Özdağ Soruşturması Kumpas Mı?

Ümit Özdağ geçtiğimiz günlerde Ankara'da bir restoranda polis ekipleri tarafından tutuklanmış ardından adliyeye sevk edilip, Silivri Kaplı Cezaevine gönderildi. Özdağ'ın tutuklanması bir hukuksal skandal olarak değerlendiliyorken, Özdağ, cezaevinde yazdığı mektupta,"Kumpasla tutuklandım. Bu, inanılmaz bir hukuk cinayetidir." dedi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla gözaltına alındıktan sonra "halkı kin ve düşmanlığa teşebbüs" suçundan tutuklandı. Özdağ'ın tutuklanmasına gerekçe olarak 2020, 2022, 2023 yıllarındaki sosyal medya paylaşımları gösterildi. Söz konusu paylaşımların geçen yıl haziran ayında Kayseri'de Suriyelilere yönelik ırkçı saldırılara yol açtığı öne sürüldü. Özdağ'ın gözaltına alınma gerekçesinin ve tutuklanma gerekçesinin birbirinden farklı olması ise dikkatlerden kaçmadı. SAVCI YETKİSİZ İŞLEM Mİ YAPTI? Tutuklama kararına konu olan paylaşımların Kayseri olaylarından çok daha önce yapılaması, delillerinin güvenilirliği tartışmasını doğurdu. Özdağ, başta Antalya'daki konuşması nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret iddiasıyla gözaltına alınmıştı. Suç yerinin Antalya, Özdağ'ın adresi Ankara'yken soruşturma dosyasının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılması ise yetkisiz işlemi ortaya koydu. Ayrıca savcılığın Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yetkisindeki dosyaya da el koyması, hukuka uygunluk tartışmalarını beraberinde getirdi. ÖZDAĞ'DAN MEKTUP Zafer Partisi Genel Başkanı, önceki gün tutuklanmasının ardından dün Metris Cezaevi'nden bir mektup gönderdi. Genel Başkan Vekili Mehmet Ali Şehirlioğlu'nun Arena isimli televizyon programında aktardığı mektupta Özdağ; "Ergenekon ve Balyoz kumpas davalarındaki gibi bir kumpas ile tutuklandım." dedi. 'İNANILMAZ BİR HUKUK CİNAYETİ' Özdağ mektubunda şu ifadelere yer verdi: Cumhurbaşkanına hakaret suçu gerekçesiyle Ankara’da gözaltına alındım. İstanbul’a zaman zaman 190 km hızla getirildim. Geceyi, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde, genç polis kardeşlerimin özen ve nezaketine rağmen, yukarıdan verildiği anlaşılan bir talimatla, 30 santimetre genişliğindeki bir bank üzerinde geçirmek zorunda kaldım. Genç polis kardeşlerim bana battaniye verdiler. Sabah 10’da Çağlayan Adliyesi’ne gideceğimiz söylendi. Ancak ancak saat 13.30’da götürüldüm. Çünkü Cumhurbaşkanına hakaret suçunu işlemediğimi anlamışlardı. Bunun için yeni bir dosya oluşturmak amacıyla Kayseri Emniyet Müdürlüğü’nden bir rapor istenmiş. O rapor gelene kadar adliyeye sevk edilmem bekletildi. 2020, 2021 ve 2022’de attığım tweetler üzerinden, hiçbirisi Kayseri olaylarıyla ilgili olmamasına rağmen, bu tweetler ile Kayseri olayları arasında bağlantı kurularak tutuklama yapıldı. Bu, inanılmaz bir hukuk cinayetidir. Amaç, Ümit Özdağ ve Zafer Partisi’ni susturmaktır. Ümit Özdağ ve Zafer Partisi sustuğunda, Öcalan’ı serbest bırakmak daha kolay olacaktır diye düşünmekteler.