AK Partili Metin Külünk'ten siyaseti sarsacak röportaj!

AK Parti Eski MKYK Üyesi ve 24., 25. , 26. Dönem İstanbul Milletvekili Metin Külünk Sarıyer Söz Gazetesi'nden Aykut Metehan'a özel açıklamalarda bulundu. Sinan Ateş davasından FETÖ'nün siyasi ayağına, Merih Demiral'dan AK Parti döneminde zenginleşmiş dünün yoksullarına kadar birçok konuya değinen Külünk, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Sarıyer Söz Gazetesi'nden Aykut Metehan'a özel açıklamalarda bulunan AK Parti Eski MKYK Üyesi Metin Külünk'ün açıklamaları şöyle; SİNAN ATEŞ DAVASI Türk adalet sisteminin adaleti tecelli ettireceğinden eminim. Yargı süreci devam ediyor. Yargı sürecine gölge düşürecek her açıklamadan herkes uzak durmalıdır. Ama görüyorum ki yargıyı baskılamak için özel çaba sarfedenler var. Kendileri sanki hakimmiş, savcıymış gibi hareket ederek, kendi yargıları adaletin tecellisiymiş gibi bir üslubu benimsiyorlar, biz bu üslubu reddediyoruz. MHP'Yİ İDAM SEHPASINA ÇIKARIYORLAR Birileri bu dava üzerinden Türkiye'yi kilitlemek istiyor. Bırakalım yargı kendi işini yapsın. 1 yıl öncesinde ABD'de işletilmeye başlayan bir senaryo var. Ülkü ocaklarını terör örgütü olarak göstermek istiyorlar. Neden? Ülkücü hareketin 15 Temmuz'daki duruşundan rahatsızlar. Amerika, Devlet Bahçeli'nin duruşundan, ki bu duruş Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Sivan Kongresi Kararları'ndaki duruşudur, bundan rahatsız. Sinan Ateş konusunda adaleti tecelli ettirecek kurum da adalet sistemimizdir. Bu mahkemenin, hakimlerin işidir. Ancak ne hikmetse FETÖ'cüler, PKK'lılar, Atlantik ötesinden Michel Rubin ısrarla bu dava üzerinden MHP'yi bir terör örgütü gibi gösrtermek istiyorlar. Peki biz düşünmeyecek miyiz? Bu cinayet üzerinden Türkiye'ye diz çöktürmek isteyen yapıları milletimize anlatmayacak mıyız? Ama birileri bugün görüyoruz ki, yargılamayı bitrmiş, MHP'yi ve ülkücü harekiti idam sehpasına çıkarmış. MHP'yi bu cinayet üzerinden bir terör örgütü yapılanması imiş gibi tehdit etmeye çalışıyor. Ama kim dik duruyor? Milletimiz dik duruyor, Sayın Cumhurbaşkanımız dik duruyor. Peki yarın bağımsız Türk yargısı karar verirse ve derse ki bu işte MHP'nin parmağı var, MHP'liOlcay Kılavuz'un adı katili evinde saklamak suçuyla anılıyor, Olcay Kılavuz'u suçlu bulursa o zaman siz Metin Külünk olarak bağımsız Türk yargısı karar verdi bize susmak yakışır mı diyeceksiniz, yoksa savcılar hakimler FETÖ'cü mü ilan edilecek? "Yargıya güvenmek temel bir prensiptir. Ancak yargı da kararını dışardan dayatılmak istenen bir küresel senaryonun parçası olarak dayatılmak istenenlere gizin vermeden hakikat boyutunda bir yargılamadan bahsediyorum. Hakkaniyetli bir karara kimse itiraz etmeyecektir. " Bugün FETÖ'nün siyasi ayağı araştırılsa en büyük zaiyatı hangi siyasi parti verir? "Bugün FETÖ'nün siyasi ayağı konusunda bütün partiler ciddi zaiyat verir. FETÖ'nün siyasi ayağının bir türlü ortaya çıkarılmamasındaki vurdumduymazlıktan sokak oldukça rahatsız. Bugün bu örgüt içerisine bulaşmış bir öğretmen, bir memur, bir vatandaş adalete teslim ediliyor, edilmeli. Ancak işin siyasi ayağında aynı mevcutlara, aynı bilgilere sahip bir siyasetçi adalete teslim edilmezse vatandaş sorar, bu neden yargılanmıyor der. Aziz milletimiz 15  Temmuz'dan sonra bu örgütün röntgenini çekti ve devlete teslim etti. Ancak siyasi ayağı konusunda ciddi bir vurdumduymazlık