Akın Gürlek'in Avukatı ile Özgür Özel Arasında Gerginlik: Özel'den Cem Aydın Duruşmasının Ardından Açıklama!
Akın Gürlek'in Avukatı ile Özgür Özel Arasında Gerginlik: Özel'den Cem Aydın Duruşmasının Ardından Açıklama!
CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın'ın yargılandığı Akın Gürlek davasında gerginlik yaşandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in de bulunduğu duruşmada Gürlek’in avukatı ile Özel arasında da tartışma yaşandı. Yaşanan krizde CHP'li vekiller Gürlek'in avukatına, "Sen CHP Genel Başkanı’na parmak sallayamazsın." diyerek tepki gösterdi. Duruşmanın ardından CHP lideri Özgür Özel açıklamada bulundu ve Gürlek'in avukatının kendisinden özür dilediğini aktardı.
CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e ilişkin sosyal medyada yayımlanan bir video nedeniyle açılan davanın ilk duruşması yapıldı.
2 YILDAN 5 YILA KADAR HAPİS İSTENMİŞTİ
Aydın, 20 Ocak’ta polis eşliğinde ifadeye çağrılmış, ardından hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” ve “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme” suçlamalarıyla 2 yıl 2 aydan 5 yıl 4 aya kadar hapis ve siyasi yasak istemiyle dava açılmıştı. Duruşma, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Marmara Kapalı Cezaevi’nde yapıldı. Duruşmaya CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Parti Meclisi ve MYK üyeleri ile çok sayıda milletvekili ve Cem Aydın’ın ailesi katıldı.
MAHKEME HEYETİ GELMEDEN KİMLİK TESPİTİ YAPILDI
Duruşma salonunda, mahkeme heyeti henüz gelmeden kimlik tespiti yapılmaya başlandı. Bu duruma CHP’li Mahmut Tanal ve avukatlar tepki gösterdi. Yaşanan kısa süreli tartışmanın ardından Aydın yerine oturdu. Heyetin salona gelmesiyle kimlik tespiti yeniden başlatıldı. Aydın’ın avukatları, dosyada husumet bulunmadığı ve savunmaya geçilmeden “derhal beraat” verilmesi gerektiğini savundu. Ancak mahkeme heyeti bu talepleri ayrı ayrı reddetti.
DURUŞMADA GERGİNLİK
Duruşma sırasında, Akın Gürlek’in avukatı şu ifadeyi kullandı:
" Akın Gürlek kadar, neyse demeyeceğim, iyi bir insan yok."
Bu sözler üzerine izleyici bölümünden “Başına taş düşsün” şeklinde bir tepki yükseldi. Mahkeme başkanının “Kim söyledi onu” sorusu üzerine CHP İstanbul Milletvekili Engin Altay, sözün sahibi olduğunu açıkladı. Bunun üzerine mahkeme başkanı, Altay’ın salondan çıkarılmasına karar verdi ve duruşmaya beş dakika ara verildi.
Öte yandan, duruşmada Gürlek’in avukatı ile Özgür Özel arasında da tartışma yaşandı. Yaşanan tartışmada CHP'li vekiller, "Sen CHP Genel Başkanı’na parmak sallayamazsın." dedi.
GÜRLEK'İN AVUKATI ÖZEL'DEN ÖZÜR DİLEDİ
CHP'li Cem Aydın'ın yargılandığı Akın Gürlek davasının duruşmasından çıkan Özgür Özel, duruşmada yaşanan gerginlikten bahsetti. Özel, Gürlek'in avukatının kendinden özür dilediğini de aktardı.
CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın’ın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i hedef gösterdiği iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması, Silivri Marmara Cezaevi’ndeki mahkeme salonunda görüldü. Duruşmayı takip eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, çıkışta çarpıcı açıklamalarda bulundu.
"CEM TUTUKLU DEĞİL, SİLİVRİ'YLE BİR BAĞI YOK"
Özel, duruşmanın İstanbul yerine Silivri’de yapılmasını eleştirerek, "Çağlayan’da görülmesi gereken mahkemeyi Silivri’ye getirdiler. Cem tutuklu değil, Silivri’yle bir bağı da yok. Ama gençlerin ilgisinden uzak bir yerde olsun istediler." ifadelerine yer verdi.
Akın Gürlek'in avukatının Özel'e parmak salladığı ve CHP'li vekillerinden tepki gördüğü aktartılmıştı.
"MEYDANDA YAPILAN KUSURUN TENHA DA ÖZRÜ OLAMAZ"
Özel, Gürlek'in avukatının olayın ardından özür dilemeye geldiğini aktardı.
