Gıda Mühendisi Ece Birinci: Gıda Güvenliği Açısından Kabul Edilemez Bir Uygulama

Özel Haberler 25.09.2024 - 17:31, Güncelleme: 27.09.2024 - 15:08 1179+ kez okundu.
 

Gıda Mühendisi Ece Birinci: Gıda Güvenliği Açısından Kabul Edilemez Bir Uygulama

Tarım ve Orman Bakanlığı ekiplerinin Antalya’daki gıda denetimlerinde, halk sağlığını tehdit eden 65 bin gıda ürünü ele geçirildi. Bakanlık tarafından caydırıcı olmayan cezaların verildiği işletmelerde, bozulan 17 ton tavuk etinin kıyma haline getirilerek piyasaya sürüldüğü tespit edildi. Konuya ilişkin Gıda Mühendisi Ece Birinci, Sarıyer Söz Gazetesi'nden Kevser Karaduman'a önemli açıklamalarda bulundu.
Tarım ve Orman Bakanlığı ekiplerinin Antalya’da gerçekleştirdiği gıda denetimlerinde, bazı şahısların halk sağlığını hiçe sayarak, bozuk ürünleri piyasaya sürmeye çalıştıkları tespit edildi. Denetimlerde ele gerçirilen 65 bin gıda ürününün, son tüketim tarihi 2023'ü gösterirken ambalaj etiketlerinin tiner ile silinerek tarihin 2025 olarak değiştirildiği belirlendi. Konuya ilişkin Gıda Mühendisi Ece Birinci, önemli açıklamalarda bulundu. "BU TARİHLER MİKROBİYOLOJİK ANALİZLER SONUCU BELİRLENİR" Son kullanma tarihlerinin, gıdaların güvenli bir şekilde tüketilebileceği en son günü belirttiğini ifade eden Ece Birinci, "Bu tarihler bilimsel çalışmalar ve mikrobiyolojik analizler sonucu belirlenir. Tarihlerin değiştirilmesi, ürünün bozulma ihtimaline karşı tüketiciyi uyarıdan mahrum bırakır. Özellikle mikrobiyolojik olarak risk taşıyan gıdalarda bu durum gıda zehirlenmelerine, patojen mikroorganizmaların tüketiciye ulaşmasına neden olabilir. Salmonella, Listeria ve E. coli gibi patojenler, tüketicilerde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu tür uygulamalar, halk sağlığını ciddi şekilde tehlikeye atar ve güvenilir gıda zincirini zedeler" dedi. "GIDA GÜVENLİĞİ AÇISINDAN KABUL EDİLEMEZ BİR UYGULAMA" Öte yandan son kullanma tarihinin tiner uygulaması ile silinmesi hakkında Birinci," Ambalaja uygulanan tiner gibi kimyasal maddeler hem doğrudan hem de dolaylı olarak sağlık riskleri taşır. Biz ambalajları tasarlarken her zaman migrasyon testlerine tabi tutarız. Ambalajdan, etiketten gıdaya geçiş var mı buna bakılır. Ancak tinerin bulaşması veya buharının geçmesi, gıda kontaminasyonuna neden olabilir. Tiner, solvent içeren bir madde olduğundan, solunması veya gıda ile teması halinde toksik etkiler yaratabilir. Bu, gıda güvenliği açısından kabul edilemez bir uygulamadır ve ciddi sağlık riskleri doğurur" dedi. "ÖLÜMCÜL SAĞLIK SORUNLARI BU ÜRÜNLERİN TÜKETİLMESİYLE ORTAYA ÇIKAR" Son tüketim tarihi geçmiş 17 ton tavuk etinin kıymaya dönüştürülmesi eyleminin büyük riskler barındırdığını vurgulayan Birinci, "Tavuk ürünleri Salmonella ve Campylobacter gibi patojenlerle kontamine olabilir. Bu mikroorganizmalar, bozulmuş gıdalarda hızla çoğalır ve yeniden işleme süreci bu patojenlerin yok olmasını garanti etmez. Özellikle kıyma, yüzey alanı geniş olduğu için mikroorganizmaların hızla yayılmasına uygun bir ortam sağlar. Gıda zehirlenmeleri, enfeksiyonlar ve hatta ölümcül sağlık sorunları bu tür ürünlerin tüketilmesiyle ortaya çıkabilir" ifadelerini kullandı. "İMHA İŞLEMİ SIRASINDA ÇEVRE KİRLİLİĞİNE NEDEN OLAN KİMYASALLARDAN KAÇINILMALI" Bakanlık tarafından ele geçirilen, bahsi geçen ürünlerin imha süreçleri hakkında, "Bu süreç, yerel yönetimlerin belirlediği yasal düzenlemelere uygun olarak gerçekleştirilmelidir. İmha sırasında, ürünlerin tekrar piyasaya sürülmesini engellemek için güvenli imha yöntemleri kullanılmalıdır. Ayrıca bu imha işlemi sırasında çevre kirliliğine neden olabilecek kimyasallardan kaçınılmalı ve uygun biyolojik veya termal imha teknikleri kullanılmalıdır." açıklamalarında bulundu. "ÜRETİM DURDURMA GİBİ DAHA AĞIR YAPTIRIMLAR UYGULANMALI" Bahsi geçen işletmelere verilen cüzi miktarda para cezalarının caydırıcılığı hakkında, uygulanan cezaların daha caydırıcı olması gerektiğine dikkat çeken Birinci, "Ceza suçun ağırlığına uygun olmalıdır. Gıda güvenliği, halk sağlığını direkt etkileyen bir konu olduğundan, para cezaları kadar lisans iptalleri, üretim durdurma gibi daha ağır yaptırımlar uygulanmalıdır. Sadece cezai yaptırımlar değil, aynı zamanda bu işletmelerin denetim sıklıkları artırılmalıdır." dedi. ÜRÜNLER TARAFSIZ LABORATUVARLARDA ANALİZ EDİLMELİ Bakanlığın bu tür durumların önüne geçmek için sert yaptırımlara başvurması gerektiğinin altını çizen Birinci, "Tarım ve Orman Bakanlığı, gıda üretim tesislerinde daha sıkı ve düzenli denetimler yapmalı, gıda güvenliği ihlalleri konusunda sert yaptırımlar uygulamalıdır. Ayrıca ürünler belli aralıklarla tarafsız farklı laboratuvarlarda analiz edilmeli" ifadelerini kullandı.   HABER- KEVSER KARDUMAN
Tarım ve Orman Bakanlığı ekiplerinin Antalya’daki gıda denetimlerinde, halk sağlığını tehdit eden 65 bin gıda ürünü ele geçirildi. Bakanlık tarafından caydırıcı olmayan cezaların verildiği işletmelerde, bozulan 17 ton tavuk etinin kıyma haline getirilerek piyasaya sürüldüğü tespit edildi. Konuya ilişkin Gıda Mühendisi Ece Birinci, Sarıyer Söz Gazetesi'nden Kevser Karaduman'a önemli açıklamalarda bulundu.

