Erdoğan İstanbul’a İhanet Ettik Demişti: 35 Yıllık Cenaze Kaldırılacak mı?
Erdoğan İstanbul’a İhanet Ettik Demişti: 35 Yıllık Cenaze Kaldırılacak mı?
İSTANBUL’DA BİR OTEL. ÜSTELİK BOĞAZİÇİ İMAR MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN YANIBAŞINDA. ÜSTELİK ERDOĞAN “BİZ İSTANBUL’A İHANET ETTİK” DEMİŞTİ.
Sarıyer Belediyesi sınırları içinde olan, Tarabya Hacıosman’daki yapının yıkım çalışmalarının birkaç gün içinde tamamlanması bekleniyor.
2024 yılında yayınlanan haberlerde bu ifade kullanılıyordu.
Ancak İstanbul’un en güzel yerlerinden biri olan bölgedeki tartışmalı otel ile ilgili gelişmeler böyle olmadı.
Otel, protesto eylemlerine, belediye ve çevre ve şehircilik bakanlığına ulaştırılan şikayetlere rağmen tamamlanıyor.
TÜM KURUMLAR TOPU BİRBİRİNE ATIYOR.
Sarıyer Belediyesi’ne göre karar İBB’den geçmeli. Ayrıca belediye bir süredir devam eden çalışmalara seyirci. İBB açıklama yapmıyor. Bakanlık SİT alanı tespitine rağmen sessiz. Boğaziçi İmar Müdürlüğü ise “yetki alanımızda değil” görüşünü oraya koyuyor.
Yani durum şu : Bilenler için Mizaru, Kikazaru ve İwazaru.
Yani 3 maymun ! Tüm ilgililer, bilgililer ve yetkililer “GÖRMEDİM, DUYMADIM, KONUŞMADIM” diyor.
Yine 2024 yılındayız. haberlerde dikkat çekilen unsurlar şöyleydi :
İnşaatın arazisi yeşil alan olacak. Sarıyer Belediyesi ekipleri, depreme dayanıksız olduğu belirtilen 27 katlı binaya yıkım işlemi için bölgeye gitti. Çok sayıda polis ekibi de güvenliği sağlaması için çağırıldı. Belediye ekipleri, “ne olursa olsun kanunun uygulanacağını ve yıkım işleminin tamamlanacağını” belirtti.
Öyle olmadı. Binanın yıkılması ve belediyenin sözüm ona kararlılığına rağmen ne bina yıkıldı ne de arazi yeşil alana dönüştürüldü.
Şimdi Sarıyer’in en gözde noktalarından birinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “ihanet” diye tarif ettiği, “İstanbul’a ihanet ettik. Ben de bundan sorumluyum” ifadesini kullandığı bir yapı yükseliyor.
Oysa İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Fakültesi tarafından 2 Ekim 2020 tarihinde hazırlanan raporda, binanın deprem yönetmeliğine uygun hale getirilmesi için güçlendirilmesi gerektiği belirtilmişti.
1995 yılında otel olarak planlanan ve inşaat ruhsatı alınan bina, yıllar içinde hukuki süreçlerle boğuştu. Ruhsatları iptal edilen yapının, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 30 Haziran 2019 tarihinde (Bakan Murat KURUM) Yapı Kayıt Belgesi verilmişti.
JW Marriott adı altında 400 konut ve 50 ticari alandan oluşacak bir rezidansa dönüştürülme planları yapılan yapıda, 2023 yılının Mart’ında tekrar inşaat çalışmalarına başlanmıştı. Ancak, yapılan değerlendirmeler sonucunda bina deprem güvenliği standartlarını karşılamadığı için yıkım kararı alındı. Yıkımın ardından alanın yeşil alan olarak düzenleneceği açıklandı.
Bina JW Marriott oteli olacaktı.
Uzmanlar kaba inşaatın 34 yıl boyunda korozyona uğradığını, depreme karşı dayanıklı olmadığını ve ilk depremde bir felaket yaşanabileceğini her fırsatta hatırlatıyordu. Yapının kötü durumda olduğunu belgeleyen son rapor ise 2 Ekim 2020’de hazırlanmıştı.
OTEL AÇIKLAMA YAPTI
Konuyla ilgili olarak JW Marriott Residences Tarabya imzalı yazılı açıklama yapıldı.
