TKB Derneği Sarıyer Şube Başkanı Gülden Demircioğlu: Bilen Kadın Daha Az Ölen Kadındır!
Türk Kadınlar Birliği Sarıyer Başkanı Gülden Demircioğlu’nun Sarıyer Söz Gazetesi muhabiri Dilan Eskin’e verdiği röportajda derneğin yapmış olduğu etkinlikleri, planlanan projeleri ve Türkiye’deki kadınların yaşadığı problemleri anlattı.
'DÖRT NESİLDİR SARIYERLİYİM'
Ben 1972 Sarıyer doğumluyum. Dört nesilden fazladır Sarıyerliyiz. Bu zamana karda Sarıyer’in faydasına çalışan bir babanın kızı olduğum için bu saatten sonra ben de arkadaşlarımla beraber Sarıyer için ne yapabiliriz kısmına geldik ve derneği devralmayı kabul ettik. 2019 Kasım aynıdan itibaren derneğin yönetimini devraldık ve çalışıyoruz. Buralıyız, arkadaşlarımın çoğu da Sarıyerli. Kadınlar için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz, gönüllüyüz. Biz burada kendimizi bıraktık dernek için çalışıyoruz.
'1924 YILLINDA MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN ÖNDERLİĞİNDE KURULDUK'
Türk Kadınlar Birliği 1924 yıllında Kadınların seçme ve seçilme hakkını elde edebilmesi için çalışma yapmak amacıyla kurulmuş bir dernektir. Mustafa Kemal Atatürk’ün de önderliği ve fikir vermesiyle dernekleşmiş bir kurumuz biz. Kamu yararına bir kurumuz. Bu yıl 100. Yılımız. Adından ve kuruluş amacından anlaşılacağı gibi esas hedefimiz kadınların sosyal, siyasi ve ekonomik alanda haklarını bilmelerini sağlamak, onların yanında olmak, ihtiyaçları olduğunda gerekli desteği vermek, gerekli yerlere yönlendirmek.
'BİLEN KADIN DAHA AZ ÖLEN KADINDIR DÜŞÜNCESİYLE YOLA ÇIKTIK'
Bizim önceliğimiz aslında kadınların sosyal, siyasi ve ekonomik alandaki özgürlükleri dedik ama şu an bizim en büyük ihtiyacımız olan yaşam hakkımız. Kadınların öldürüldüğü ve şiddet maruz kaldığı, her türlü eziyeti gördüğü bir ortamda yaşarken bazen siyasi ve diğer haklarını göz ardı edebiliyoruz. O yüzden de kadınlara hayata kalabilecekleri şekilde öncelikle ekonomik alandaki gelişimlerini sağlayabilmek için bir takım eğitimlere yönlendiriyoruz ve bu sayede eğitim alan, bilen kadın haklarını da bilecektir ve bu hakları nasıl kullanması gerektiğini bildiği için belki daha az zarar görecektir diye düşünüyoruz. Bilen kadın belki daha az ölen kadın, daha az yara alan kadındır diye de bir yola çıktık. Eğitim alanında desteklemeye çalışıyoruz kadınları.
'KADINLARIN HAKLARINI ÖZELLİKLE BİLMELERİ GEREKİYOR'
Sarıyer daha şanslı bir ilçe çünkü gerek yerel yerel yönetimler, gerek demografik yapısı gereği daha özgür yaşabilen kadınlarız. Eğitim hakkımıza da daha kolay ulaşabiliyoruz. Yerle yönetimlerde bunun için çok fazla destekte bulunuyor. Kadınların ayakta durabilmesi için verilen pek çok imkan var; ücretsiz verilen kurslar, eğitim alanları var. Bu alanlardan kadınlar faydalanabiliyor ama Dediğim gibi kadınların haklarını özellikle bilmeleri gerekiyor. Kadınlar bir sorunla karşılaştıklarında “bu için nereye başvuracaklarını, bu sorunun karşılığında herhangi bir kazanımı olacak mı olmayacak mı?” onunla ilgili bilgisinin olması bizim için çok önemli. Dolayısıyla öncelikle kadınlarımızı bilgilendirmemiz gerekiyor neyin şiddet olup, neyin olmadığını bilmesini istiyoruz.
'KADIN HAKLARI KONUSUNDA EN BÜYÜK SORUMLULUK HÜKÜMETE DÜŞÜYOR'
Kadın hakları konusunda en büyük sorumluluk hükümete düşüyor aslında. Devletin yapması gereken, üst mecranın bunu çözmesi gerekiyor. Biz haklarımızı bilsekte, bu haklarımızı alamıyorsak, bize bu hakların verilmesi için bir çaba gösteremiyorsak, gittiğimiz yerde karşılığını bulamıyorsak burada en büyük sorun bu o yüzden de en büyük sorumluluk devlete düşüyor hükümete düşüyor.
