de bütün lojmanın, okul bahçesinin her tarafını sarmışlar. Köyden de çok samimi olduğumuz bir delikanlıyı kapımıza getirmişler çıkartırsan ancak hocayı sen dışarı çıkartırsın diye. Kapıyı açtı, daha kapıdan çıkmadan her taraftan sardılar eşimin etrafını. Bana ‘Yenge Hanım hiç bağırma biz hocayı götürüp bir konuşma yapıp geri göndereceğiz’ dediler. Ben eşimin kıyafetlerini getirdim, eşim kapını önünde üzerini giydi. Bana da ‘Hiç korkma içeri gir çocukların yanında bekle” dedi. Eşimin ardından baktım en az 50 kişi vardı. Hepsinin ellerinde silahlar ve mermiler vardı. Çocukları evde bırakıp bende köyün yolunu tuttum. Köyün içerisine girer girmez baktım ki kıyametler kopuyor. Kadını bir tanesi boynuma sarıldı ve Kürtçe bağırmaya, ağlamaya başladı. Ben de ‘Eyvah ne oldu yani de böyle ağlıyor?’ dedim. Sadece orada şunu söyledim. ‘Benim eşimin size yaptıklarına karşılık mükâfatı bu mu oldu’ dedim. Yarım saat sonra dağın başından sesler gelmeye başladı. Dağa kaçırılan diğer adam da cami imamıydı. ‘Bulduk iki hocanın da cesedini bulduk vurmuşlar ikisinde’ diye bağrışmaya başladılar. Ben onlarla beraber oraya kadar çıktım. Çıktığımda da dağ gibi serilmişti eşim" ifadelerine yer verdi.

"BABA EKSİKLİĞİNİ YÜREĞİMDE YAŞADIM"

Şehit öğretmen Asım Özdem’in oğlu Mehmet Hakan Özdem, "Her zaman baba eksikliğini, ‘baba’ kelimesini söyleyememenin eksikliğini yüreğimde yaşadım. Benim ablamda öğretmen ben her zaman ablama da, Öğretmen arkadaşlarım da var onlara da söylüyorum, her zaman vatanına, milletine, devletine hayırlı evlatlar yetiştirmelerini diliyorum." dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sariyersoz.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.