Yeni Doğan Çetesi Davasında 5. Gün

Siyaset 22.11.2024 - 12:12, Güncelleme: 22.11.2024 - 12:12 320 kez okundu.
 

Yeni Doğan Çetesi Davasında 5. Gün

Yeni Doğan Çetesi ile ilgili yürütülen dava 5. gününde devam ediyor. Dava tutuklu ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in itirafı ile başladı, " Hasta yönlendirme yaptığım için maddi kazanç sağladığımı da kabul ediyorum."
 İstanbul’da yenidoğan bebekleri, önceden anlaştıkları özel hastanelere sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç elde ettikleri iddiasıyla yargılanan 22’si tutuklu 47 sanık, beşinci günde de hakim karşısına çıktı. Bakırköy 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce 500 kişilik konferans salonunda görülen davanın beşinci celsesi, sanık ve müdafilerin hazır bulunmasıyla başladı. AK Parti Osmaniye Milletvekili, eski Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, duruşmayı izlemek için mahkeme salonuna geldi. EN KİLİT İSİMLER DİNLENECEK Geride kalan dört günde tutuklu 22 sanıktan 18’i ifade verirken, yenidoğan çetesinin en kilit isimleri arasında yer alan 112 ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir, İlker Gönen, Dursun Eryılmaz ve Fırat Sarı’nın da bugün dinlenmesi bekleniyor. ‘HASTA SEVKİNDEN MADDİ KAZANÇ SAĞLADIĞIMI KABUL EDİYORUM’ Örgüt yöneticileri arasında yer alan 112 ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir, ifadesini vermek üzere sanık kürsüsüne getirdi. Suçlamaları genel olarak reddeden, ancak hasta yönlendirmesi yapmasından kaynaklı maddi kazanç elde ettiğini itiraf eden Özdemir, yenidoğan bebeklerin hastanelere yapılan sevk zincirini şu şekilde anlattı: Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Ancak, hasta yönlendirmesi yaptığımdan kaynaklı maddi bir kazanç elde ettiğimi kabul ediyorum. ‘AVRUPA YAKASINDA KAMUDA SADECE 4 KUVÖZ EKİBİ VAR’ Özdemir, 112 Acil Çağrı Merkezi ve nakil yerlerinin iki farklı birim olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: İddianamede, hastayı 112’ye bildirmeyen tıp merkezlerinden bahsediliyor. Tıp merkezlerindeki sevk algoritmasından bahsedecek olursam; tıp merkezleri isteseler de 112’ye doğrudan bildirim yapamazlar. Bu, telefonla acil çağrı olarak bildiriliyor. İstanbul Avrupa yakasında kamuda sevkleri yapan 4 kuvöz ekibi olduğunu ve bu ekiplerin bir hastayı alıp diğer bir hastaneye götürmelerinin iki üç saat sürdüğünü belirtmek isterim. Benim çalıştığım Bağcılar 112’de kuvözlü ekip yoktur. İstesem de yönlendirme yapamam. ‘KAMU HASTANELERİNDE YER BULUNAMAZSA ÖZEL HASTANELER ARANIR’ Bir diğer sevk algoritmasının da yoğun bakım ünitesi olmayan hastanelerle ilgili olduğunu kaydeden Özdemir, “Bu hastaneler, tıp merkezi ruhsatlarından daha farklıdır. Yoğun bakım ihtiyacı olunduğu zaman, 112 nakil birimine bilgi verilmesi gerekir. Ancak sadece hasta bilgilerinin 112 nakil birimine iletilmesi 30 dakika kadar sürer. Tüm kamu hastaneleri arandıktan sonra, yer bulunamazsa özel hastaneler aranır. Burada 'çeteleme listesi' devreye girer. Listedeki hastane hangisiyse sıra ondadır. Bu süreç, o hastanenin kabul etmesi durumunda gerçekleşir” ifadelerine yer verdi. ‘SAVCI YAVUZ ENGİN ALGI OPERASYONU YAPTI’ Savcı Yavuz Engin tarafından art niyetli şekilde 112 ambulans şoförü olduğu için bir algı operasyonu yaratıldığını ileri süren Özdemir, “Hasta bana ulaştığında tüm kamu hastanelerini aramış; ama yer bulamamış oluyor. İddianame bin 400 sayfadır. Ancak İstanbul dışında çalışan 112 nakil biriminde çalışan personelin ifadelerinin alınmadığını görüyorum. Bu durum, benim açımdan art niyet barındırıyor. Tüm 112 çalışanlarının da zan algında bırakıldığını düşünüyorum. 112 ambulans şoförü olarak örgüt yöneticisi olarak buradayım. Ben sadece Fırat Sarı’ya hasta yönlendirmesi yapmadım. Dosya sadece yenidoğan için kısırlaştırılmış. Ancak yetişkin, kardiyoloji yönlendirmesi de yaptım. Her hasta ile ilgili yönlendirme yaptım. Herhangi bir örgüt yöneticisi değilim. Suçlama komik duruma düşmüştür” şeklinde konuştu. ‘YARGILANDIĞIM 10 BEBEK ÖLÜMÜNDEN SADECE BİR BEBEK ÜZERİNDEN SAVUNMA YAPABİLİRİM’ İddianamemeye göre 10 bebeğin ölümünden sorumlu tutulduğunu ve bu şekilde yargılandığını belirten Özdemir, sadece Kaya bebek üzerinden savunma yapabileceğini söyledi. Öncelikle bir bebek sevki değil, gebe sevki sağlandığına dikkat çeken Özdemir, bu konudaki rolünü şu sözlerle açıkladı: “Kaya bebek bir bebek sevki değil, gebe sevkidir. Esencan Hastanesi’ne 28 haftalık olarak gidiyor ve riskli olduğu için yoğun bakım ihtiyacı olabilir diye hastane tarafından 112’ye bildiriliyor. Bu bebeğe 112 nakil bildirimi yapılmış, saatlerce hiçbir kamu hastanesinde yer bulunamamıştır. Yer bulunamadığından dolayı hastane 112’den umudunu keserek kendi imkanlarıyla yer bulmaya çalışmış. Hastanın durumu ciddiyetini koruduğu için hastaneden bana ulaşmışlardır. Ben de Özel Güney Hastanesi ile iletişime geçtim. Bir doktor kabul etmiş ve bu nakil, Özel Güney Hastanesi ambulansı ile yapılmıştır. Konu buradan sonra benden çıkmasına rağmen, bunun Savcı Yavuz Engin tarafından bilerek ve isteyerek yapıldığını düşünüyorum." ‘HASTANELERİ ÇEVREM OLDUĞU İÇİN BULUYORDUM’ Mahkeme başkanının hasta sevki yaptığı özel hastaneleri nasıl bulduğuna ilişkin sorusuna Gıyasettin Mert Özdemir, “Çevrem olduğu için buluyordum. Sanki 112 verilerini yaymışım gibi bir suçlama yapılmış. 112’ye bildirilemeyen durumlardan dolayı yaşanıyordu” dedi. Mahkeme başkanı da “Öyle bir anlatıyorsun ki sanki millet mağdur olmuş, 112’ye başvuramamış, sen de sadede yardımcı olmuşsun” ifadelerine yer verdi.    
Yeni Doğan Çetesi ile ilgili yürütülen dava 5. gününde devam ediyor. Dava tutuklu ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in itirafı ile başladı, " Hasta yönlendirme yaptığım için maddi kazanç sağladığımı da kabul ediyorum."


