Emekli İstihbaratçı Coşkun Başbuğ: Dijital Terörle Nasıl Mücadele Edeceğiz?

İsrail, Lübnan'da Hizbullah üyelerinin kullandığı iletişim cihazlarına siber saldırı düzenledi. Dün Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta meydana gelen olayda, yaklaşık 30 dakika boyunca süren patlamalarda 12 kişinin hayatını kaybettiği 3 bin kişinin ise yaralandığı belirlendi. Konuyla ilgili olarak, Güvenlik ve Terör Uzmanı ve aynı zamanda Emekli İstihbarat Albayı Coşkun Başbuğ, Sarıyer Söz Gazetesi'nden Kevser Karaduman'a özel açıklamalarda bulundu.

Beyrut'ta yaşanan patlamada 2'si çocuk 12 kişi hayatını kaybederken, 3 bin kişininde yaralandığı belirlendi. Saldırının baş aktörü İsrail'den konuyla ilgili henüz bir açıklama gelmedi. Konuyla ilgili olarak, Güvenlik ve Terör Uzmanı ve aynı zamanda Emekli İstihbarat Albayı Coşkun Başbuğ, Sarıyer Söz Gazetesi'ne özel açıklamalarda bulundu. Başbuğ, günümüzde önemli ölçüde gelişen insansız teknolojinin savaş doktrinlerini değiştirdiğini ve bu kapsamda her devletin önemli ölçüde tedbirler alması gerektiğini vurguladı. Emekli İstihbarat Albayı Coşkun Başbuğ'un açıklamaları şöyle: "DİJİTAL TERÖR YENİ SAVAŞ YÖNTEMİ OLARAK KULLANILACAK" Dijital çağ ile beraber gelişen insansız teknolojinin savaş doktrinlerini değiştirdiğini ve bu kapsamda her devletin önemli ölçüde tedbirler alması gerektiğini vurgulayan Coşkun Başbuğ, "Bugün harekat planları buna göre revize ediliyor. Bunlar içerisinde en önemli hadise bu Lübnan'da yaşanan savaş. Yani dijital hadise, dijital terör, bu bir siber saldırı. Bunlar beraber bakıldığında tablo çok net ortaya çıkıyor burada bir süreç işleyecek ve bu dijital terör yeni savaş yöntemi olarak kullanılacak. İsrail'in yaptığı bu saldırı bir milat. Bunun bütün devletler farkında ve herkeste buna göre yeniden güvenlik durumunu, kendi pozisyonunu kontrol edecek, gözden geçirecek. O nedenle her devletin alması gereken tedbirler var. Türkiye'de zaten bu denklemin içerisinde. Bu açıdan bakıldığında artık yeni bir dönem, yeni bir sayfa açıldı diyebiliriz." açıklamalarında bulundu. "TAMAMEN YERLİ VE MİLLİ'YE DÖNÜLMELİ" Siber saldırılardan korunmak için alınması gereken önlemlerin yerli ve milli yazılımlarla mümkün olacağını belirten Başbuğ, "Bu saldırıların önüne geçebilmek için yerli ve milli yazılımını herkesin yapması lazım. Kendini güvende hissetmek istiyorsa, aynı zamanda donanımını da olabildiğince yerli imkanlarla tedarik etmesi lazım. Donanımının dışarıdan temin edilmek zorunda kaldığı süreçlerde de yapılması gereken bununla ilgili dost ve güvenilir ülkelerin kapısını çalmaktır. Bunlar hep ilk etapta alınacak tedbirler ama tabi bütün bunların hepsinde etap faktör şu, tamamen yerli ve milliye dönmek bu sektörde. Şu an yapılacak en mantıklı iş bu." dedi. "AMERİKA VE İRAN İŞBİRLİĞİ İÇİNDE SÜREÇ YÜRÜDÜ" İsrail'in Beyrut'ta düzenlediği siber saldırıda tek başına hareket etmediğini dile getirerek, "Bu iş tek başına olmaz. Amerika ve İran'ın içindeki İsrail ile işbirliği içinde olan kripto yapıların hepsinin birlikte yürüttüğü bir operasyon bu. Onun sonucunda bu saldırı bu kadar kişinin hayatına mal oldu. Dolayısıyla bu İsrail'in tek başına değil, bahsetmiş olduğum devletler ile beraber düzenlediği bir eylem. Amerika ve İran'ın işbirliği içinde bir süreç yürüdü. Yoksa İsrail'in bunu tek başına bu noktaya getirmesi mümkün değil." ifadelerini kullandı. Öte yandan Başbuğ, Orta Doğu'da bulunan bütün ülkelerin tehdit altında olduğunu ve her ülkenin kendi durumunu, pozisyonunu kontrol ederek şekillenmesi gerektiğini belirtti.