Yavuz Ağıralioğlu Anahtar Parti'yi Tanıttı: İktidar Hasmı Değilim
Yavuz Ağıralioğlu Anahtar Parti'yi Tanıttı: İktidar Hasmı Değilim
2023'te İYİ Parti'den ayrılan Yavuz Ağıralioğlu, Anahtar Parti tanıtımında konuştu. Ağıralioğlu, "Memleketin sorunları çözümsüz değil. İktidar karşıtı değilim; siyaset, iktidarla bilek güreşi yapmak değildir" dedi.
2023'te düzenlenen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Millet İttifakı'nın aday tercihine eleştiride bulunup İYİ Parti'den istifa eden Yavuz Ağıralioğlu, bugün beklenen adımı attı. Yavuz Ağıralioğlu tarafından kurulan Anahtar Parti’nin kuruluş dilekçesinin bugün İçişleri Bakanlığına verilmesinin ardından, Ağıralioğlu Ankara'daki ATO Congresium'da ekibiyle beraber Anahtar Parti'nin tanıtımını gerçekleştirdi.
Ağıralioğlu, bu yeni oluşumun bir "memleket mücadelesi" olduğunu vurgularken, “Vatanımızı hiçbir dünya heveslisinin oyuncağı etmeyeceğiz” ifadeleriyle siyasi hedeflerinin millet yararına odaklandığını belirtti.
“GÜZEL YAPANLARIN ZAMANI GELDİ”
Ağıralioğlu, Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve siyasi krizlerle sıkıştığını, iktidarın "2023 hedefleri"ni gerçekleştiremediğini ve halkın geleceğe dair umutlarının zedelendiğini söyledi. Sözlerine “Artık güzel konuşanların değil, güzel yapanların zamanı geldi” diyerek devam etti ve ülkenin güçlü bir geleceğe ulaşabilmesi için siyasi çekişmelerden uzak, somut çözümler üretmenin zorunlu olduğuna dikkat çekti.
“ANADOLU’YA, ADALETE VE AHLAKA ATIFTA BULUNUYORUZ”
Anahtar Parti’nin adının seçimi hakkında da konuşan Ağıralioğlu, "Alfabenin ilk harfi olan 'A' harfinden yola çıkarak yeni bir başlangıç yapmak istedik. Anadolu’ya, adalete ve ahlaka atıfta bulunuyoruz. Bu harf, Türk yurdunun kapılarını açan Alparslan’ın ve Cumhuriyet’i kuran Atatürk’ün kararlılığını simgeliyor” ifadelerini kullandı.
Ağıralioğlu’nun açıklamaları şu şekilde:
"BEN BİR İKTİDAR HASMI DEĞİLİM"
"Memleketin sorunları çözümsüz değil. Vaadimiz sorunlarıyla yüzleşen bir Türkiye. Ben bir iktidar hasmı değilim. Siyaset bizim için millet hizmetini görebileceğimiz nöbet değişimidir. Neyi koruyacağımızı biliyoruz. Muhafazakarlığın iktidarında, korunması gerektiği halde korunmayanları da biliyoruz. Biz Cumhuriyetin ikinci yüzyılına bolluk-bereketle girmiş olacaktık ama olmadı. Siyaset bizim için iktidarla bir bilek güreşi alanı değildir.
"BU AÇ GÖZLÜLÜĞÜNE YETEMEDİĞİMİZ BİR SİYASİ HIRSIN SONUCUDUR"
Ben milletimi buldum. İkinci yüz yılın başında yaşadığı hiçbir sıkıntıyı hak etmediğini kara kara düşünürken buldum ben milletimi. Biz, milletimizi bu hale getiren, bu fakirliğe sebep olan şeyin keşke bir müdahale, keşke baş edilmez bir kuvvet mazereti olsaydı duygumla söylüyorum; Bu kendine yetebilir bir memleketin, aç gözlülüğüne yetemediğimiz bir siyasi hırsın sonucudur. Bu memleket, kendisi gibi 10 Türkiye'ye yeterdi ama bir zümreye yetemedi.