Açıklama şöyle:
Haberlere konu olan yapımızda, Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Tebliğinin 6. Maddesinin 6. Fıkrası kapsamında inşaata başlanmıştır. Kaba inşaat halindeki yapımız, 3194 sayılı Kanun uyarınca düzenlenen Yapı Kayıt Belgesi kapsamında tarafımıza verilmiş hak uyarınca, yapımızın kapladığı alan büyütülmeyerek, ek kat çıkılmadan, yalnızca mevcut kaba inşaatı tamamlanmaktadır. Ayrıca İstanbul Valiliği
Çevre, Şehircilik ve İklim Müdürlüğü’nden de gerekli izinler alınmıştır.
Özetle 3194 sayılı İmar Kanunu kapsamında yasal ve güncel yapı kayıt belgesi halen geçerliliğini sürdürürken ve tarafımızca yapılan inşaat işlemleri yasalara uygun bir şekilde devam ederken, Sarıyer Belediyesi’nce yapılan işlemler tamamen haksız ve hukuka aykırıdır. Yasalarca korunan haklarımız için, tüm yasal süreçleri de başlatmış bulunmaktayız.
Ayrıca İmar Kanunu uyarınca Yapı Kayıt Belgesi alınmadan önce, binamızda kapsamlı güçlendirme çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Habere konu taşınmazın depreme dayanıklı olduğu, İstanbul Teknik Üniversitesi’nin yaptığı testler sonucunda hazırlanan 19.07.2023 tarih ve 1253084 numaralı rapor ile de sabittir.
YANİ HER ŞEY KURALLARA UYGUNDU.
ŞİMDİ FİLMİ (FİLM KELİMESİ BİLEREK KULLANILMIŞTIR) GERİ ALALIM.
Otelin yapımı için Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan (ANAP) 1989 yılında ruhsat alındı. Ertesi yıl da inşaat başladı. Ancak 1995 yılında inşaat sahibi işadamı İsmet Uran öldürüldü. Bu olayın ardından 9 yıl ağır aksak ilerleyen inşaat 2004 yılında tamamen durdu. Bir vatandaşın, bakanlığın verdiği ruhsatta imar planının olmadığını gerekçe göstererek açtığı dava mahkeme tarafından haklı bulundu. Bu nedenle Danıştay ruhsatı iptal etti.
İSTANBUL’UN EN MEŞHUR KABA İNŞAATI
Bitmediği halde İstanbul’un en tanınan binalarından biri haline gelen Grand Prestige İstanbul Oteli’nin inşaatı özellikle çevreye verdiği kirli görüntüden dolayı sık sık şikayet edildi. İnşaatta kullanılan ve zamanla paslanan vinç, artık tehlikeye yol açtığı için Sarıyer Belediyesi’nin isteğiyle kaldırıldı.
SONUNDA BELEDİYE YA YAP YA DA YIK DEDİ.
İnşaatın bulunduğu arazinin sahibi Uran Holding’e uyarı yazısı gönderildi. Ya yeni bir imar planının yapılıp inşaata devam edilmesi ya da inşaatın tamamen yıkılması istendi.
Ama İsmet Uran’ın varislerinin babalarının mirası olarak gördükleri inşaatın yıkımına ve arazinin satışına razı olmadığı öğrenildi.
"MESELE, ORTADA KALAN CENAZESİNİN KALDIRILMASIDIR"
Dönemin Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, 2016 yılında yaptığı açıklamada "Biz belediye olarak ’Ya bu süreci tamamlayınız ya da binanızı yıkarak bu İstanbul’un en nadide yerindeki görsel kirliliği ortadan kaldırınız’ tebligatında bulunduk" dedi.
Yıkım kararının ancak yeni imar planıyla alınabileceğini, bunun da İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Sarıyer Belediye Meclisi’nden geçmesi gerektiğini söyleyen Zeybek, "Şu an bölgenin planı yok. Danıştay tarafından da ruhsat iptali gerçekleştiği için ortada bir cenaze var. Mesele, bu cenazenin o veya bu biçimde kaldırılmasıdır" diye konuştu.
Bu dönemde protestolar ve eylemler de peş peşe geldi. Örneğin, Kuzey Ormanları Savunması sözcüsü Başar Alipaça, inşaata tepki gösterdi. Alipaça, “Kaba inşaat halinde kaldığı için inşaatın demirleri normal bir binaya göre daha fazla yıpranmış durumda. Bina ömrünü tamamlamış ve tehlike saçıyor. İnşaat, ormanın ortasında olması itibarıyla da kabul edilebilir değil” dedi.
Sonuç : 34 yıldır atıl durumda kalan, kaderine terk edildiği için kolonları çürüyen binada çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor.
KİMSE MÜDAHALE ETMİYOR. PEKİ ÜNİVERSİTE NE DİYOR ?