Tarım ve Orman Bakanlığı ekiplerinin Antalya’da gerçekleştirdiği gıda denetimlerinde, bazı şahısların halk sağlığını hiçe sayarak, bozuk ürünleri piyasaya sürmeye çalıştıkları tespit edildi. Denetimlerde ele gerçirilen 65 bin gıda ürününün, son tüketim tarihi 2023'ü gösterirken ambalaj etiketlerinin tiner ile silinerek tarihin 2025 olarak değiştirildiği belirlendi. Konuya ilişkin Gıda Mühendisi Ece Birinci, önemli açıklamalarda bulundu.

"BU TARİHLER MİKROBİYOLOJİK ANALİZLER SONUCU BELİRLENİR"

Son kullanma tarihlerinin, gıdaların güvenli bir şekilde tüketilebileceği en son günü belirttiğini ifade eden Ece Birinci, "Bu tarihler bilimsel çalışmalar ve mikrobiyolojik analizler sonucu belirlenir. Tarihlerin değiştirilmesi, ürünün bozulma ihtimaline karşı tüketiciyi uyarıdan mahrum bırakır. Özellikle mikrobiyolojik olarak risk taşıyan gıdalarda bu durum gıda zehirlenmelerine, patojen mikroorganizmaların tüketiciye ulaşmasına neden olabilir. Salmonella, Listeria ve E. coli gibi patojenler, tüketicilerde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu tür uygulamalar, halk sağlığını ciddi şekilde tehlikeye atar ve güvenilir gıda zincirini zedeler" dedi.

