Yenidoğan Çetesi Sanıkları İkinci Kez Hakim Karşısında

Gündem 13.01.2025 - 14:53, Güncelleme: 13.01.2025 - 20:11 295 kez okundu.
 

Yenidoğan Çetesi Sanıkları İkinci Kez Hakim Karşısında

Haksız kazanç sağlamak için bebeklerin ölümüne neden olmakla suçlanan Yenidoğan Çetesi davası kaldığı yerden devam ediyor. 47 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün görülüyor.
İstanbul'da bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 47 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması görülüyor.  Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmada sanık avukatlarının tutukluluğa dair beyanları dinleniyor.  SAVCININ DOSYADAN EL ÇEKTİRİLMESİ İSTENDİ  Fırat Sarı'nın elebaşısı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sağladığı öne sürülen sanık doktor İlker Gönen'in avukatı, duruşma savcının el çektirilmesi ve reddi hakim talebinde bulunarak "14 Aralık'ta soruşturma savcısı ve duruşma savcısının aleni fotoğraf vermesinin adil yargılamayı etkileyeceğini düşünüyoruz." dedi.  Duruşma savcısı ise, soruşturma savcısı Yavuz Engin'in kendisinin dönem arkadaşı olduğunu söyleyerek "Tabii ki görüşebiliriz. Öncesinde de sonrasında da görüşebiliriz. Cumhuriyet Savcısı'nın el çektirilmesi gibi bir hüküm de yok. Görevimi yerine getirmediğimi düşünüyorsanız HSK'ya gidebilirsiniz." ifadesini kullandı.  "SANIKLARIN TUTUKLULUKLARI DEVAM ETSİN" TALEBİ  Ali Dirik'in avukatı da "Bu aceleyi anlamıyoruz. Adil yargılama hakkımızı kullanamıyoruz. Tanık dinletme olmasını istemiyoruz. Duruşmanın ertelenmesini istiyoruz." diye konuştu.  Reddi hakim talebi reddedildi. Sanık avukatları, reddi hakim talebinin reddine itiraz edeceklerini ve karara bağlanana kadar duruşmanın sürdürülemeyeceğini savundu. Bunun üzerine duruşmaya ikinci kez ara verildi. Mahkeme heyeti, itirazı kabul etti. İtiraz üst mahkemeye gönderilecek. 23. Ceza Mahkemesi reddi hakim talebini değerlendirecek.  Savcı, sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istedi. FIRAT SARI: SALONDA BEBEK KATİLİ GÖRMÜYORUM Fırat Sarı savunmasında "Bu mahkeme salonunda ben bebek katili, dolandırıcı görmüyorum. Ben örgüt yöneticisi olarak suçlanıyorum ama bu insanların hiçbiri beni örgüt yöneticisi olarak görmüyor." dedi. Medyaya gerçek dışı haberler sunulduğunu iddia eden Sarı şöyle devam etti: "Ortaya sunulanlar haber değil kurgu. Kanıta dayalı değildi. Avukatların itirazına rağmen bu haberler yasaklanmadı. Benim şu an özgür yargılanma hakkım yok. Herkes her iddiasını söyleyebilir mi? Vahşilik, canilik her şey söyleniyor. Ben nasıl adil yargılanabilirim bu baskıyla." "YAPTIĞIM İŞLERDEN SAĞLIK BAKANLIĞI'NIN HABERİ VARDI" İstanbul İl Sağlık Müdürü'nün Sağlık Bakanı olduğunu hatırlatan Fırat Sarı, yaptığı işlerden Sağlık Bakanlığı'nın haberi olduğunu iddia etti. Sarı, "Olan bu insanlara oldu. Biz toplumsal olarak yok edildik. Ben annemin, çocuğumun yüzüne bakamıyorum. Yaptığım işlerden Sağlık Bakanlığı'nın haberi vardı. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı tebrik etti beni o zaman." diye konuştu. "AYNI DÖNEMDE BÜTÜN HASTANELERDEKİ BEBEK ÖLÜM ORANLARI AÇIKLANSIN" Avukatlarının baskıdan dolayı ayrıldığını iddia ederek şu an avukatı olmadığını söyleyen Sarı, "Ben meslek hayatım boyunca 15-20 bin yenidoğan yoğun bakım hastası baktım. Benim ölüm oranım Türkiye ortalamasının çok altında. Bu dosya sürecekse Sağlık Bakanlığı da suçludur, gelip 3 vakayla ilgili savunma vermeleri gerekiyor. Aynı dönemde bütün hastanelerdeki bebek ölüm oranları açıklansın." dedi. Fırat Sarı, yanlış bir şey yaptığını düşünmediğini savunarak tahliyesini talep etti. İlker Gönen ise savunmasında, İstanbul'da her hastanenin danışmanlık hizmeti aldığını söyleyerek örgüt suçlamasını reddetti. DAVANIN İLK DURUŞMASINDA NELER OLMUŞTU? 2 hafta süren ilk duruşmada, sanıklar teker teker çıktıkları kürsüde, hakkındaki iddialara ilişkin savunma yaptı. Sanıkların hepsi, bebek ölümü iddialarının gerçeği yansıtmadığını ifade ederken beraat talebinde bulundu. Öte yandan ilaç satılması gibi işlemlerle haksız kazanç elde etme iddialarını kabul eden sanıklar iddia edildiği gibi bir örgüt yapısı olmadığını anlatmaya çalıştı. Çetenin lideri konumundaki Fırat Sarı ise bu sistemi kendisinin bulmadığını, zaten böyle bir sistemin sağlık içerisinde var olduğunu anlatarak, hakkındaki iddiaları reddetmişti. İSTENEN CEZALAR Fırat Sarı ve İlker Gönen hakkında “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından 10 kez, “resmi belgede sahtecilik” suçundan 11 kez olmak üzere toplam 177 yıldan 582’i yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarıyla “resmi belgede sahtecilik” suçundan 180 yıldan 589 yıla kadar hapis cezası isteniyor. KAPATILAN HASTANELER Haksız kazanç elde ederek kamuyu zarara uğratma suçlaması kapsamında aralarında Özel Avcılar Hospital, Esenler Güney Hastanesi, Özel Bağcılar Medilife Hastanesi, Özel İstanbul Reyap Hastanesi, Özel Silivri Kolan Hastanesi, Özel Beylikdüzü Medlife Hastanesi, Özel TRG Hospitalist Hastanesi, Özel Birinci Hastanesi, Özel Bağcılar Şafak Hastanesi ve Özel Reyap Hastanesi’nin ruhsatı iptal edildi.
Haksız kazanç sağlamak için bebeklerin ölümüne neden olmakla suçlanan Yenidoğan Çetesi davası kaldığı yerden devam ediyor. 47 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün görülüyor.

