Gürsel Tekin'den İktidara Ekonomi Eleştirisi: TÜİK'in Makyajlı Rakamları Bile Gizleyemiyor
Gürsel Tekin'den İktidara Ekonomi Eleştirisi: TÜİK'in Makyajlı Rakamları Bile Gizleyemiyor
CHP eski Genel Sekreteri Gürsel Tekin, partide aktif görevi olmamasına rağmen vatandaşın gündemiyle ilgilenmeye devam ediyor. Özel başkanlığındaki CHP'nin pasif kaldığı dönemde sert eleştirilerle gündeme gelen Tekin, iktidarın ekonomi politikalarını "TÜİK'in makyajlı rakamları bile derin yoksulluğu gizleyemiyor" diyerek eleştirdi.
CHP Eski Genel Sekreteri Gürsel Tekin, TÜİK’in açıkladığı 2024 Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistiklerini değerlendirerek, iktidarın ekonomik politikalarını sert bir dille eleştirdi. Tekin, “TÜİK’in makyajlı rakamları dahi derin yoksulluğun geldiği korkunç boyutları gizleyemiyor. Türkiye’nin gerçekleri bu tabloda yok. Kral çıplak! İnsanlar artık sadece geçim değil, hayatta kalma mücadelesi veriyor” ifadelerini kullandı.
Gürsel Tekin'in açıklamaları şöyle:
“Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı 2024 yoksulluk verileri, aslında hepimizin bildiği acı gerçeği gözler önüne seriyor: Yoksulluk artıyor, sefalet büyüyor. TÜİK’in bile gizleyemediği rakamlar ortada: Medyan gelirin yüzde 60’ı dikkate alındığında, Türkiye’de yoksul sayısı 17 milyon 821 bin kişi. Geçen yıl bu rakam 17 milyon 873 bindi. Yani, makyajlı verilerde bile yoksulluk sınırında bir değişim olmadığı açıkça görülüyor.
"YOKSULLUK HAYATA TUTUNMA İRADESİNE DARBE VURMUŞ"
Nüfusun yüzde 39,3’ü iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını karşılayamıyor. Medyan gelirin yüzde 60’ının altında gelire sahip olanlarda bu oran yüzde 68,4’e çıkıyor. Yoksulluk, sadece karın doyurma mücadelesine değil, insanların hayata tutunma iradesine de darbe vurmuş durumda. İnsanlar bırakın sağlıklı beslenmeyi, artık ısınamıyor.
"DERİN BİR UMUTSUZLUĞUN İFADESİDİR"
Nüfusun yüzde 31,3’ü sızdıran çatıdan, çürümüş pencerelerden, nemli duvarlardan şikâyetçi. Yüzde 30,2’si ise ısınma sorunuyla karşı karşıya. Sürekli yoksulluk oranı, yani dört yıl boyunca yoksulluktan kurtulamayanların oranı yüzde 13,7’ye yükselmiş. Bu, yalnızca rakamların soğuk bir gerçeği değil; halkın içine itildiği derin bir umutsuzluğun ifadesidir.
"VERİLER GERÇEK YOKSULLUĞU ANLATMAKTA YETERSİZ KALIYOR"
Bu veriler dahi Türkiye’nin gerçek yoksulluğunu anlatmaya yetmiyor. TÜİK’in açıkladığı bu makyajlı rakamların bile gizleyemediği başka bir Türkiye var: Öteki Türkiye. Açlık sınırının altında kalanlar, çocuklarına süt alamayan anneler, okula aç giden çocuklar, evini ısıtamayan aileler bu tabloya dahil değil. TÜİK ne kadar oynarsa oynasın, gerçeği gizleyemiyor.
TÜİK verilerine göre fertlerin yüzde 57,5’i bir haftalık tatil masrafını karşılayamıyor. Yüzde 26,8’i beklenmedik harcamaları ödeyemiyor. Yüzde 59,6’sı mobilyasını yenileyemiyor. İnsanlar artık mobilyayı geçtik, ay sonunu nasıl getireceğini düşünüyor. Konut masraflarının ‘çok yük’ getirdiği hanelerin oranı yüzde 13,6.
"İKTİDARIN HALKI GÖRMEZDEN GELMESİNİN BİR SONUCUDUR"
Böylesine derin bir ekonomik kriz, yalnızca yönetim hatalarının değil, iktidarın halkı görmezden gelen politikalarının sonucudur. İnsanlar artık ‘geçim mücadelesi’ değil, doğrudan ‘hayatta kalma mücadelesi’ veriyor. TÜİK’in açıkladığı ‘yoksulluk ve sosyal dışlanma riski altında olan fertlerin oranı’ yüzde 29,3. Çocuklar için bu oran yüzde 38,9! Bu çocukların geleceği hangi ekonomik hedeflere feda edildi? Türkiye’nin bu karanlık tabloyu hak etmiyor.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.