'OKULLARDA SEMİNERLER DÜZENLİYORUZ'
Uzaman kişilerden alınan bilgilere önem veriyoruz. Bu konuda söyleşilerimiz oluyor, online eğitimlerimiz oluyor sadece biz değil İstanbul’da 9 şubeyiz Türk Kadınlar Birliği olarak birlikte yaptığımız çalışmalar var, birbirimize destek olarak özellikle okullarda, üniversitelerde, liselerde daha çok seminerlerle, konferanslarla ve eğitimlerle bu işi yerleştirmeye çalışıyoruz.
'KADIN ERKEK, ÇOLUK ÇOCUK DEMEDEN ALANLARDAYIZ'
Biz her an alandayız çoluk çocuk demeden, kadın erkek demeden, sürekli alandayız. Aslında bu ataerkil sistem sonradan toplumumuzda kabul edilmiş bir sistem. Eski Türk halklarına baktığınızda kadın hükümdarların olduğu, kadınların sözünün geçtiği bir halktık biz. Sonradan sistem değişti o yüzden biz kadın erkek ayırmadan, çoluk çocuk alanlarda, meydanlarda ve gitmemiz gereken her yerde bulunuyoruz. Kendimizi anlatıyoruz, haklarımızı anlatıyoruz, kadınlarımızı anlatıyoruz. Aslında denize bir taş atıyoruz o taşın dalgalarıyla da ne kadar ulaşabilirsek diye dilek diliyoruz.
'KADINLARA MEDYA OKUR YAZARLIĞI DERSİ VERİLİYOR'
Sarıyer Belediyesi ve Kent Konseyinin üstünde durduğu bazı konular var; medya okuryazarlığı, medyada ne durumdayız, kadınların sosyal medyadaki etkin durumları, etkin kullanımı da eğitim olarak veriliyor.
'KADINLARIN KENTE KARŞILAŞTIĞI SORUNLAR İÇİN ZİRVEYE HAZIRLANIYORUZ'
Kader Derneği ile birlikte yürüttüğümüz projelerimiz oluyor. Özellikle şu an Kentli Haklarıyla ilgili bir zirveye hazırlanıyor Sarıyer’de birkaç dernek bizimle birlikte. Kent yaşamın zorluklarını, haklarımızı Kader, Türk Kadınlar Birliği ve çeşitli farklı dernekler. Bizim amacımız hep aynı çizgideki derneklerle değil farklı derneklerle devlete bağlı vakıflarla bu işin içine girerek nasıl çözeriz diye çalışıyoruz.
'İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN ALTINA İMZA ATTAN İLK DERNEKLERDEN BİRİYİZ'
Bizim Genel Başkanımız Sema Kendirci Uğurman iyi bir hukukçu. İstanbul Sözleşmesinin altına imza atan ilk derneklerden biriyiz biz. Medeni Kanunun iyileştirilmesi çalışmalarında bulunan kişilerden biridir Genel Başkanımız. En başta yapılması gerek ya da hükümetle ilgili alınacak kararlarla çıkacak kanunlarla ilgili çalışmaları kendisi yapıyor, biz de şubeleri olarak üzerimize düşen görevleri yapıyoruz. İstanbul Sözleşmesi bizim gözbebeğimizdi. Bir gecede, bir anlık kararla çıkılan bir sözleşme belki farklı taraflara çekildi, belki farklı amaçlarla çekildi bu sözleşmeden ama kadınların çok daha fazla şiddete maruz kalmasının, 6284’ün uygulanmamasının etkisi olduğunu düşünüyorum.
'KADINLARA ŞUNU SÖYLEMEK İSTİYORUM BİZ ÖNEMLİYİZ'
Kadınlara şunu söylemek istiyorum biz çok önemliyiz, biz her yerdeyiz belki çok klasik olacak ama biz anneyiz, kadına şiddet uygulayan erkek çocuğunu da biz yetiştiriyoruz, kadına iyi davranan erkek çocuğunu da biz yetiştiriyoruz, şiddet gören kız çocukları da bizim çocuklarımız. Biz iyi nesiller yetiştirmeliyiz, bilgili olmalıyız, kendimizi geliştirmeliyiz. Alabildikleri kadar eğitim almalarını tavsiye ediyorum, başları sıkıştığı zaman susmasınlar ama özellikle kendi ayakları üzerinde durabilecekleri bir beceriye sahip olsunlar. Hiçbir zaman, hiç kimseye muhtaç olmadan yaşayabilmelerini tavsiye ediyorum öyle olursa biz bir telefon kadar yakınlarındayız. Biz daha kuvvetli kadınlarla daha güzel günler görmeyi umut ediyorum.
ÖZEL RÖPORTAJ: DİLAN ESKİN