Aya Yorgi Koyu İmara Açıldı: Doğanın Kalbine Hançer!

Aya Yorgi Koyu’nda doğa ve turizm tehdit altında! İzmir Çeşme’nin eşsiz koyu, yeni imar planı ile yapılaşmaya açılıyor. Bölgede betonlaşma riski yanında devlet arazisinin satış yetkisinin özel şirketlere devredilmesi ise ‘rant vurgunu’ tartışmalarını gündeme getirdi.

Türkiye’nin en gözde turistik bölgelerinden biri olan İzmir Çeşme’deki Aya Yorgi Koyu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından alınan yeni imar kararıyla yapılaşmaya açıldı. Daha önce mahkeme tarafından iptal edilen imar planı, bakanlık tarafından revize edilerek ikinci kez yürürlüğe konuldu. Yeni plana göre, 372 bin metrekarelik alanın yüzde 54’ü konut ve ticaret alanı olarak belirlenirken, yüzde 22’si yeşil alan olarak ayrıldı. Ayrıca, 33 dönümlük alanın yedi bin metrekaresi otel yapımına tahsis edildi.  AYA YORGİ KOYU BETONLAŞMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA  Plana göre bölgede 394 villa tipi konut ve iki katlı yapılar inşa edilebilecek. Çevreciler ve bölge halkı, bu projelerin hayata geçirilmesi durumunda Aya Yorgi Koyu’nun eşsiz doğasının tahrip olacağını, turistik kimliğinin yok olacağını ve bölgenin tamamen betonlaşacağını savunuyor.  “KANAL İSTANBUL’DAN SONRAKİ EN BÜYÜK VURGUN”  Çeşme Çevre Derneği Başkanı Ahmet Güler, bölgedeki imar değişikliklerini “Türkiye’nin doğasına zarar verecek büyük bir rant operasyonu” olarak değerlendirerek, “Kanal İstanbul’dan sonra en büyük vurgun Çeşme’de yapılacak. Bu alan yaklaşık 250 milyon dolar değerinde ve bölgenin tamamı düşünüldüğünde bu rakam 1.5 milyar dolara ulaşıyor. Yapılaşmanın önü açılarak Çeşme’nin turistik değeri büyük bir risk altına atılıyor” dedi.  HUKUKİ MÜCADELE DEVAM EDİYOR  İmar planına karşı İzmir Şehir Plancıları Odası, Çeşme Çevre Derneği ve Gücücek Koyu Doğal Yaşamı Koruma Derneği tarafından ayrı ayrı davalar açıldı. Ancak hukuki süreç devam ederken, Emlak Konut’un 27 Şubat’ta 48 bin metrekarelik üç parselin satışı için ihale düzenleyeceği duyuruldu.   İHALE ÖZEL ŞİRKETE DEVREDİLDİ  Plana göre 394 villa tipi ve iki kat konut inşa edilebilecek olan parsellerin ihalesini alan şirket, gayrimenkullerin pazarlama ve satış işlemlerini yapacak ve Emlak Konut’a gelirden pay verecek.  İhale yöntemiyle ilgili eleştirilerde bulunan Ahmet Güler, “Bu yöntemde devlet kendi arsasını doğrudan satmak yerine, satış yetkisini özel şirketlere devrediyor. Bu, Aya Yorgi’deki milyonlarca dolar değerindeki arazinin yağmalanması anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.  ÇEVRECİLER VE BÖLGE HALKI DİRENİŞE ÇAĞIRIYOR  İzmir’deki çevre örgütleri, doğa savunucuları ve bölge halkı, Aya Yorgi Koyu’nun imara açılmasına karşı mücadele etmek için kampanyalar başlatmaya hazırlanıyor. Kamuoyunun dikkatini çekmek ve hukuki süreci desteklemek amacıyla eylem planları oluşturulurken, yetkililere doğayı koruma çağrısında bulunuluyor.  27 Şubat’taki ihalenin ardından bölgedeki gelişmelerin nasıl ilerleyeceği büyük merak konusu. Ancak doğa savunucuları, Aya Yorgi Koyu’nun korunması için tüm hukuki ve toplumsal mücadele yollarını kullanacaklarını belirtiyor.