 İstanbul’da yenidoğan bebekleri, önceden anlaştıkları özel hastanelere sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç elde ettikleri iddiasıyla yargılanan 22’si tutuklu 47 sanık, beşinci günde de hakim karşısına çıktı. Bakırköy 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce 500 kişilik konferans salonunda görülen davanın beşinci celsesi, sanık ve müdafilerin hazır bulunmasıyla başladı. AK Parti Osmaniye Milletvekili, eski Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, duruşmayı izlemek için mahkeme salonuna geldi.

EN KİLİT İSİMLER DİNLENECEK

Geride kalan dört günde tutuklu 22 sanıktan 18’i ifade verirken, yenidoğan çetesinin en kilit isimleri arasında yer alan 112 ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir, İlker Gönen, Dursun Eryılmaz ve Fırat Sarı’nın da bugün dinlenmesi bekleniyor.

‘HASTA SEVKİNDEN MADDİ KAZANÇ SAĞLADIĞIMI KABUL EDİYORUM’

Örgüt yöneticileri arasında yer alan 112 ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir, ifadesini vermek üzere sanık kürsüsüne getirdi. Suçlamaları genel olarak reddeden, ancak hasta yönlendirmesi yapmasından kaynaklı maddi kazanç elde ettiğini itiraf eden Özdemir, yenidoğan bebeklerin hastanelere yapılan sevk zincirini şu şekilde anlattı:

Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Ancak, hasta yönlendirmesi yaptığımdan kaynaklı maddi bir kazanç elde ettiğimi kabul ediyorum.

‘AVRUPA YAKASINDA KAMUDA SADECE 4 KUVÖZ EKİBİ VAR’

Özdemir, 112 Acil Çağrı Merkezi ve nakil yerlerinin iki farklı birim olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:

İddianamede, hastayı 112’ye bildirmeyen tıp merkezlerinden bahsediliyor. Tıp merkezlerindeki sevk algoritmasından bahsedecek olursam; tıp merkezleri isteseler de 112’ye doğrudan bildirim yapamazlar. Bu, telefonla acil çağrı olarak bildiriliyor. İstanbul Avrupa yakasında kamuda sevkleri yapan 4 kuvöz ekibi olduğunu ve bu ekiplerin bir hastayı alıp diğer bir hastaneye götürmelerinin iki üç saat sürdüğünü belirtmek isterim. Benim çalıştığım Bağcılar 112’de kuvözlü ekip yoktur. İstesem de yönlendirme yapamam.


