Türkiye'nin Altında Bir Jeolojik Yarık Daha Keşfedildi

Bilim insanları, Türkiye’nin güneyinde devasa bir yarığın daha varlığını tespit etti. Yapılan araştırmalar, bu jeolojik oluşumun Afrika Levhası’nın ikiye ayrılması sürecinin bir parçası olabileceğini ve ilerleyen zamanlarda büyük coğrafi değişimlere yol açabileceğini gösteriyor. Bu keşif, Türkiye'nin bulunduğu sismik açıdan aktif bölgenin gelecekte nasıl şekillenebileceği konusunda önemli ipuçları sunuyor.

TÜRKİYE SİSMİK HAREKETLERİN MERKEZİNDE

Türkiye, Avrasya, Afrika, Arabistan ve Anadolu levhalarının kesişim noktasında yer alması nedeniyle büyük deprem riskleri ve jeolojik değişimlere açık bir konumda bulunuyor. Son araştırmalar, Türkiye'nin güneydoğusundan İran'ın kuzeybatısına kadar uzanan büyük bir yarığın keşfedildiğini ortaya koydu. Göttingen Üniversitesi'nden uluslararası bir araştırma ekibinin yaptığı çalışmalara göre, bu kırılmanın kökeni yaklaşık 30 milyon yıl öncesine dayanıyor ve zamanla büyüyerek ciddi değişimlere sebep olabileceği öngörülüyor.

AKDENİZ KÜÇÜLÜYOR, YENİ BİR OKYANUS DOĞABİLİR

Bilim insanları, Afrika Levhası'nın ayrılma sürecinin devam ettiğini ve bu sürecin sonunda yeni bir okyanusun oluşabileceğini belirtiyor. Daha önce Doğu Afrika Yarığı olarak bilinen 56 kilometrelik fay hattı kıtanın bölünme sürecinin bir parçası olarak görülmüştü. Şimdi ise benzer bir sürecin Türkiye'nin güneyinde yaşanabileceği düşünülüyor. İran'a kadar uzanan bu yeni keşfedilen yarık, zaman içinde genişleyerek bölgenin deniz seviyesini ve kıyı şeridini değiştirme potansiyeline sahip. Uzmanlara göre, Akdeniz'in kapanma sürecinin devam etmesi ve bu yarığın genişlemesi, Türkiye'nin güneyinde yeni bir coğrafi yapının oluşmasına neden olabilir.

DEPREMLER VE VOLKANİK AKTİVİTELER ARTABİLİR

Jeolojik süreçlerin etkilerini gösteren en önemli örneklerden biri, Etiyopya Afar Çölü'nde 2005 yılında yaşanan yanardağ patlaması. Dabbahu Yanardağı'ndaki bu patlama, bölgedeki çatlakları genişleterek kıtasal ayrılmayı hızlandırmıştı. Benzer bir sürecin Türkiye'de de yaşanabileceği ve Erciyes, Hasan Dağı ve Melendiz gibi volkanik alanların bu jeolojik hareketlilikle doğrudan ilişkili olabileceği belirtiliyor.

Anadolu Levhası'nın batıya doğru hareketi, Türkiye'deki deprem dinamiklerini şekillendiren en önemli faktörlerden biri. Doğu Anadolu'da Arap Levhası'nın kuzeye ilerlemesi, Türkiye'nin batıya itilmesine neden olurken, güneydeki yeni yarık da bu hareketlilikle bağlantılı olabilir. Gelecekte bu bölgedeki levha hareketleri, büyük depremler ve volkanik patlamaların yaşanmasına yol açabilir.

TÜRKİYE OKYANUS KIYISINA SAHİP OLABİLİR Mİ?

Uluslararası araştırmalar, Türkiye'nin güneyinde gözlemlenen levha hareketlerinin Akdeniz'in küçülmesine ve bölgenin yeni bir okyanus ile şekillenmesine neden olabileceğini öngörüyor. Irak'taki Zagros Dağları'nda yapılan incelemeler, Neotetis Okyanusu'nun kapanma sürecinin halen devam ettiğini ve Türkiye'nin güneyinde yeni bir çöküntü alanının oluştuğunu ortaya koydu.

OLASI SENARYOLAR Akdeniz'in kapanma süreci devam edecek ve Türkiye'nin güneyinde yeni levha sınırları oluşacak. Anadolu Levhası'nın batıya hareketi, Türkiye'deki deprem risklerini artırmaya devam edecek. Yeni keşfedilen yarık genişlemeye devam ederse, Türkiye'nin güneyi uzun vadede okyanus kıyısına dönüşebilir. Levha hareketleri ve volkanik aktiviteler, bölgedeki jeolojik dinamikleri önemli ölçüde değiştirebilir.

Uzmanlar, bu tür jeolojik değişimlerin uzun zaman dilimlerinde gerçekleştiğini, ancak büyük etkiler yaratabileceğini vurguluyor.