İstanbul'da bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 47 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması görülüyor. 

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmada sanık avukatlarının tutukluluğa dair beyanları dinleniyor. 

SAVCININ DOSYADAN EL ÇEKTİRİLMESİ İSTENDİ 

Fırat Sarı'nın elebaşısı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sağladığı öne sürülen sanık doktor İlker Gönen'in avukatı, duruşma savcının el çektirilmesi ve reddi hakim talebinde bulunarak "14 Aralık'ta soruşturma savcısı ve duruşma savcısının aleni fotoğraf vermesinin adil yargılamayı etkileyeceğini düşünüyoruz." dedi. 

Duruşma savcısı ise, soruşturma savcısı Yavuz Engin'in kendisinin dönem arkadaşı olduğunu söyleyerek "Tabii ki görüşebiliriz. Öncesinde de sonrasında da görüşebiliriz. Cumhuriyet Savcısı'nın el çektirilmesi gibi bir hüküm de yok. Görevimi yerine getirmediğimi düşünüyorsanız HSK'ya gidebilirsiniz." ifadesini kullandı. 

"SANIKLARIN TUTUKLULUKLARI DEVAM ETSİN" TALEBİ 

Ali Dirik'in avukatı da "Bu aceleyi anlamıyoruz. Adil yargılama hakkımızı kullanamıyoruz. Tanık dinletme olmasını istemiyoruz. Duruşmanın ertelenmesini istiyoruz." diye konuştu. 

Reddi hakim talebi reddedildi. Sanık avukatları, reddi hakim talebinin reddine itiraz edeceklerini ve karara bağlanana kadar duruşmanın sürdürülemeyeceğini savundu. Bunun üzerine duruşmaya ikinci kez ara verildi. Mahkeme heyeti, itirazı kabul etti. İtiraz üst mahkemeye gönderilecek. 23. Ceza Mahkemesi reddi hakim talebini değerlendirecek. 