‘KAMU HASTANELERİNDE YER BULUNAMAZSA ÖZEL HASTANELER ARANIR’

Bir diğer sevk algoritmasının da yoğun bakım ünitesi olmayan hastanelerle ilgili olduğunu kaydeden Özdemir,

“Bu hastaneler, tıp merkezi ruhsatlarından daha farklıdır. Yoğun bakım ihtiyacı olunduğu zaman, 112 nakil birimine bilgi verilmesi gerekir. Ancak sadece hasta bilgilerinin 112 nakil birimine iletilmesi 30 dakika kadar sürer. Tüm kamu hastaneleri arandıktan sonra, yer bulunamazsa özel hastaneler aranır. Burada 'çeteleme listesi' devreye girer. Listedeki hastane hangisiyse sıra ondadır. Bu süreç, o hastanenin kabul etmesi durumunda gerçekleşir” ifadelerine yer verdi.


‘SAVCI YAVUZ ENGİN ALGI OPERASYONU YAPTI’

Savcı Yavuz Engin tarafından art niyetli şekilde 112 ambulans şoförü olduğu için bir algı operasyonu yaratıldığını ileri süren Özdemir, “Hasta bana ulaştığında tüm kamu hastanelerini aramış; ama yer bulamamış oluyor. İddianame bin 400 sayfadır. Ancak İstanbul dışında çalışan 112 nakil biriminde çalışan personelin ifadelerinin alınmadığını görüyorum. Bu durum, benim açımdan art niyet barındırıyor. Tüm 112 çalışanlarının da zan algında bırakıldığını düşünüyorum. 112 ambulans şoförü olarak örgüt yöneticisi olarak buradayım. Ben sadece Fırat Sarı’ya hasta yönlendirmesi yapmadım. Dosya sadece yenidoğan için kısırlaştırılmış. Ancak yetişkin, kardiyoloji yönlendirmesi de yaptım. Her hasta ile ilgili yönlendirme yaptım. Herhangi bir örgüt yöneticisi değilim. Suçlama komik duruma düşmüştür” şeklinde konuştu.

‘YARGILANDIĞIM 10 BEBEK ÖLÜMÜNDEN SADECE BİR BEBEK ÜZERİNDEN SAVUNMA YAPABİLİRİM’

İddianamemeye göre 10 bebeğin ölümünden sorumlu tutulduğunu ve bu şekilde yargılandığını belirten Özdemir, sadece Kaya bebek üzerinden savunma yapabileceğini söyledi. Öncelikle bir bebek sevki değil, gebe sevki sağlandığına dikkat çeken Özdemir, bu konudaki rolünü şu sözlerle açıkladı:

“Kaya bebek bir bebek sevki değil, gebe sevkidir. Esencan Hastanesi’ne 28 haftalık olarak gidiyor ve riskli olduğu için yoğun bakım ihtiyacı olabilir diye hastane tarafından 112’ye bildiriliyor. Bu bebeğe 112 nakil bildirimi yapılmış, saatlerce hiçbir kamu hastanesinde yer bulunamamıştır. Yer bulunamadığından dolayı hastane 112’den umudunu keserek kendi imkanlarıyla yer bulmaya çalışmış. Hastanın durumu ciddiyetini koruduğu için hastaneden bana ulaşmışlardır. Ben de Özel Güney Hastanesi ile iletişime geçtim. Bir doktor kabul etmiş ve bu nakil, Özel Güney Hastanesi ambulansı ile yapılmıştır. Konu buradan sonra benden çıkmasına rağmen, bunun Savcı Yavuz Engin tarafından bilerek ve isteyerek yapıldığını düşünüyorum."

‘HASTANELERİ ÇEVREM OLDUĞU İÇİN BULUYORDUM’

Mahkeme başkanının hasta sevki yaptığı özel hastaneleri nasıl bulduğuna ilişkin sorusuna Gıyasettin Mert Özdemir, “Çevrem olduğu için buluyordum. Sanki 112 verilerini yaymışım gibi bir suçlama yapılmış. 112’ye bildirilemeyen durumlardan dolayı yaşanıyordu” dedi. Mahkeme başkanı da “Öyle bir anlatıyorsun ki sanki millet mağdur olmuş, 112’ye başvuramamış, sen de sadede yardımcı olmuşsun” ifadelerine yer verdi.

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sariyersoz.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.