Marmara Denizi'nde Müsilaj Alarmı: Tehlike Yüzeye Çıkmak Üzere

Yaşam 09.03.2025 - 14:48, Güncelleme: 09.03.2025 - 14:48 532 kez okundu.
 

Marmara Denizi'nde Müsilaj Alarmı: Tehlike Yüzeye Çıkmak Üzere

Marmara Denizi'nde müsilaj yeniden etkisini göstermeye başladı. Uzmanlara göre, 30 metre derinliğe kadar yayılan müsilaj, nisan ve mayıs aylarında yüzeye çıkabilir ve 2021’de yaşanan çevre felaketinden daha büyük bir tehdit oluşturabilir. Bilim insanları, kirlilik, deniz suyundaki sıcaklık artışı ve durağan koşulların müsilaj oluşumunu tetiklediğini belirterek, deniz ekosisteminin ciddi risk altında olduğu konusunda uyarıyor.
Uzmanlar ve gözlemciler, Marmara Denizi'nde müsilajın 30 metre derinliğe kadar yayıldığını belirterek, nisan ve mayıs aylarında yüzeye çıkabileceği ve 2021'e kıyasla daha büyük bir çevre felaketine yol açabileceği konusunda uyarıyor. Daha önce 2007-2008 ve 2021 yıllarında da görülen müsilaj oluşumu, bu yıl da deniz ekosistemini tehdit etmeye devam ediyor. 71 yaşındaki çevre gönüllüsü ve Büyükada sakini Serço Ekşiyan, 1973 yılında Marmara Denizi'nde tüplü dalış yapmaya başladığını ve yıllar içinde yaşanan değişime birebir tanıklık ettiğini ifade etti. Ekşiyan, "Şanslıyım, o güzel günleri gördüm. Ama bugünleri gördüğüm için de şanssızım. Bazı gençler herhalde hep böyleydi zannediyorlar. Ama böyle değildi, burası Maldivler, Kızıldeniz gibiydi. Hiç oralara gitmeye gerek yoktu." dedi. Serço Ekşiyan, Marmara Denizi'nde müsilajı ilk kez 2007 yılının Kasım ayında bir dalış sırasında fark ettiğini ve bu anları kamerayla kaydettiğini söyledi. O dönemde, İstanbul Üniversitesinden bilim insanlarının Adalar Belediyesi aracılığıyla kendisine ulaştığını ve kaydettiği görüntülerle ilgili bilgi aldıklarını belirtti. Ekşiyan, Kasım ayında başlayan müsilajın Nisan ayına doğru kaybolmaya başladığını, ancak 2007’den 2010’a kadar azalarak da olsa varlığını sürdürdüğünü ifade etti. Yıllar sonra 2020 Kasım'da yine müsilaja rastladığını kaydeden Ekşiyan, "Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesindeki Mustafa Sarı Hoca'yla hemen irtibata geçtim ve paylaşımlarda bulunmaya başladık. Suyun üzerine yoğurt kaymağı gibi çıktığında da herkes gördü." diye konuştu. Ekşiyan, 2007'deki müsilajın, 2021'deki gibi büyük bir kütle halinde su yüzeyine çıkmadığını belirterek, bu durumun iki dönem arasındaki en büyük fark olduğunu söyledi. "BİZİ KORKUTAN SUYUN ALTINDAKİ YOĞUNLUK" Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, deniz yüzeyi sıcaklıklarının ortalamaların üzerinde, deniz koşullarının durağan ve kirlilik seviyelerinin yüksek olduğunu belirterek, bu faktörlerin müsilaj oluşumunu tetikleyen "üçlü mekanizma"yı oluşturduğunu ifade etti. Son yıllarda iklim değişikliği nedeniyle deniz yüzeyi sıcaklıklarının hızla arttığını vurgulayan Sarı, ortamda biriken kirliliğin de müsilajın gelecekte daha sık görüleceğini gösterdiğini söyledi. 2021’de müsilajın, 2007-2008 yıllarına göre daha fazla olduğunu belirten Sarı, şu anki duruma bakıldığında bu yılın, 2021'den daha büyük bir müsilaj felaketi yaşatacak gibi göründüğünü dile getirdi. "Şu anda yüzeyden 30 metre derinliğe kadar örümcek ağı gibi müsilaj her tarafı sarmış durumda. Yüzeye çıkan müsilaj, toplam müsilajın binde biri kadar bile değil. Bizi korkutan o yüzeydeki değil, bizi korkutan suyun altındaki 0 ile 30 metre arasındaki yoğunluk, o devam ediyor." dedi.
Marmara Denizi'nde müsilaj yeniden etkisini göstermeye başladı. Uzmanlara göre, 30 metre derinliğe kadar yayılan müsilaj, nisan ve mayıs aylarında yüzeye çıkabilir ve 2021’de yaşanan çevre felaketinden daha büyük bir tehdit oluşturabilir. Bilim insanları, kirlilik, deniz suyundaki sıcaklık artışı ve durağan koşulların müsilaj oluşumunu tetiklediğini belirterek, deniz ekosisteminin ciddi risk altında olduğu konusunda uyarıyor.

