Birleşik Metal-İş’ten Açıklama: Grev Yasağını Tanımıyoruz!
Birleşik Metal-İş’ten Açıklama: Grev Yasağını Tanımıyoruz!
Birleşik Metal-İş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararıyla 2 bin üyeyle çıkılan grevin 'milli güvenlik tehdidi' sayılarak yasaklanmasına ilişkin bir açıklama yaptı.
Birleşik Metal İşçileri Sendikası (Birleşik Metal-İş), 2 bin üyesiyle çıkmış olduğu grevin dün gece yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla 60 gün süreyle yasaklanmasına karşı basın toplantısı düzenledi.
Birleşik Metal-İş üyesi 2 bin metal işçisinin, işveren örgütü Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası’na (MESS) karşı çıktığı grev, dün gece Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 60 gün süreyle yasaklandı. Resmi Gazete’de yayımlanan 9231 sayılı kararda “ Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından alınmış olan grev kararlarının milli güvenliği bozucu nitelikte görüldüğünden altmış gün süreyle ertelenmesine, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 63 üncü maddesi gereğince karar verilmiştir” denildi.
Yayımlanan karara göre 4 Aralık’ta Hitachi Energy’nin Kartal, Tuzla, Dilovası ve Dudullu'daki fabrikalarında başlatılan grev 60 gün süreyle yasaklandı.
GREV ‘MİLLİ GÜVENLİK TEHDİDİ’ SAYILDI
Birleşik Metal-İş, gece ilan edilen grev yasağının ardından bu sabah 11.00’de İstanbul Bostancı’da bulunan sendika genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda sendika adına basın metni, Genel Başkan Özkan Atar tarafından okundu.
Atar, açıklamasında bugün itibariyle 7 fabrikada 1600 civarındaki Birleşik Metal-İş üyesi işçinin grevde olduğunu belirtirken önümüzdeki günlerde 2 fabrikada daha 400 üyenin greve başlayacağını kaydetti. Böylece 2 bin metal işçisinin çıkmış olacağı grevin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yasaklandığının altını çizen Atar, bu yasağın gerekçesinin ‘milli güvenlik’ olarak açıklandığına da vurgu yaptı.
Sendika tarafından yayımlanan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
" Grev yasaklamalarının yapıldığı işyerleri trafo üreten ve ürettiklerinin tümünü de ihraç eden işletmelerdir. Dolayısıyla, bu fabrikaların yurt içine yönelik üretimleri yoktur ve bu nedenle de Türkiye’nin milli güvenliği bozması söz konusu olamaz.
Ayrıca, trafo üreten fabrikaların milli güvenliği nasıl bozduğunu anlamak mümkün değildir.
Grev yasaklama kapsamında bulunan fabrikalardan birisi de Balıkesir/Gönen’de bulunan MESS üyesi Arıtaş Kriyojenik işyeridir. Bu fabrika kriyojenik üretimi yapmaktadır. Yapılan üretim düşük sıcaklıklarda sıvılaştırılmış gazların depolanması ve taşınması için tasarlanmış depolardır.
Sıvı gazın taşınması için yapılan üretim, milli güvenliği nasıl bozmaktadır? Üstelik Türkiye’de bu üretimleri yapan bu işletmeler dışında onlarca işletme vardır.
Yine grev kararı aldığımız bir başka işletme olan ve MESS üyesi olmayan Green Transfo işyerinde ise grev kararımız yasaklanmamıştır. Dolayısıyla aynı işi yapan bir fabrikada grev milli güvenliği bozarken, bir başka fabrikada ise milli güvenliği bozmamaktadır. Bu durum nasıl açıklanacaktır bilemiyoruz.
"MESS’E ÜYE 4 İŞLETME Mİ MİLLİ GÜVENLİĞİ BOZMAKTADIR?"
Diğer yandan çeşitli sektörlerde halen devam eden çok sayıda grev varken üstelik sendikamızın örgütlü olduğu Mersen işyerinde de aylardır grevimiz sürerken yasaklama sadece 4 işletme için yapılmıştır. Diğer hiçbir işletme milli güvenliği bozmamakta ama MESS’e üye 4 işletme mi milli güvenliği bozmaktadır?
Bütün bunlar grev yasağının ne kadar hukuk dışı olduğunun özetidir. Yasaklanan grevlerin olduğu işletmeler MESS’e üyedir. Sadece MESS üyesi işletmelerdeki grevler tam da adrese teslim olarak yasaklanmıştır. Oysa birkaç ay önce MESS’ten ayrılan ve yine grev kararı aldığımız bir işyeri olan Green Transfo’da grev yasaklanmamıştır. Bunun anlamı açıktır. Yapılan işlemin milli güvenlikle ilgisi yoktur ve bir sermaye örgütünün korunmasından başka bir anlamı da yoktur.
Günlerdir belirtiyoruz. Sakın ola grev yasaklama yoluna gitmeyin ve grev yasaklarından medet ummayın, diye… Metal işçileri ilk defa grev yasakları ile karşılaşmıyor.
2003 -2023 dönemi içerisinde toplam 21 ' Grev Erteleme' kararı verilmiştir. Bu dönem içinde ertelenen grevlere 195 bin işçi katılacaktı. Bu yasaklar nedeniyle 195 bin işçinin özgür toplu pazarlık hakkını kullanması iktidar tarafından engellenmiştir."
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.