"NEYİN TUTACAĞINI BİLENLER OLARAK BURADAYIZ"
Memleket ufkunda doğabilecek her partinin, TV'lerde, gazetelerde değerlendirmesini yapan arkadaşlarıma hitaben söylüyorum; neyin tutacağını bilenler olarak buradayız biz. 'Parti tutacak mı?' endişelerine konu olan bakışlarını teskin eden bir irade beyan ediyorum. Aziz milletim bilsin, arkadaşlarım da 'parti tutacak mı' değerlendirmesine konu olacak endişeyle bakarken sözümüzü duysun istiyorum.
"ADALETTEN ÜMİDİNİ YİTİRMİŞLER İÇİN ADALETİ TUTACAĞIZ"
Biz neyin tutacağını bilenler olarak yola çıkıyoruz. Aybüke Yalçın öğretmenin, tebessümünden tutacağız. Eren'imizin adanmışlığından, Ömer Halisdemir'in kahramanlığından tutacağız. Fethi Sekin'in adanmışlığından tutacağız. Ambulansa binerken 'devletin ambulansı kirlenmesin' diye ayakkabılarını çıkaran insanımızın edebinden tutacağız. Neyi tutacağımızı bilsin millet. Biz bu salonlarda huzurla konuşalım diye dağlarda şehadeti göze almış kahramanların bileklerinden, yüreklerinden tutacağız. Neyi tutacağımızı biliyoruz, tutacağız. Bu memlekette adaletten ümidini yitirmişler için adaleti tutacağız, ürettiğinin hakkını alamayanlar için alın terinden tutacağız. Tarlalarda gece gündüz çalışan çiftçinin nasırlı ellerinden tutacağız. Kendilerine üniversiteler açılmış, iş imkanı hayalleriyle üniversitelere girmiş, sıkıntı çıkınca iş bulamayan çocuklarımızın hayallerinden tutacağız. Ahlâktan, adaletten, merhametten, mesuliyetten, ciddiyetten tutacağız.
"EKONOMİDE BİR ŞEY DENENDİ BİLİYORSUNUZ"
Sayın Cumhurbaşkanı iktidara 2024 yılında geçmiş gibi konuşuyor. Ekonomide bir şey denendi biliyorsunuz. Bu denenmiş olan şey yeni ekonomi kurmayının dilinde şöyle takdim edildi... Hazine ve Maliye Bakanı göreve gelir gelmez 'Ekonomiyi rasyonel bir temele oturacağız.' dedi. Kendilerinden önceki dönemi kasteden bu söz, tüm mevkilerde değişikliğe dönse, mesela Cumhurbaşkanı 'devlet başkanı' vasfıyla ayrı bir makamda olsa ve ayrı bir cumhurbaşkanı atasa, yönetime getireceği cumhurbaşkanı 'Devletin yönetimini rasyonel bir temele oturtacağız.' diyecekti.
“ADALETLE KALKINMA İSMİYLE BULDUK BU FAKİRLİĞİ”
Uzun iktidar döneminde canı çıkmamış kelime, içi boşaltılmamış kavram olmadığına şahit oldum. Manası tüketilmemiş isim kalmadı. 'Adaletle kalkınma' ismiyle bulduk biz bu fakirliği. 'Cumhuriyet' halk ile buluşacaktı, ülke 'adaletle kalkınacaktı, 'Memleket', 'İyi'likle doğrulacaktı, 'Gelecek', gelecekle güçlü olacaktı, dertlerimiz derman bulacak, 'Saadet'le huzurla Yeniden Refah'a kavuşulacaktı... Bu kavram ve kelime yorgunluğunun, güzel güzel isimler bulup, güzel güzel konuşmalar yapıp, veciz veciz nutuklar atıp, harikulade programlar yazıp milletin bulduğu bu fakirliğin, milletin kahrına sebep olacağından bahisle, arkadaşlarıma dedim ki, "İsmi mukaddes, işi ismine yakışmaz sonuçlar gördü milletimiz yoruldu.
