Giza Piramidi'nde Gizemli Enerji Keşfedildi

Antik Mısır’ın göz alıcı yapılarından olan piramitlerde, her geçen gün yeni araştırmalar yürütülüyor. Devasa yapıların sadece mezar olarak değil, aynı zamanda devasa enerji santrali olduğu iddia edildi. Bilim insanları, Giza Piramidi’nde incelemeler sonucu modern zamanlarda var olması gereken gizemli enerji türü keşfetti.

Yüzyıllar boyu hem bilim insanlarını hem de araştırmacıları büyüleyen gizemler barındıran Mısır Piramitleri, yalnızca mühendislik harikaları değil, aynı zamanda evrenin sırlarına açılan kapılar olarak da görülüyor. Bugüne kadar piramitlerin inşasıyla ilgili sayısız teori öne sürüldü. Bazıları Mısırlıların gelişmiş teknolojiye sahip olduğunu iddia ederken, bazıları bu yapıları oluşturmak için büyük iş gücüne dayalı basit yöntemler kullanıldığına dikkat çekti. GİZA PİRAMİDİ'NDEKİ GİZEMLİ KEŞİF Yeni incelemeler sonucu bilim insanları hayrete düştü. Çalışmalar sonucunda bu antik yapının yalnızca bir mezar olmadığı, aynı zamanda dev bir enerji santrali işlevi gördüğü ortaya çıktı. Bilim insanları, piramidin 4 bin 600 yıllık yapısını inceledikleri sırada, elektromanyetik dalgalarla yapılan deneyler sonucunda enerjinin belirli odalara ve tabanın etrafına odaklandığını tespit etti. Bu tür araştırmalarda elektromanyetik dalgaların kullanılması, radyasyonun maddeyle etkileşimini anlamak açısından çok önemli. BÜYÜK BİR REZONATÖR! Bulgular, piramidin elektromanyetik dalgaları toplayıp güçlendirmek üzere tasarlanmış büyük bir rezonatör (belirli bir frekansta titreşimi artırmak veya belirli dalga boylarını yakalamak için tasarlanmış bir cihaz) olabileceği düşüncesini doğurdu. "BU, GİZA ENERJİ SANTRALİNDEKİ TEORİNİN BİR PARÇASI" Emekli havacılık mühendisi Christopher Dunn, piramidin inşasının ardında daha büyük bir amaç olduğuna dair güçlü bir inanç taşıyor. Dunn, Joe Rogan’ın ‘Experience’ adlı programında yaptığı açıklamalarda, piramidin Kuzey Şaftı’nın mikrodalga ve elektromanyetik enerjiyi iletmek için kullanılan tüp benzeri bir yapı sergilediğini belirtti. Dunn, “Bu Giza enerji santralindeki teorinin bir parçası” diyerek, odaya sokulan iki kimyasalın bir araya gelerek hidrojen ürettiğini ifade etti. Dunn, piramidin pratik bir işlevi olmayan herhangi bir parçası olmadığını savunarak, antik Mısırlıların son derece gelişmiş inşaat tekniklerine ve modern araçlara sahip oldukları teorisini öne sürdü.  "BÜYÜK PATLAMA'DAN BU YANA ATOMİK HİDROJENDEN KAYNAKLANDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM" Dunn, Kraliçe’nin odasını ise “hidrojenin üretildiği bir reaksiyon odası” olarak tanımladı. Rogan’a, “Hidrojen, Kral’ın odası da dahil olmak üzere Büyük Piramidin iç boşluklarını doldurdu” diyen Christopher Dunn, “Büyük Piramidin topladığı enerjinin kaynağı çok ilginç. Dünyanın sürekli olarak mikrodalgalara maruz kaldığını, bunun da muhtemelen Büyük Patlama’dan bu yana atomik hidrojenden kaynaklandığını düşünüyorum” şeklinde yorumladı.