"GIDA GÜVENLİĞİ AÇISINDAN KABUL EDİLEMEZ BİR UYGULAMA"

Öte yandan son kullanma tarihinin tiner uygulaması ile silinmesi hakkında Birinci," Ambalaja uygulanan tiner gibi kimyasal maddeler hem doğrudan hem de dolaylı olarak sağlık riskleri taşır. Biz ambalajları tasarlarken her zaman migrasyon testlerine tabi tutarız. Ambalajdan, etiketten gıdaya geçiş var mı buna bakılır. Ancak tinerin bulaşması veya buharının geçmesi, gıda kontaminasyonuna neden olabilir. Tiner, solvent içeren bir madde olduğundan, solunması veya gıda ile teması halinde toksik etkiler yaratabilir. Bu, gıda güvenliği açısından kabul edilemez bir uygulamadır ve ciddi sağlık riskleri doğurur" dedi.

"ÖLÜMCÜL SAĞLIK SORUNLARI BU ÜRÜNLERİN TÜKETİLMESİYLE ORTAYA ÇIKAR"

Son tüketim tarihi geçmiş 17 ton tavuk etinin kıymaya dönüştürülmesi eyleminin büyük riskler barındırdığını vurgulayan Birinci, "Tavuk ürünleri Salmonella ve Campylobacter gibi patojenlerle kontamine olabilir. Bu mikroorganizmalar, bozulmuş gıdalarda hızla çoğalır ve yeniden işleme süreci bu patojenlerin yok olmasını garanti etmez. Özellikle kıyma, yüzey alanı geniş olduğu için mikroorganizmaların hızla yayılmasına uygun bir ortam sağlar. Gıda zehirlenmeleri, enfeksiyonlar ve hatta ölümcül sağlık sorunları bu tür ürünlerin tüketilmesiyle ortaya çıkabilir" ifadelerini kullandı.

"İMHA İŞLEMİ SIRASINDA ÇEVRE KİRLİLİĞİNE NEDEN OLAN KİMYASALLARDAN KAÇINILMALI"

Bakanlık tarafından ele geçirilen, bahsi geçen ürünlerin imha süreçleri hakkında, "Bu süreç, yerel yönetimlerin belirlediği yasal düzenlemelere uygun olarak gerçekleştirilmelidir. İmha sırasında, ürünlerin tekrar piyasaya sürülmesini engellemek için güvenli imha yöntemleri kullanılmalıdır. Ayrıca bu imha işlemi sırasında çevre kirliliğine neden olabilecek kimyasallardan kaçınılmalı ve uygun biyolojik veya termal imha teknikleri kullanılmalıdır." açıklamalarında bulundu.

"ÜRETİM DURDURMA GİBİ DAHA AĞIR YAPTIRIMLAR UYGULANMALI"

Bahsi geçen işletmelere verilen cüzi miktarda para cezalarının caydırıcılığı hakkında, uygulanan cezaların daha caydırıcı olması gerektiğine dikkat çeken Birinci, "Ceza suçun ağırlığına uygun olmalıdır. Gıda güvenliği, halk sağlığını direkt etkileyen bir konu olduğundan, para cezaları kadar lisans iptalleri, üretim durdurma gibi daha ağır yaptırımlar uygulanmalıdır. Sadece cezai yaptırımlar değil, aynı zamanda bu işletmelerin denetim sıklıkları artırılmalıdır." dedi.

ÜRÜNLER TARAFSIZ LABORATUVARLARDA ANALİZ EDİLMELİ

Bakanlığın bu tür durumların önüne geçmek için sert yaptırımlara başvurması gerektiğinin altını çizen Birinci, "Tarım ve Orman Bakanlığı, gıda üretim tesislerinde daha sıkı ve düzenli denetimler yapmalı, gıda güvenliği ihlalleri konusunda sert yaptırımlar uygulamalıdır. Ayrıca ürünler belli aralıklarla tarafsız farklı laboratuvarlarda analiz edilmeli" ifadelerini kullandı.

 

HABER- KEVSER KARDUMAN

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sariyersoz.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.