Türkiye'nin en büyük şirketlerinden Zorlu Holding'in CEO'su Cem Köksal ile Vestel'in CEO'su Ergün Güler'in, Ramazan ayı tebriği konusunda anlaşmazlık yaşaması üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Cem Köksal hakkında, "tüm çalışanlarına ramazan ayının kutlanmamasına yönelik mail attığı gerekçesiyle" resen, yani "kendiliğinden" soruşturma başlattı  

Zorlu Holding CEO'su Cem Köksal, soruşturma çerçevesinde gözaltına alınıp İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne sevk edildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmaya dair yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

- Bugün bir kısım sosyal ve görsel medya yayınlarına yansıyan, Zorlu Holding Ceo'su Cem Köksal hakkında tüm çalışanlarına yönelik Ramazan ayının kutlanmaması içerikli mail atması olayıyla ilgili olarak 'inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme' suçundan Cumhuriyet Başsavcılığımızca resen soruşturma başlatılmıştır.

Zorlu Holding CEO'su Cem Köksal'ın, gözaltına alınmasının ardından görevinden istifa ettiği öğrenildi.

Türkiye'nin önde gelen şirketlerinden Zorlu Holding'in CEO'su Cem Köksal ile Vestel'in CEO'su Ergün Güler, Ramazan ayı tebriğiyle ilgili yaşanan anlaşmazlık nedeniyle karşı karşıya geldi. Köksal, şirketin yalnızca Şeker ve Kurban bayramlarını kutladığını, 70 yıllık geçmişinde 'Ramazan ayı kutlaması' geleneğinin bulunmadığını ifade etmişti. Köksal, "Şirket olarak dinden bağımsız bir duruşumuz var. Çok uluslu bir şirket olmaya çalışırken, her dinden ve milletten de çalışanlarımız olmasını bekliyoruz" dedi.

"Zorlu Holding CEO'su Cem Köksal ve Grup şirketlerimizden Vestel CEO’su Ergün Güler arasındaki yönetim ilkelerine ilişkin şirket içi bir tartışmanın kamuoyuna yansıması sonucunda oluşan hassasiyeti paylaşıyor; kamuoyunu doğru bilgilendirmek ve Grubumuzun konuya ilişkin duruşunu açıklamak amacıyla aşağıdaki bilgileri iletmek istiyoruz.

Gerçekleşen bu durum sonrası Zorlu Holding CEO’su Cem Köksal’ın 1 Mart 2025 tarihi itibarıyla görevinden istifa ettiğini bildiririz. 

Zorlu Holding’in 1953 yılından bu yana aile değerleri ve iş ahlakına sahip, ülkemizin milli ve manevi değerleriyle bütünleşen bir kurum olduğu kamuoyunun da malumudur. 

Grubumuzun, hissedarlarımızın ve tüm yönetim kadrolarımızın her zaman toplumsal konularla ne denli iç içe ve sorumluluk sahibi bir davranış içerisinde olduğu bilinmektedir. 

Zorlu Grubu olarak yaşanan bu gelişmelerden dolayı tüm paydaşlarımıza ve kamuoyuna üzüntülerimizi bildiririz.

Saygılarımızla,

Zorlu Holding Yönetim Kurulu"

AKAN ABDULA DEĞERLENDİRME YAPTI

Futurebright kurucusu, Oksijen yazarı Akan Abdula, olayda adı geçen her iki yöneticiyi de yakından tanıdığını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:

"Zorlu Holding meselesi son derece hassas ve saldırıya uğramamak için hiç kimse konuşmak istemiyor. Ama tam da bu yüzden, hem Ergün Güler’i hem de Cem Köksal’ı tanıyan birisi olarak riski alıp bir şeyler söylemem gerektiğine inanıyorum. Ergün Güler, tasavvufa gönülden bağlı bir insandır; Cem Köksal ise Zorlu Holding’in kurumsallaşması ve küreselleşmesi için emek veren bir yönetici. İkisiyle de çeşitli etkinliklerde sahne paylaştım, fikirlerine ve duruşlarına yakından şahit oldum.

Zorlu Holding bu krizi nasıl yöneteceğini bilemiyor çünkü işin özünü anlatması gerekiyor ve bu gerçekten kurumsal bir şirket için imkansız. O zaman riski alıp ben anlatayım, çünkü bu gerginlik yumuşasın istiyorum. Bu olayı dine, bireysel özgürlüklere, inancımıza indirgenmesin istiyorum çünkü gerçekte öyle değil. Holding CEO’su ile Vestel CEO’su arasındaki rekabet, Cem Köksal ve Ergün Güler ile başlamadı. Bu rekabet, holdingde yıllardır süregelen bir iş dinamiği.

Holdingin tepesinde CEO görünse de, Vestel holdingin amiral gemisi olarak, CEO’su ile her zaman güçlü bir denge unsuru oldu. Şirket içinde, grup CEO’su ile Vestel CEO’su arasındaki geleneksel olarak rekabet hep vardı ve muhtemelen hep olacak. Bu olay aslında, iki yöneticinin şirketin yönetim tarzı ve kurumsal iletişim konusundaki fikir ayrılığının sonucunda yaşanan bir mesele. Dikkatsizlikle tüm şirkete gönderilmiş bir e-postadan ibaret.

Şimdi holding bunu nasıl açıklasın? Kime ne söylesin, nasıl anlatsın? Ama bildiğim bir şey var: Burada din düşmanlığı gibi bir konu asla söz konusu değil. Ve tasavvufa bu kadar gönülden bağlı bir insanın, bu hatayı çoktan affetmiş olabileceğine inanıyorum. Belki de asıl ihtiyaç, iki tarafın yan yana gelip gerçekten neyin yaşandığını anlatması. Holding'in de şeffaf bir şekilde sebepleri anlatması. Çünkü sessizlik, bu meseleyi insanların gözünde daha da çarpıtıyor.

Ve Cem Köksal gözaltına alınmayı asla hak etmiyor. Ne kendisinden ne de bu holdingden de din düşmanlığı çıkmaz. Bu, kontrolden çıkmış basit bir şirket içi rekabet meselesi ve büyük bir iletişim hatası. Bu hassas konuyu yazmak inanın çok zor, onun için anlayış göstereceğinizi umuyorum, bilen birinin gerçek sebepleri söylemesi gerekiyordu, ki bu gergin hava yumuşasın. Bu anlarda dilsiz, sessiz kalmamak lazım."