Sosyal Medyaya Kısıtlama Geldi: Prof. Dr. Yaman Akdeniz'den Sert Tepki

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 106 kişinin gözaltına alınmasının ardından, Türkiye’de internet erişimi kısıtlandı. İfade Özgürlüğü Derneğinden Prof. Dr. Yaman Akdeniz, "İktidar, halkın haber ve bilgi edinme hakkını ‘keyfi’ bir şekilde engelliyor" değerlendirmesinde bulundu.

Üniversite diploması dün akşam saatlerinde iptal edilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olması beklenen Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 106 kişi bu sabah saatlerinde gözaltına alındı.  Henüz resmi bir açıklama yapılmasa da İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından sabah saatlerinden itibaren Türkiye’de kullanıcılar X (Twitter), YouTube, Instagram ve TikTok dahil olmak üzere birden fazla sosyal medya platformuna erişimde sorun yaşıyor. DownDetector verilerine göre şu anda ülkemizde birçok internet kullanıcısı sosyal medya uygulamalarına erişemiyor. Bu sorunun Türk Telekom, Turkcell, Vodafone, TurkNet ve Türksat Kablo olmak üzere tüm hizmetlerde aynı olduğu söyleniyor.  Konuya İlişkin açıklama yapan İnternet Özgürlüğü İzleme Platformu Netblocks, Türkiye’den X (Twitter), YouTube, Instagram ve TikTok dahil olmak üzere birden fazla sosyal medya platformuna erişimin kısıtlandığını duyurdu.  "CUMHURBAŞKANLIĞI TALEBİYLE BANT DARALTMA ANAYASA’YA AYKIRIDIR" İfade Özgürlüğü Derneği’nden Prof. Dr. Yaman Akdeniz, şunları söyledi:  “Cumhurbaşkanlığı talebi ve BTK eliyle yapılan bant daraltma uygulaması keyfidir, hukuka ve Anayasaya aykırıdır. Bunlar hükümetin umurunda bile olmasa, bizler buna itiraz etmeye ve açıklamaya devam edeceğiz. Daha önce de ortada milli bir güvenlik sorunu yokken, Cumhurbaşkanı talebiyle ‘keyfi’ bir şekilde erişim engeli getirilmişti. Sabah 07.00’den bu yana sosyal medya platformlarına yönelik olarak ‘bant daraltama’ dediğimiz yavaşlatma uygulanıyor Dolayısıyla siyasi gelişmelere paralel bir süreç söz konusu.  Fakat bu durum, daha önceki uygulamalardan farklı. Çünkü anayasanın 22. maddesinde, ‘Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış mercinin yazılı emri bulunmadıkça haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz.   Yetkili mercinin kararı 24 saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını 48 saat içinde açıklar. Aksi halde, karar kendiliğinden kalkar’ ifadeleri bulunuyor. Ama bu sebeplerden hiçbiri ortada yok.  "TAMAMEN ‘KEYFİ’ VE ‘SİYASİ’ ERİŞİM ENGELİ"  İktidar, halkın haber ve bilgi edinme hakkını ‘keyfi’ bir şekilde engelliyor. Burada açık bir şekilde sansür amacı var. Bu, en son TÜSAŞ saldırısında olmuştu. O zaman da doğru değildi. Fakat bu sefer getirilen kısıtlama, diğerlerinden farklı olarak tamamen ‘keyfi’ ve ‘siyasi’ erişim engeli.”