Selçuk Özdağ Bolu Otel Yangınına İlişkin Bakan Nuri Ersoy'a Yüklendi
Selçuk Özdağ Bolu Otel Yangınına İlişkin Bakan Nuri Ersoy'a Yüklendi
Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, Kartalkaya yangınıyla ilgili TBMM’de yaptığı konuşmada, hükümeti ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u sert bir dille eleştirdi. Özdağ, "Soma’dan Kartalkaya’ya, madenlerden orman yangınlarına kadar her felakette aynı tabloyla karşılaşıyoruz: İhmaller, rüşvet, torpil ve sorumluluktan kaçan bir sistem" dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda Kartalkaya’da 78 kişinin hayatını kaybettiği otel yangını hakkında konuşan Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, İktidarı ihmalleri ve denetimsizlikleri sebebiyle sert ifadelerle eleştirdi. Özdağ, Türkiye’de liyakatsizlik, rant odaklı yönetim anlayışı ve hesap vermeyen bürokrasi nedeniyle halkın güvenliğinin hiçe sayıldığını ifade etti.
Özdağ konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
TUTUKLU SAYISI 20’YE YÜKSELİRKEN TURİZM BAKANLIĞINDA BİR İSTİFA VE TUTUKLAMA YOK..!
Bolu'daki yangın faciasında tutuklu sayısının 20’ye yükseldiğini kaydeden Yeni-Yol Partisi TBMM Grup Başkanvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, “36’sı çocuk 79 insanın hayatını kaybettiği bu yangında tutuklanan değil ama tutuklanmayan bazı kişilerin ise hayli manidar” ifadelerini kullandı. Özdağ, “ Kartalkaya yangın faciasında; Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener tutuklandı. Bolu İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun tutuklandı. Otel sahibi Halit Ergül tutuklandı. Otel müdürü Zeki Yılmaz tutuklandı. Otel aşçısı Faysal Yaver tutuklandı. Şirket müdürü Emir Aras tutuklandı. Muhasebe müdürü Kadir Özdemir tutuklandı. Elektrikçi Hüseyin Özer tutuklandı. Peki 2634 sayılı kanuna göre işletmelerin denetiminden tutunda ruhsat ve çalışma izinlerine karar veren merci yani Turizm bakanlığından tutuklu olan kimse var mı? Elbette yok…. Niye? Çünkü onlar kanunlardan ve sorumluluklardan münezzeh seçilmiş bir azınlıktır” dedi.
BAKAN ERSOY’UN OTELLERİ DENETLENİYOR MU?
Sırbistan'da 15 kişinin öldüğü tren kazasından sonra sırasıyla başbakan, ulaştırma bakanı, ticaret bakanı ve demiryollarından sorumlu yöneticisi başta olmak üzere ilgili herkesin istifa ettiğini belirten Özdağ konuşmasında şunları söyledi; “Ama bizde insanlar hükümetin ihmalleri ve sorumsuzlukları nedeniyle 79 insan yanarak ölüyor ve tek bir istifa bile yok. Çünkü onlarda sorumluluk bilinci var, haysiyet ve onur var, üstelik hesap soran bir halk da var… Peki bizde? Bizde körü körüne partizanlık ve menfaatlerinin esiri olmuş layüsel yöneticiler var. Zaten istifa etmek isteseler bile edemeyecek bir baskı ve zihniyet var” diyerek Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a sorularını yöneltti; “Sayın Bakan; Siz bir iş insanınızız değil mi, sizin ve aile bireylerinize ait oteller var değil mi? Bu otelleri kim ve hangi kurum denetliyor acaba?
Mesela siz hem bir iş insanı hem de bu ülkenin bir bakanı olarak size ve aile bireylerinize bağlı bu otelleri yine size bağlı bakanlık müfettişleri mi denetliyor?
Otellerinizi bakanlık müfettişleri bugüne kadar hiç denetlendi mi, bu denetlemelerde hiç ihlaller tespit edildi mi? Söz konusu raporları kamuoyuna açıklamayı düşünüyor musunuz?” diye konuştu.
YETKİ VE SORUMLULUK BAKANLIKTA
Söz konusu Otel yangınında, otelin yangın alarm sistemleri ve duman dedektörlerinin çalışmaması, yangın merdiveni eksikliği, acil tahliye yollarının yetersizliği ve yangın söndürme sistemlerinin etkisiz kalması gibi felakete ortam hazırlayan bir dizi ihmalin, yangının büyümesine ve can kayıplarının artmasına neden olduğu anlaşıldığını kaydeden Özdağ, “ Yangın felaketinin ardından iktidar yetkilileri ve mensupları ile bazı gazeteci ve yorumcular yetki ve sorumluluklar konusunda birçok iddiayı dillendirmeye başlayıp konuyu sulandırmaya çalıştıklarını görüyoruz. İktidar cenahı sorumluluğun belediyede olduğunu, denetim ve ruhsatlandırmaların belediyenin uhdesinde olduğunu söylerken başkaları da Söz konusu otelin turizm işletmesi olduğunu ve dolaysıyla her konuda tek yetkilinin Kültür ve Turizm Bakanlığı olduğunu ifade etmektedirler. Ancak: 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanunu 30. Maddesine göre denetim yetkisi hakkındaki hüküm ise gayet sarihtir. Buna göre belge talebinde bulunan işletmelerin belgelendirilmesine esas denetimleri, belgeli yatırım ve işletmelerin niteliklerine ilişkin denetimleri ve işletmeleri sınıflandırma yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığı’na aittir. Bakanlık gerek görmesi durumunda, denetim yetkisini sınırlarını belirlemek kaydıyla valilik vasıtasıyla da kullanabilir” şeklinde konuştu.