var." FETÖ'NÜN ÖNÜNDE KUYRUK OLACAK İNSANLAR BUGÜN ERDOĞAN'IN ÇEVRESİNDE VE CHP İÇERİSİNDE 15 Temmuz gecesi bu işgal girişimi gerçekleşmiş olsaydı bugün FETÖ'den rahatsız olan bu siyasetçiler havalimanında Pensilvanya'daki hainin uçağının kapısında kuyruk olacaklardı. Bunların bir kısmı sayın Cumhurbaşkanın etrafında, AK Parti hareketinin içerisinde ve CHP'nin içerisinde. Biz bu gerçeklerle yüzleşmek zorundayız. Siyasetle FETÖ ilişkisini arındırana kadar konuşmak zorundayız. CHP de Özgür Özel de bu konuda net değildir. Bu ülke Zelenskilere teslim edilmeyecek kadar kıymetlidir. Siyaset de ayırt etmeden FETÖ'den arındırılmalıdır. Geçtiğimiz günlere sizinle bir pazarda sokak röportajı yaptık ve bu röportajda iktidara yönelik eleştirileriniz ana akım medyada kapsamlı bir yer buldu. AK Parti'yi eleştirmenizdeki hedef ya da amaç nedir? "Ben AK Parti'yi eleştirmedim. AK Parti içerisindeki dünün yoksullarının, bugünün zenginlerinin varolduğu bir yapıdan bahsettim ve bu yapıyı eleştirdim. Bu grupların hazımsızlıklarından, kibirlerinden ve şımarıklıklarından bahsettim. Bu bir gerçek. Geçmişte Anavatan Partisi ile birlikte ortaya çıkan ve AK Parti döneminde de devam eden bu gerçeklikten bahsettim. Geldikleri yeri unutanlar gerçeğinin devamlılığını ifade ettim. Dünün muhalifleri, dünün eleştirenleri bugün eleştirdiklerini benzemelerinin ötesini görüyoruz. Bundan da rahatsız oluyorlar. Metin külünk bunları konuşarak AK Parti'ye zarar veriyor diyenler 31 Mart seçimlerinin sonuçlarının nasıl bir sert mesaj içerdiğini görmezler mi? Görmezler. Çünkü onlar siyasi kariyer peşinde. Onların derdi vatandaşlar değil, bürokrasiyle. Bizim derdimiz Sayın Cumhurbaşkanının önderliğinde bu davanın hedefe ulaşmasıdır." UEFA FUTBOL ÜZERİNDEN SİSTEM DİZAYN EDİYOR UEFA futbol üzerinden sistem dizayn etmek istiyor. Bu dizayn içerisinde kendilerini rahatsız eden tutum ve davranışları aykırı kabul edip cezalandırmak istiyorlar. 2008 yılında Sırbistan futbolcularının Çetni selamına men cezası verilmemişti. Gol sevincinden sonra 'Hac' yapan Hristiyan futbolculara bir ceza verilmiyor. İnsanı cinsiyetsizleştirmek isteyen LGBT sembolleriyle sahaya çıkan futbolcular var, bunlara da ceza yok.  TÜRK TARİHiNDEN ESİNTİLER Merih Türk bir futbolcu ve attığı golün sevincini kendi taraftarımızın olduğu tribünlere dönerek yaşadı. Gidip de rakip taraftarları tahrik edecek bir harekette bulunmadı. Kendi Türk tarihinden esintilerle bu selamı yaptı. YA BÜTÜN MERİHLER UYANIRSA! Alman medyasına, İçişleri Bakanı'na ne oluyor? Onları ne ilgilendiriyor? Türklerin varlığı rahatsız ettiyse bu rahatsızlıklarını tedavi edecekler. Bir MErih bir selam verdi, bütün Avrupa hopladı. Ya bütün Merihler selam vermeye kalktığında ne yapacaklar? UEFA Alman İçişlerine bakarak, Atlantik ötesinin ağzına bakarak Merih'e 2 maç ceza verdi. Bu akşam görecekler. Bunları rahatsız eden şey futbolcularımızın bu kadar vatanperverlikler, iman ve inançlarının sağlam olması. Arda'dan Kenan'dan Hakan'dan İsmail'den hepsinden rahatsızlar. İÇERİDE DEVRİŞİRİLMİŞ OLANLAR... Avrupa'nın yanısıra bir de içeride devşirilmiş olanlar var. Bunlar içeride LGBT'nin sembollerinden rahatsız değiller. PKK'nın sembollerinden rahatsız değiller. Türkiye düşmanlarının Türkiye'ye saldıralarından hiç rahatsız değiller. Ne hikmetse bu milletin tarihi değerlerinden rahatsızlar. Haber: Aykut Metehan