Yavuz Ağıralioğlu'ndan Erdoğan'a: Adaletsizlik Sefalet Doğurur
Yavuz Ağıralioğlu'ndan Erdoğan'a: Adaletsizlik Sefalet Doğurur
Anahtar Parti lideri Yavuz Ağıralioğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni Türkiye'de adaletsizlik yarattığını ifade ederek, "Adaletin olmadığı memlekette sefalet doğuyor" dedi.
Anahtar Parti Lideri Yavuz Ağıralioğlu, “Adalet mekanizması doğru çalışmazsa, adaletin olmadığı memleketlerde sefalet doğuyor. Adaletin olmadığı memleketlerde bu mekanizma çalışmadı diye toplumsal beraberliğimizi pusulamak isteyenlere imkân doğuyor, fırsat doğuyor. Türkiye'nin en çok korumak zorunda olduğu şey adalettir” diye konuştu.
Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu partisinin başkanlık divanı sonrasında, basın toplantısı düzenledi. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ağıralioğlu, şunları söyledi:
BOLU’DAKİ YANGIN FACİASI
Her yıl başımıza gelen hadisede yaşıyoruz. Binalar yıkılıyor, yaşıyoruz. Oteller yanıyor, yaşıyoruz. Afet bölgelerinde, imarda, iskanda yapılan ucuzlukları yaşıyoruz. Ülke çok uzunca zamandır başına felaket geldikten sonra bağıran, çağıran, siyasi bilek güreşi yapan bir kaos görüntüsü vermeye başladı. Türk siyaseti uzunca zamandır sorunları çözebilen, çözdüğü sorunlarla iftihar edebilen bir maharet merkezi olmak yerine, Türk siyaseti uzunca zamandır mazeret üreten muhatap suçlu ararken avantaj kollayan bir yönetim zafiyeti alanına dönüştü.
HERKESİN SIĞINACAĞI LİMAN OLAN ADALETE İHTİYAÇ VAR
Türkiye'de siyasetin ciddiyete, siyasetin mesuliyete, Türkiye'de yönetimin maharete ve kaliteye ihtiyacı var. Türkiye iyi yönetilmiyor. Türkiye kötü yönetimine konulan denetimsizliklerden mutlaka insanların kaybına, mal can kaybına sebep olacak savrulmalar yaşıyor. Bütün bunlar içerisinde denetimdeki bozulma, hukuktaki yozlaşmayla eşitleniyor. Hukuktaki yozlaşma, Türkiye'deki toplumsal gerilim alanlarımızı, kutuplaşma alanlarımızın tamamını ciddi enerji yükleyerek kırılma noktasına götürüyor. Bu, memlekette, adalete bağlı olarak yaşam standartlarımızın kullanacağı bir mekanizma kurulamazsa, insanlar kendi haklarını kendileri arama ihtiyacına düşerse buradan kaos hesabı yapan herkesin heves ettiği imkân bulunabildiği… Dolayısıyla Türkiye'de acilen bir adalete, siyasetin gölgesinden uzaklaşmış herkesin sığınacağı liman olan bir adalete ihtiyaç var.
HÜKÜMETE ADELET ÇIKIŞI
Tecrübe ettiğimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de dahil son dönem özellikle artan siyasi münakaşaların merkezinde daha önce 28 Şubat'tan sonra Ergenekon davalarından sonra da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine bağlı, adaletin siyasetin gölgesinde kaldığı tartışmalarında siyasetin, sopa olarak kullandığı suçlamalarının öznesi olacak bir takım kötü örneklerle karşılaştık. Şimdi bunlardan memleketi kurtarmanın bir yolu var. Ne kadar siyasallaştı? Ne kadar siyasallaşmadı? Ne kadar denetledi? Nasıl denetledi? Kimin lehine karar verdi? Bu tartışmalarda dünyada bu işlerin önünü arkasına çok rahatlıkla inşa edilmek mümkün. Başka metodolojiler de mümkün. Hükümetin bu kadar HSK üzerinde baskın olarak, AYM üzerinde baskın olarak atamalarına, kendi partilerine aday olmuşları, adalet mekanizmalarının bugün cezalandırma denetleme mekanizmalarının başına getirerek kullanan bir siyasi tasarruf adaletin herkesin sığınacağı bir liman olduğu duygusunu topluma veremez. Adalet mekanizmasının, 9’ncusunu planladık ama hala herkesin sığınacağı bir liman haline getiremedik. Adalet reformunun, kamu da daha yeni tecrübe ettiğimiz bir metodoloji bu.
KAMU VİCDANINDA AÇIK DAVALAR HUKUK ÖNÜNDE KAPATILIYOR
Bütün kurumların içi geçti. Devlet yönetim alanı çalışmıyor. Devlet yönetim ve kurumu çalışmıyor. Devlet yönetim ve kurumu çalışmadığı için buna bağlı olarak, kamu vicdanında açık olan davalar hukuk yönde kapatılmış gibi oluyor. Sinan Ateş davası kimin öldürüldüğü, niçin öldürüldü kalacak şekilde kapatıldı. CHP Gençlik Kolları Başkanı'nın daha önce attığı tweetlerle, Ümit Özdağ'ın daha önce 2020'de yaptığı konuşmalarla, Cumhurbaşkanlığı hakaretten bahisle önce gözaltına alınıp, Antalya'da yapmış bir konuşmayı, Ankara’da yakalayıp, İstanbul’a getirmek…Böyle yönetmek, daha önce kötü örneklerle eleştirdiğiniz işlerin, bir örneğini de biz oluşturuyoruz demektir. Bu mesele dikkat edilmesi lazım. Kamu vicdanında kapanmıyorsa, sizin hukuken kapatmanızın bir anlamı yoktur. Kamu vicdanında bu işin hakkı budur duygusu oluşmuyorsa, millet vicdanında bir karşılığı yoktur.
ADALET YOKSA SEFALET VAR
Adalet mekanizması doğru çalışmazsa, adaletin olmadığı memleketlerde sefalet doğuyor. Adaletin olmadığı memleketlerde bu mekanizma çalışmadı diye toplumsal beraberliğimizi pusulamak isteyenlere imkân doğuyor, fırsat doğuyor. Türkiye'nin en çok korumak zorunda olduğu şey adalettir. Şu anda Türkiye'nin en fazla ihtiyacı olduğu şey adalettir. Şu anda memleketimizi toparlayacak olan en mühim imkân adalettir. Şu anda siyasetin sorumluluğunu taşıyıp millete vaat edeceği en mühim vaat adalettir. Bizim siyasi sorumluluğumuz, muhalefetin vazifesi, iktidarın gerçekleştirmek olduğu ne varsa başı sonu adalettir. O yüzden adalet mekanizmasının yarının sopasıymış gibi algılanacağı uygulamaların önüne bizzat hükümet geçmelidir ki adalet bu memlekette herkese lazım olacak duygusuyla herkesin sığınacağı liman kararlardan herkesin emin olduğu bir karar verici haline gelsin.
ZİHNİYET DEVRİMİNE İHTİYACIMIZ VAR
Geçmişte Ergenekon, Balyoz davalarında FETÖ savcılarından sağlanan imtiyazlar bugün bazı insanlar için konuşuluyorsa aynı şeyleri tekrarlayarak farklı sonuçlar, bekleme, heveslerimizden de kurtulmamız gerekiyor. Bir zihniyet devrimine ihtiyacımız var. Bunu kabul etmeliyiz.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.