İstanbul'da Kadınların Yüzde 74'ü Kendini Güvende Hissetmiyor

İstanbul Planlama Ajansı tarafından yapılan araştırma, İstanbul'da yaşayan kadınların yüzde 74,5'inin şehri güvenli bulmadığını gözler önüne serdi.

İstanbul Planlama Ajansı tarafından gerçekleştirilen 'Kentte Kadın ve Çocuk Güvenliği: Mekânsal Dinamikler, Algılar ve Öneriler' araştırması,  İstanbul Planlama Ajansı'nın yaptığı araştırma, kent güvenliğiyle ilgili dikkat çekici veriler sundu. Araştırmaya göre, İstanbul'da yaşayan kadınların yüzde 74,5'i şehri güvenli bulmadığını belirtiyor. Gündüzleri dışarıda yürürken kendilerini güvende hissetmeyen kadınların oranı yüzde 43,2 iken, bu oran akşam saatlerinde yüzde 75,2'ye yükseliyor. GÜNLÜK YAŞAMDA GÜVENLİK ENDİŞESİ  Araştırma, 28 Ocak - 7 Şubat 2025 tarihleri arasında İstanbul'un 39 ilçesinde yaşayan 600 kadınla yapıldı. Katılımcıların yüzde 90'ı, akşam geç saatlerde dışarıya nadiren çıktığını ya da hiç çıkmadığını ifade ediyor. Ayrıca, kadınların yüzde 41,7'si, güvenlik kaygıları nedeniyle günlük yaşamda yapmak istedikleri birçok aktiviteleri gerçekleştiremediklerini belirtiyor. Araştırmaya katılan her 10 kadından 3'ü, hayatlarında en az bir kez fiziksel şiddet, sözlü veya cinsel taciz, ya da ısrarlı takip gibi olaylara maruz kaldıklarını belirtti. Şiddete uğrayan kadınların yüzde 69,1'i, başvurularının sonuçsuz kalacağı endişesi ve ilgili kurumlara olan sınırlı güven nedeniyle kolluk kuvvetleri ya da savcılığa başvurmadıklarını ifade etti. Resmi mercilere başvuran kadınların ise yüzde 56'sı, başvurularının sonuçsuz kaldığını dile getirdi. ÇOCUKLARIN GELECEĞİNE YÖNELİK ARTIŞ GÖSTEREN ENDİŞELER Ankete katılan kadınların yüzde 84,4'ü, çocuklarının geleceğiyle ilgili endişe taşıdıklarını ifade etti. Görüşülen her 4 kadından 3'ü, çocuklarının mahallelerinde güvenli bir şekilde oyun oynayamadığını düşünüyor. Ayrıca kadınların yüzde 85,5'i, çocukların güvenliğini sağlamak için mevcut hizmetlerin yetersiz olduğunu belirtiyor. UZMANLARIN ÖNERİLERİ VE GÖRÜŞLERİ Araştırmaya katkı sağlayan uzmanlar, kent güvenliği politikalarının yeniden şekillenmesi gerektiğine dikkat çekti. Mor Çatı'dan Leyla Soydinç, "Şiddet bir cinsiyet eşitsizliği sorunu ve eğitim veya ekonomik seviye fark etmeksizin tüm kadınları tehdit ediyor" dedi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'ndan Esin İzel Uysal ise, "Kentlerin tasarımında toplumsal cinsiyet eşitliği gözetilmediği sürece kadınların kamusal alanda var olması zorlaşıyor" uyarısında bulundu. İstanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. Serpil Çakır da, "Kamusal mekanların daha güvenli hale gelmesi için hem fiziksel hem de sosyal önlemler alınmalı, toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçları dikkate alınmalı" dedi. Uzmanlar, kentsel planlama ve politikaların cinsiyet duyarlı bir şekilde yeniden şekillendirilmesi gerektiğini belirterek, kamusal alanların güvenli hale getirilmesi için aydınlatma, güvenlik önlemleri ve ulaşım gibi alanlarda acil iyileştirmeler yapılması gerektiğine dikkat çekti. Araştırma sonuçlarına göre, katılımcıların yüzde 86,9'u, kadın ve çocuk güvenliğini sağlamak için caydırıcı etkisi olan daha ağır yaptırımların önemli bir rol oynayacağına inanıyor.