Ülke genelinde 2024-2025 eğitim-öğretim yılı için uyum haftası, okula alışma sürece geçirecek öğrenciler için bugün başlayacak.

Eğitim alanında yaşanan ticarileşme, özel okulların emlak sitelerinde öğrencileriyle birlikte satışa sunulmasıyla yeni bir boyut kazandı. AK Part hükümetinin teşvikleriyle son yıllarda sayıları hızla artan özel okullar, artık bir emlak ürünü gibi alınıp satılıyor. İstanbul, Ankara ve diğer büyük şehirlerdeki bazı özel okullar, öğrenci sayıları ve donanımları ile birlikte ilanlarda yer alıyor.

EMLAK MESELESİ HALİNE GELMESİ

Eğitim-öğretim yılının başlamasına kısa bir süre kala ortaya çıkan bu durum, özellikle eğitim alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları ve eğitimciler arasında endişe ve tepkilere neden oluyor. Eğitim sektörünün giderek bir "emlak" meselesi haline gelmesi, temel eğitim hakkının nasıl bir risk altında olduğunu gözler önüne seriyor. Uzmanlar, bu tür ticarileşme hareketlerinin, eğitimin kalitesi ve erişilebilirliği üzerinde uzun vadeli etkiler yaratabileceği belirtiliyor.

Birgün'den Mustafa Köüş'ün haberine göre;

İstanbul Esenyurt’ta bulunan bir okulun ilanında, metrobüse 3 dakika mesafede bulunduğu, 10 derslik sayısının olduğu belirtildi. Arnavutköy’de yer alan bir okula dair verilen ilanda ise öğrenciyle devir yapılacağı belirtildi.

İlanda “7380 m2 kapalı kullanım alanı, 3470 m2 arsa alanı üzerine kurulu, 2250 m2 bahçe kullanım alanı, 1100 öğrenci kapasiteli. Ful tefrişatlı ve mevcut öğrencileriyle kullanıma hazır ruhsatlı özel okul binası! Kiracı kurumla tercihe göre işletme ve öğrencileri ile devri söz konusudur” denildi.

BEYLİKDÜZÜ'NDE BULUNAN BİR OKULUN İLANINDA İSE ŞUNLAR DENİLDİ:

“2018 yapımı olan binanın, 1326 m2 arsa alanı 4650 m2 kapalı alanı , 575 m2 zemin oturumu ve 750 m2 bahçe kullanım alanı bulunmaktadır. 44 metre cadde cephesi bulunmakta olup, 2 bodrum, zemin, 4 normal kat ve çatı katı olmak üzere toplam 8 katlıdır. Hali hazırda 27 derslik ve 590 öğrenci kapasitesi ile hizmet vermekte olan okulda, her katta öğretmenler odası, rehber öğretmen odası, tuvaletler ve 2 adet yangın merdiveni çıkışı mevcuttur. Spor salonu, konferans salonu, müzik ve satranç odalarının haricinde 4 adet proje odasına sahiptir.”

ÇANKAYA - ÜMİTKÖY MAHALLESİ'NDE BULUNAN OKULUN İLANINDA ŞU İFADELER KULLANILDI:

“1500 metrekare kapalı alan, 1000 metrekare bahçe alanı. 200 öğrenci kapasiteli. İlkokul olması halinde 250 öğrenci kapasitesi vardır. Okul faal durumdadır. Kirası uygundur. Devri sorunsuzdur.”

ÇANKAYA'DA BULUNAN BİR BAŞKA OKULLA İLGİLİ İLANDA ŞULAR DENİLDİ: 

“​Hazır donanımlı ve öğrencili özel okul. Okulumuz hali hazırda eğitim-öğretim faaliyetine devam etmekte olup işletmesi-ruhsatları devredilecektir. Eğitim-öğretim devam ettiğinden temel özel bilgiler yüz yüze verilecektir.”

SİVAS MERKEZ'DE BULUNAN BİR KURS İÇİN VERİLEN İLANDA İSE: 

“İki yıllık milli eğitime bağlı resmi kurs. Şu an aktif olarak 80’e yakın öğrencisi var. Dört tane derslik bulunmakta. Ayrıca idari oda öğretmenler odası bölümleri de mevcut. Farklı zamanlarda hafta içi ve hafta sonu olarak 200 öğrenciye kadar kapasitesi var” ifadeleri kullanıldı.

Bu tür ilanlar, eğitim sektörünün giderek bir "emlak" meselesi haline gelmesi ve eğitimin bir yatırım aracı olarak görülmesiyle ilgili endişeleri artırıyor. Okulların, öğrencileriyle birlikte satışa sunulması, eğitim hakkının bir piyasa ürünü gibi alınıp satılabileceği izlenimi yaratıyor.