Sarıyer’de 34 yıldır kaba inşaat halinde olan ve bölge sakinlerinin tüm itiraz ve uyarılarına rağmen 400 daire ve 50 ticari alanlık bir rezidansa dönüştürülmeye çalışılan 27 katlı binaya dair İTÜ’nün hazırladığı rapor ortaya çıktı.
İstanbul’un Sarıyer ilçesine bağlı Hacıosman’da 34 yıldır kaba inşaat halinde olan ve kısa süre önce yapımına yeniden başlanan binaya dair raporda dikkat çekici tespitler var.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Fakültesi tarafından 2 Ekim 2020 tarihinde hazırlanan rapora göre, 27 katlı binanın deprem yönetmeliğine uygun hale getirilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Ancak bina güçlendirme çalışması yapılmadan ve hatta Sarıyer Belediyesi’nin aldığı yıkım kararına rağmen yangından mal kaçırırcasına tamamlanıyor.
400 KONUT OLACAK
27 katlı binanın inşası için ilk ruhsat 1995 yılında alındı ve 27 katlı bir otel inşa edileceği ifade edildi. Yıllardır devam eden hukuki süreçlerde ruhsatları iptal edilen bina için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 30 Haziran 2019 tarihinde Yapı Kayıt Belgesi verdi. Otel olacağı belirtilerek inşaatına başlanan bina, “JW MARRIOTT” adı altında 400 konut 50 ticari alanlık bir rezidans projesine dönüştürüldü. Ardından 2023’ün Mart ayında yeniden çalışmalara başlandı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın izinleri ile başlayan inşaat için CHP’li Sarıyer Belediyesi itirazda bulundu. Belediye itirazında, “Yaklaşık 34 sene gibi uzun bir zaman süresince imalatı tamamlanamayan otel inşaatının deprem güvenliğine dair tarafımıza bir belge sunulmamıştır” ifadesiyle deprem tehlikesine dikkat çekti.
Ayrıca Sarıyer Belediyesi, “Taşıyıcı sistem ve döşemelerdeki korozyona uğramış demirlerin sıyrılarak tamiratlarının yapıldığını” da tespit edip suç duyurusunda bulundu. 2960 Sayılı Boğaziçi Kanunu’nun 13. Maddesi gereğince Sarıyer Belediyesi Encümeni tarafından 22 Haziran 2023’te alınan yıkım ve idari para cezası kararı için de İstanbul 9. İdare Mahkemesi tarafından yürütmeyi durdurma kararı verildi.
FELAKET YAŞANIR
Sarıyer Belediyesi yetkilileri daha önce yaptıkları açıklamada, inşaatın kaçak olduğunu ve bölgenin SİT alanı olduğunu hatırlatmıştı.
SORULAR
*Yılan hikayesine dönen otel inşaatına kim nasıl izin verdi ?
*Boğaz ön görünümüne rağmen neden kimse müdahale etmedi ?
*Binanın yanı başındaki Boğaziçi İmar Müdürlüğü, yani boğazdaki her tadilata, inşaata müdahale eden müdürlük olanları neden izledi ?
*Sarıyer Belediyesi’nin yıkım kararını kim, nasıl durdurdu ? Bu konuda ihmal ya da özel muamele yapıldı mı ?
*Yeşil alan vaadi/kararı neden unutuldu ya da unutturuldu ?
*Mahkemelere de intikal eden dava başvuruları neden ve varsa kimlerin etkisiyle sonuçsuz kaldı ?
*Konu dönemin İBB yönetiminde kime ya da kimlere takıldı ?
*İzin, inşaat, kontrol ya da müdahale konusunda Ankara’nın rolü var mı ?
*Son olarak bugün bile çalışmaların sürdüğü binaya neden göz yumuluyor ?
Listeyi uzatmak mümkün. Ama ilgililerin bilgi taleplerimiz karşısında neden sessiz kalmayı tercih ettiğini anlamak mümkün değil.
Ama şu kadarını söyleyebiliriz . SÖZ haber grubu olarak, Sarıyer Belediyesi,İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ‘na yazılı olarak başvurduk. Sarıyer Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi topu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na atarken, bakanlıktan dilekçemize ilişkin bir yanıt gelmedi.
Yetkililerin ağzını bir kez daha bıçak açmıyor. Ya da soruların ve sorunların yeniden gündeme getirilmesi birilerinin hoşuna gitmiyor.
Söz Yayın Grubu, Cumhurbaşkanı’nın ifadesiyle “ihanetin” izini sürmeye devam edecek.
HABER: ERHAN ERTÜRK
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.