Özel, duruşmada yaşananları teker teker şöyle anlattı:
"Suçluluğun, beceriksizliğin telaşını bu salona taşıyıp "Efendim daha üçüncü cümle. Onu diyemezsiniz." Hay Akın Gürlek kadar." dedi. Bütün salon ona baktı. "Sonunu getirmeyeceğim." dedi. İstanbul milletvekilimiz Engin Altay da "Böyle diyecektin." deyip sonunu tamamladı. "Başınıza taş düşsün diyecekti bize." dedi. Öyle diyeceğini kendi de itiraf ediyor. "Hadi tamamlamayayım." diyor. Sonra hakim bey "Kim söyledi bunu?" falan derken ortalık da bir karıştı. Bir de hadsizce kalkıp bizim tarafa doğru dönünce arkadaşlarımız da püskürttüler onu. Elbette püskürtecekler, hadsizi. Buraya hadsizlik yapmaya yollanmış. Buraya aklı sıra "Benim dokunulmazlığım var. Beni yargılayamıyor. Bana bir şey diyemiyor, beni alıp götüremiyor. Dokunulmazlığı olmayan Gençlik Kolları Genel Başkanım üzerinden bizimle hesaplaşacak. O salonda da bu ifadeleri yargılayacak." Sana yargılatırlar mı? Sana yargılatırlar mı? Elbette o lafı ağzına tıkan Engin Altay da milletin kendisine verdiği görevi yapıyor. Seni oradan püskürten milletvekilleri de bunu yapıyor. Hiç, arada metreler var. Sadece ona bunu yapamayacağını söyledikleri için eli ayağına karışmış, dört tane jandarmanın arasında titreye titreye gitmiş. Bir de sonra "Genel başkandan özür dilerim." içeriden haber yolluyor. Meydanda yapılan kusurun tenha da özrü olmaz."
BAŞAKŞEHİR MİTİNGİ'NE ÇAĞRI
Bu akşamki Kanal İstanbul mitingine de çağrıda bulunan Özel şöyle konuştu:
"Buraya vekil yollayıp Cumhuriyet Halk Partisi'nin ifadelerini yargılayamayacağını bugün bir kez daha gördük.O ancak ve ancak kendine verilen görev üzerinden birilerinin kendisine verdiği talimatla bir hukuk insanı olarak değil, aylar öncesinin siyasi bir kişiliği olarak burada Tayyip Erdoğan'ın bükemediği bilekleri yargı yetkisiyle bükmeye, kırmaya çalışmakla görevlendirilmiş bir kişidir kendisi. Bir bükemediği bilek arkada yatıyor, Ekrem İmamoğlu'nun bileği. Bir bükemeyeceği bilek burada, bir diğeri Cem Aydın'da. Cumhuriyet Halk Partililerin bileği bükülmez. Teker teker biz bir şey değiliz ama biz her birimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisinde görev yapan kişileriz. İşte bu bilekler demir bileklerdir, bükülmez. Onun gibi o cübbesinin olmayan düğmelerini ilikleyerek siyaseten burada bir sürü olumsuz kararı ver, ver, koştur git. "Aferin Akın." Bugün avukatı cümleyi tamamlamadan önce şöyle söylüyordu: "Terörle mücadele konusunda yiğitmiş." Ne yiğitlik yaptı. Selahattin Demirtaş'ı içeri attı. Şimdi hep beraber "Nasıl çıkarırız?" diye uğraşıyorlar. Elbette ki de çıkmalıdır. Selahattin Demirtaş kararını vermekle övünen bir adamla karşı karşıyayız. Şimdi Sayın Bahçeli terörsüz Türkiye ile meşgul ve Selahattin Demirtaş ve diğer Kürt siyasetçiler, haksız yere içeride tutulan tüm siyasetçiler "Nasıl çıksın?" diye uğraşılıyor. Akın Gürlek dünün talimatıyla bir iş yaptı, şimdi bütün siyaset kurumu "Bu iş nasıl temizlenecek?" onunla uğraşıyor. Sen dünün kullandığı adamı, dün yaptığın iş bugün cari değil ki. Dur bakalım daha senin arkandan neler çekilecek. Selahattin Demirtaş kararını verdi diye kendisi terörle mücadele kahramanıymış. Bu Akın Gürlek, bu Akın Gürlek'in avukatları biraz daha konuşursa Sayın Bahçeli'nin bunları bir kez daha ihtar etmesi gerekecek, o kadar söylüyorum. Bundan sonra da Cumhuriyet Halk Partisi'nin bütün gençlik kolları üyeleriyle gurur duyuyoruz. Genel Başkanımızdan gurur duyuyoruz. Sonuna kadar arkalarındayız. Öyle karşımızdakilerin bugün gördük, ağızları kuruyor, elleri titriyor, dizleri titriyor. Ellerinde bir su şişesini tutamaz hale gelmiş zavallılarla muhatabız. Bizim moralimiz yerinde, başımız dik, alnımız açık. Ekrem İmamoğlu bir hücrede tutuluyor ama yerin yedi kat üstünde bir morali var. Birileri sarayda oturuyor, yerin yedi kat dibine batmış durumdalar. Ahlaki üstünlüğümüz, psikolojik üstünlüğümüz elimizdedir. Çoğunluk enerjimizle iktidara yürüyoruz. Bugün akşam da Başakşehir'de çarşamba mitinglerinden, gece mitinglerinden bir tanesini daha Kanal İstanbul ana temasıyla bütün hukuksuzluklara itiraz edeceğimiz, İmamoğlu'na özgürlük, adayımızı yanımızda, sandığı önümüzde istediğimizi ifade edeceğimiz mitingimiz var. Hep birlikte orada olacağız ve adaletten yana olan herkesi, demokrasiden yana olan herkesi de 20.30'da Başakşehir mitingimize bekliyoruz."
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