Uzmanlar ve gözlemciler, Marmara Denizi'nde müsilajın 30 metre derinliğe kadar yayıldığını belirterek, nisan ve mayıs aylarında yüzeye çıkabileceği ve 2021'e kıyasla daha büyük bir çevre felaketine yol açabileceği konusunda uyarıyor.

Daha önce 2007-2008 ve 2021 yıllarında da görülen müsilaj oluşumu, bu yıl da deniz ekosistemini tehdit etmeye devam ediyor.

71 yaşındaki çevre gönüllüsü ve Büyükada sakini Serço Ekşiyan, 1973 yılında Marmara Denizi'nde tüplü dalış yapmaya başladığını ve yıllar içinde yaşanan değişime birebir tanıklık ettiğini ifade etti.

Ekşiyan, "Şanslıyım, o güzel günleri gördüm. Ama bugünleri gördüğüm için de şanssızım. Bazı gençler herhalde hep böyleydi zannediyorlar. Ama böyle değildi, burası Maldivler, Kızıldeniz gibiydi. Hiç oralara gitmeye gerek yoktu." dedi.

Serço Ekşiyan, Marmara Denizi'nde müsilajı ilk kez 2007 yılının Kasım ayında bir dalış sırasında fark ettiğini ve bu anları kamerayla kaydettiğini söyledi. O dönemde, İstanbul Üniversitesinden bilim insanlarının Adalar Belediyesi aracılığıyla kendisine ulaştığını ve kaydettiği görüntülerle ilgili bilgi aldıklarını belirtti.

Ekşiyan, Kasım ayında başlayan müsilajın Nisan ayına doğru kaybolmaya başladığını, ancak 2007’den 2010’a kadar azalarak da olsa varlığını sürdürdüğünü ifade etti.

Yıllar sonra 2020 Kasım'da yine müsilaja rastladığını kaydeden Ekşiyan, "Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesindeki Mustafa Sarı Hoca'yla hemen irtibata geçtim ve paylaşımlarda bulunmaya başladık. Suyun üzerine yoğurt kaymağı gibi çıktığında da herkes gördü." diye konuştu.

Ekşiyan, 2007'deki müsilajın, 2021'deki gibi büyük bir kütle halinde su yüzeyine çıkmadığını belirterek, bu durumun iki dönem arasındaki en büyük fark olduğunu söyledi.

"BİZİ KORKUTAN SUYUN ALTINDAKİ YOĞUNLUK"

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, deniz yüzeyi sıcaklıklarının ortalamaların üzerinde, deniz koşullarının durağan ve kirlilik seviyelerinin yüksek olduğunu belirterek, bu faktörlerin müsilaj oluşumunu tetikleyen "üçlü mekanizma"yı oluşturduğunu ifade etti.

Son yıllarda iklim değişikliği nedeniyle deniz yüzeyi sıcaklıklarının hızla arttığını vurgulayan Sarı, ortamda biriken kirliliğin de müsilajın gelecekte daha sık görüleceğini gösterdiğini söyledi.

2021’de müsilajın, 2007-2008 yıllarına göre daha fazla olduğunu belirten Sarı, şu anki duruma bakıldığında bu yılın, 2021'den daha büyük bir müsilaj felaketi yaşatacak gibi göründüğünü dile getirdi. "Şu anda yüzeyden 30 metre derinliğe kadar örümcek ağı gibi müsilaj her tarafı sarmış durumda. Yüzeye çıkan müsilaj, toplam müsilajın binde biri kadar bile değil. Bizi korkutan o yüzeydeki değil, bizi korkutan suyun altındaki 0 ile 30 metre arasındaki yoğunluk, o devam ediyor." dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sariyersoz.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.