İKİ SAAT İFADE VERDİ

Lütfü Savaş, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısına yaklaşık iki saat boyunca ifade verdi. Ardından, CHP kurultayında usulsüzlükler yapıldığı ve delegelerin iradesinin sakatlandığı iddialarıyla ilgili yeni bir suç duyurusunda bulundu.

Lütfü Savaş'ın avukatı Onur Yusuf Üregen, ifade sonrasında yaptığı açıklamada, kurultay süresince basında Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylıktan çekildiği yönünde yanlış haberler yapıldığını, bunun delegeler üzerinde psikolojik baskı oluşturarak seçimin manipüle edilmesine yol açtığını iddia etti. Üregen, delegelerin özgür iradesi ile oy kullanma hakkının ihlal edildiğini öne sürdü.

Kurultay süreciyle ilgili daha önce Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan bir ihbar, yetkisizlik kararyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiş ve Ocak ayında soruşturma resmen başlatılmıştı. Soruşturma, CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu’nun devre dışı bırakıldığı ve Özgür Özel’in kazandığı kurultayın şeaibeli olduğu iddialarına dayanıyor.

Lütfü Savaş, mahkemeye sunduğu dilekçede, birçok kurultay delegesiyle görüştüğünü ve mevcut parti yönetimi ile yerel yönetim kademelerinde bulunan bazı isimlerin seçim sonucunu değiştirmek için delegelere baskı yaptığını iddia etti.

Dava dilekçesinde yer alan iddialara göre, delegelere oylarının karşılığında ev, araba, telefon ve tablet gibi hediyeler verildi. Ayrıca delegelerin konakladığı otellere "bavullarla dolar" getirildiği ve bu paraların delegelere dağıtıldığı öne sürüldü. Bazı delegelere ise iş imkânı sağlanacağı vaadiyle oylarının değiştirildiği iddia edildi.

Dilekçede ayrıca, oy kullanan delegelerin yakınlarının İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde işe alındığı ve birçok delegeye belediye başkanlığı dâhil olmak üzere siyasi makamlara getirilecekleri sözü verildiği öne sürüldü.

Savaş, dilekçesinde kurultayda "irade fesadı" oluşturulduğuna dair önemli delillerin bulunduğuna işaret ederek, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki soruşturmanın yanı sıra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da ayrı bir soruşturma yürüttüğünü belirtti.

Savaş, kurultayda iki aday arasındaki oy farkının yalnızca 18 olmasına dikkat çekerek, eğer delegelerin iradesi rüşvetle manipüle edilmeseydi, sonucun diğer aday lehine değişebileceğini iddia etti.