Partimizin adı 'A Parti olsun" dedim. Arkadaşlarımın hepsinin gözünde, sukünetinde bir şey oldu, sizin gibi sustular. Herkesin kalbinde 'A Parti mi?' oldu. Alfabenin ilk harfinden başlayalım, yeniden başlayalım dedim. Bu A, onun A'sıdır dedim. Yüreklendirmeye çalışıyorum, onlar da sizin gibi şaşkın. Bu A, Anadolu'ya girdiğimiz Sultan Alparslan'ın A'sı, Diyar-ı Rum denilen bu vatanı Anadolu'ya dönüştürdüğümüz Anadolu'nun A'sı. Bin yıldır imparatorluklar kurduğumuz bu aziz vatanda, akılla, ahlakla, adaletle, azametle, adanmışlıkla kurduğumuz büyük medeniyetin A'sı. Bu A, yedi düvele diz çökmeyen, Türk yurdunun kapılarını Alparslan ile açıp, Atatürk ile mühürlediğimiz çelikten iradenin A'sı. Bu milletten gayrısına hesap vermez, borçluluk kabul etmez, adanmışlığımızın A'sı."
“TERÖRÜN SADECE BAŞINI DEĞİL SEVENLERİNİ DE MECLİS'E SOKMAYACAĞIZ”
Ağıralioğlu, güncel gelişmelere de değindiği konuşmada MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'Öcalan' çağrısına da değindi. Ağıralioğlu şöyle konuştu: “Meclisinde teröristlerin ağırlanacağının söylendiği bir devlet değil, teröristlerin hak ettiği muameleyi göreceği bir devlet. 40 yıldır evlatlarımızın canını, milletimizin canını terörle katleden bu alçak cinayet şebekesinin değil başını, sevenlerini bile Meclis'e sokmayacağız.”
“EVLATLARIMIZIN KATİLİNDEN MEDET UMUYORMUŞUZ GİBİ BİR ACZİYETE KİMSE SÖZCÜLÜK EDEMEZ”
“Hiç kimse evlatlarımızın katilini Meclis'e davet edemez” diyen Ağıralioğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Devlet aklı' diye bir şey konuşuluyor bu cinnetin içinde. Bu konuşulan lafların önüne arkasına 'devlet aklı' diye bir şey ekleniyor. Devlet aklı diyenler de duysun. Bir şey eğer Türk milletinin devletinin aklıysa şehidi üzemez, yetimi sahipsiz bırakamaz. Eğer bir irade 'devlet aklı' diye takdim ediliyorsa, Türk milletinin, devletinin aklı diye evlatlarımızın katili Meclis'e davet ediliyor da Meclis boşa düşürülüyorsa, Meclis boşa düşerken Türk devleti boşa düşürülüyorsa, sanki terörle mücadelede başarısız olmuşuz da, terörü bitirmeye kudretimiz yetmiyormuş da evlatlarımızın katilinden medet umuyormuşuz gibi bir acziyete kimse sözcülük edemez."
“DEVLET KURMUŞ PARTİ’NİN GENEL BAŞKANI’DA DUYSUN”
Bahçeli'nin sözlerini ve bu sözlere cevaben CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in 'el yükseltiyorum' çıkışını hatırlatan Ağıralioğlu, “Sayın Devlet Bahçeli böyle söyleyince Cumhuriyet'i kuran parti de 'el yükseltiyorum' diye mevzuya dahil oldu. Onlar da duysunlar; devlet kuran irade, devlet kurmuş partinin genel başkanı da duysun. Türkiye Cumhuriyeti Devleti teröristlerle müzakere edebilen, teröristlerden medet umabilen, kendi vatandaşına vereceği hakkı çocuklarının katili üzerinden konuşabilen bir devlet değildir. Öcalan deyince Kürt demek Kürt'e hakarettir. Kürtlerin haklarına, Kürtlerin dertlerine, kırgınlıklarına, yorgunluklarına, ihmal edilmişliklerine, haklı haksız beklentilerine cümle kurmak için Öcalan'dan medet uman alçaktır" diye konuştu.
AĞIRALİOĞLU DAHA ÖNCE İYİ PARTİ’DEN İSTİFA ETMİŞTİ
Ağıralioğlu, İYİ Parti'de sözcülük, grup başkanvekilliği ve genel başkan yardımcılığı gibi görevlerde bulunmuş, 2023 yılında, İYİ Parti'nin de yer aldığı Millet İttifakı'nın Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu "Cumhurbaşkanı adayı" göstermesine tepki olarak partisinden istifa etmişti.
TBMM'de gazetecilere açıklama yapan Ağıralioğlu, "Kemal Bey'in adaylığını dayatmasına itiraz ediyorum. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, güçlendirilmiş Kemal Kılıçdaroğlu modeline dönüştü," ifadelerini kullanmıştı.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.