“Bakanlık, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı ile iş birliği halinde, ülke turizminin uluslararası standartlarda geliştirilmesi, turizm faaliyetlerinin sürdürülebilir, çevreye duyarlı ve güvenli bir ortamda gerçekleştirilmesi, ülke turizm ürünlerinin uluslararası alanda tanıtılması ve pazarlanmasına katkı sağlaması amacıyla, yetki verilecek Türk Akreditasyon Kurumundan akredite ve uluslararası faaliyette bulunan denetim firmaları aracılığıyla sertifika programları uygulayabilir” diyen Özdağ, “Denetim firmalarının nitelikleri, belirlenme ilkeleri, görevleri, yetkileri ile gerçeğe aykırı tespitler için uygulanacak usul ve esaslar Bakanlık tarafından belirlenir.” hükmü çok açık iken Kültür ve Turizm Bakanı’nın dolaysıyla hükümetin söz konusu kanun hükmünün hilafına serdettikleri açıklama ve beyanların ne manaya geldiği ise kamuoyunun dikkatinden kaçmamaktadır. Yaşanan her felaketin ardından meydana gelen can ve mal kayıplarının sorumluluğunu üstlenmek ve gereğini yapmak yerine, başkalarını hatta kaderi sorumlu tutan siyaset anlayışı ile akla ziyan bir yönetim sergilemektedir” dedi.
HESABI SORULMAYAN İHMAL VE SORUMSUZLUKLAR, HESABI SORULMAYACAK YENİ FELAKETLERİN GEREKÇESİ YAPILIR.
“ Kartalkaya Grand Otel için talep edilen itfaiye raporu dilekçesi geri çekiliyor ve ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca otele müfettiş gönderiliyor. 13 Aralık’ta otele incelemeye giden bakanlık müfettişinin raporu aradan bir aya geçmesine rağmen ne hikmetse bir türlü çıkmamış” şeklinde konuşan Özdağ, “Ben buradan Bakana bunun nedeni de soruyorum: Neden sayın bakan? Zira turizm sertifikalı bu Otelin işletme ruhsatı, turistik tesis faaliyeti kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait değil mi? Bakanlık söz konusu yetkilerini illerde valilik aracılığıyla yürüttüğüne göre Bolu Valiliği’nin buradaki sorumluluğunu konuşmayacak mıyız?” diye sordu.
BUNLARIN YAPTIKLARINA TİLKİNİN DAHİ AKLI YETMEZ
“İşin ilginç yanı yapılan mevzuat değişikliği ile bu türden turistik tesislerinin yangın önleme ve müdahale konusunda alınacak önlemlerin denetlemek valiliğin sorumluluğunda olduğunu da hatırlatırım” vurgusunda bulunan Özdağ, “Burada her ne kadar bakanlık sorumlu ve yetkili olsa da belediyeler de ilk elden olmasa da farklı yönlerden sorumlu olduğunu da ifade etmek gerekir. Nedir o konu? Belediyenin ruhsat verdiği 70 m2’lik kafe…Çünkü bu kafe otelden bağımsız olamaz. Mevzuata göre, belediyenin ruhsat işlemlerinde bu alanı “bağımsız bölüm” olarak görmesi yasal değil çünkü. Belediyenin müştemilat olarak görülen 70 m2’lik alanı bağımsız olarak görüp iş yeri açma yani işletme izni vermesi Bolu Belediyesi’nin ciddi bir kusurudur. Ancak konuyu bu kadar teknik ayrıntılara boğup konunun gerçek sorumlu ve muhataplarının gözlerden kaçırılmasına da asla izin verilmemelidir. Aslında bu yangın bize iktidar zihniyetinin ne kadar çapsız, ülke ve millet hassasiyetinden ne kadar yoksun olduğunu çok açık gözler önüne sermiştir. Özel okulları olanı Milli Eğitim Bakanı, Otelleri olanı Turizm Bakanı, İnşaat işleri olanı Ulaştırma Bakanı, Ticari işletmeleri olanı Ticaret Bakanı, Hastaneleri olanı Sağlık Bakanı yapan bir zihniyetten ne beklenebilir ki. Tıpkı meşhur tilki hikayesindeki gibi…. Tilkiyi tavuk kümesine bekçi yapmışlar, ne kadar maaş istersin diye sorulunca. Tilki önce gülmekten cevap verememiş sonra; ne verirseniz kabulüm demiş. Kastım burada bakanlara tilki demek değil çünkü gariban tilkinin aklı bu kadar tilkiliğe dahi yetmez” diye konuştu.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.