Savcı, sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istedi.

FIRAT SARI: SALONDA BEBEK KATİLİ GÖRMÜYORUM

Fırat Sarı savunmasında "Bu mahkeme salonunda ben bebek katili, dolandırıcı görmüyorum. Ben örgüt yöneticisi olarak suçlanıyorum ama bu insanların hiçbiri beni örgüt yöneticisi olarak görmüyor." dedi.

Medyaya gerçek dışı haberler sunulduğunu iddia eden Sarı şöyle devam etti:

"Ortaya sunulanlar haber değil kurgu. Kanıta dayalı değildi. Avukatların itirazına rağmen bu haberler yasaklanmadı. Benim şu an özgür yargılanma hakkım yok. Herkes her iddiasını söyleyebilir mi? Vahşilik, canilik her şey söyleniyor. Ben nasıl adil yargılanabilirim bu baskıyla."

"YAPTIĞIM İŞLERDEN SAĞLIK BAKANLIĞI'NIN HABERİ VARDI"

İstanbul İl Sağlık Müdürü'nün Sağlık Bakanı olduğunu hatırlatan Fırat Sarı, yaptığı işlerden Sağlık Bakanlığı'nın haberi olduğunu iddia etti. Sarı, "Olan bu insanlara oldu. Biz toplumsal olarak yok edildik. Ben annemin, çocuğumun yüzüne bakamıyorum. Yaptığım işlerden Sağlık Bakanlığı'nın haberi vardı. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı tebrik etti beni o zaman." diye konuştu.

"AYNI DÖNEMDE BÜTÜN HASTANELERDEKİ BEBEK ÖLÜM ORANLARI AÇIKLANSIN"

Avukatlarının baskıdan dolayı ayrıldığını iddia ederek şu an avukatı olmadığını söyleyen Sarı, "Ben meslek hayatım boyunca 15-20 bin yenidoğan yoğun bakım hastası baktım. Benim ölüm oranım Türkiye ortalamasının çok altında. Bu dosya sürecekse Sağlık Bakanlığı da suçludur, gelip 3 vakayla ilgili savunma vermeleri gerekiyor. Aynı dönemde bütün hastanelerdeki bebek ölüm oranları açıklansın." dedi.

Fırat Sarı, yanlış bir şey yaptığını düşünmediğini savunarak tahliyesini talep etti.

İlker Gönen ise savunmasında, İstanbul'da her hastanenin danışmanlık hizmeti aldığını söyleyerek örgüt suçlamasını reddetti.

DAVANIN İLK DURUŞMASINDA NELER OLMUŞTU?

2 hafta süren ilk duruşmada, sanıklar teker teker çıktıkları kürsüde, hakkındaki iddialara ilişkin savunma yaptı. Sanıkların hepsi, bebek ölümü iddialarının gerçeği yansıtmadığını ifade ederken beraat talebinde bulundu. Öte yandan ilaç satılması gibi işlemlerle haksız kazanç elde etme iddialarını kabul eden sanıklar iddia edildiği gibi bir örgüt yapısı olmadığını anlatmaya çalıştı. Çetenin lideri konumundaki Fırat Sarı ise bu sistemi kendisinin bulmadığını, zaten böyle bir sistemin sağlık içerisinde var olduğunu anlatarak, hakkındaki iddiaları reddetmişti.

İSTENEN CEZALAR

Fırat Sarı ve İlker Gönen hakkında “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından 10 kez, “resmi belgede sahtecilik” suçundan 11 kez olmak üzere toplam 177 yıldan 582’i yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarıyla “resmi belgede sahtecilik” suçundan 180 yıldan 589 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

KAPATILAN HASTANELER

Haksız kazanç elde ederek kamuyu zarara uğratma suçlaması kapsamında aralarında Özel Avcılar Hospital, Esenler Güney Hastanesi, Özel Bağcılar Medilife Hastanesi, Özel İstanbul Reyap Hastanesi, Özel Silivri Kolan Hastanesi, Özel Beylikdüzü Medlife Hastanesi, Özel TRG Hospitalist Hastanesi, Özel Birinci Hastanesi, Özel Bağcılar Şafak Hastanesi ve Özel Reyap Hastanesi’nin ruhsatı iptal edildi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sariyersoz.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.