TÜSİAD: Güven Bunalımı Yaşıyoruz
TÜSİAD: Güven Bunalımı Yaşıyoruz
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) olağan genel kurulunu gerçekleştiriyor. TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras, Türkiye’nin son dönemlerde içinden geçtiği ve tartışma konusu haline gelen siyasi olayları eleştirdi. Aras, “Güven bunalımı yaşıyoruz” dedi.
Türkiye’de ihmal ve kaza kaynaklı ölümleri ‘Maliyet odaklı politikalara’ bağlayan Aras, “Tesis sahipleri yönetmeliklere uygun yapıları maliyet odaklı düşünerek yapmıyor ve denetim eksikliği mevcut” ifadesini kullandı.
Ömer Aras’ın konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:
"Ülke olarak moralimiz bozuk. Güven bunalımı yaşıyoruz. Kartalkaya'da 78 canımız yanarak hayatını kaybetti. Yangın çıkabilir ama 78 kişi ölmez. Ölüyorsa nedeni usulüne uygun yapılmayan binalar ve denetimsizliktir. Çöken bir sistemdir. Bu olay yakın tarihte olduğu için henüz yüreklerimizde."
Ancak unutmayalım ki geçen sene tam bugün Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeninde oluşan heyelan sonucu 9 işçi hayatını kaybetmişti. İki yıl önce yaşadığımız büyük depremde on binlerce insanımızı usulüne uygun yapılmadığı için çöken binalar altında kaybettik. 2014 yılında Soma kömür madeninde çıkan yangında 301 işçi hayatını kaybetti.
Tüm bu ve benzer ölümlerin arkasında tesis sahiplerinin yönetmeliklere uygun yatırımları maliyet nedeniyle yapmaması ve denetim eksikliği var.
“KURAL TANIMAZLIK VE DENETİMSİZLİK ÖLÜMLERE SEBEP OLUYOR”
California'da koca Los Angeles şehri yandı, Japonya'da çok daha şiddetli depremler oldu. Kaç kişi öldü? Lütfen bakın ve mukayese edin. Bizdeki ölümlerin nedeni maliyet odaklı kural tanımazlık ve denetimsizliktir.
“ÖLÜMLERİN SEBEBİ SİSTEM BOZUKLUĞUDUR”
Kurallarımız vardır ama uymayan çoktur, yeterli denetim yoktur. Bu ölümlerin ana nedeni sistem bozukluğudur. Maliyeti güvenliğin önüne koyan iş sahipleri, hak etmediği koltuğa oturan özel sektör iş insanları ve kamu yöneticileridir. Onların yarattığı ve uyguladığı sistemdir. Bu sistemin nasıl düzeleceği çok net bellidir. Sistemin kendi kendini düzeltme mekanizması olmalıdır. Sorumlular görevden ayrılmalı, hesap vermeli ve yerlerine yetkin kişiler gelmelidir
"POLİTİK HAYATTA OLAĞANÜSTÜ OLAYLAR YAŞIYORUZ”
Son haftalarda politik hayatta da olağanüstü olaylar yaşıyoruz. Seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor yerlerine kayyum atanıyor. Bir siyasi parti lideri hakkında önce soruşturma başlatılıyor sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor. Birçok sanatçının menajerliğini yapan bir iş kadını hakkında önce soruşturma başlatılıyor sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor.
Bir büyükşehir belediye başkanı hakkında, yaptığı konuşmalar nedeniyle basın toplantısından dakikalar sonra soruşturmalar açılıyor. Bilirkişi görüşmesini yayınlayan gazeteciler gözaltına alınıyor, genel yayın yönetmeni tutuklanıyor.
“TOPLUMDA GÜVEN SARSILIYOR”
Yeni mezun teğmenler ordudan ihraç ediliyor. Bu olaylarda suç vardır yoktur diyemeyiz. Ancak çok kısa sürede arka arkaya gelen bu olayların toplumda endişe yarattığını ve güveni sarstığını söyleyebiliriz. Ayrıca tutukluluğun istisna değil kural haline gelmesi gibi kangrenleşmiş bir sorunun kanunlar değişse de çözülmediğini görüyoruz. Kişiyi, bir gün dahi olsa, özgürlüğünden mahrum edecek tutuklama ve adli kontrol kararlarının, hatta gözaltı kararlarının ne denli titiz verilmesi gerektiğini yıllar sonra gelen tahliyelerde, beraat kararlarında görüyoruz. Ancak bugünkü endişe ve güvensizlik ortamına rağmen ülkemizin geleceği ile ilgili umudumuzu hiç kaybetmiyoruz. Çünkü biliyoruz ki doğru politikalarla ülkemiz kalkınır ve vatandaşlarımız kendilerini mutlu ve huzurlu hisseder.
“SADECE ELEŞTİRMEYECEĞİZ, YENİ POLİTİKALAR ÖNERECEĞİZ”
Bu nedenle inandığımız doğruları bıkmadan usanmadan dile getireceğiz. "Söylesek de hiçbir şey değişmiyor" zihniyetine kapılamayız. Bizim görevimiz doğru bildiklerimizi söylemektir. Mevcut uygulamaları eleştirmekle kalmayıp yeni politikalar önermektir.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.