Erhan Vergili Yazdı: AK Parti'de Vefa Bozacı Adı Mı?
Erhan Vergili'nin köşe yazısı şöyle:
AK Parti’de ‘Vefa’ Sadece Bir Bozacı Adı Mı?Vefa... Bu kelimeyi duyunca aklınıza hangi kavram gelirse gelsin, sizi geçmişe, gençliğinize belki de çocukluk anılarınıza götürür.
Kışın ayazında kar çamur dinlemeden gittiğiniz Vefa Bozacısı. Tabi bugünlerde pek bir nostaljisi kalmadı ama geçmişimizde derin izler bıraktı. 1876 yılında kurulan Vefa Bozacısı, milyonlarca İstanbullu’nun anı bıraktığı yer oldu. Bir avuç leblebi ve pahabiçilemez bir anı...
Bir de ‘sevgide bağlılık’ olan Vefa var. Sadakat de diyebiliriz, geçmişini unutmamak da... Ya da nankör olmamak, olamamak...
Cumhurbaşkanı Erdoğan da önem verir bu kavrama. O sevgide bağlılığı kastediyor elbet. AK Partili’yiz demez mesela, dava adamıyız der. Mesleye bir parti meselesi olarak değil, Türkiye davası olarak bakar çünkü. Menfi çıkar peşine düşmeyen, partisine ‘dava’ adına hizmet eden herkes dava adamı olur partide.
Yusuf Tülün de öyleydi. Erdoğan’ın en yakınındaki ‘dava adamlarından’ birisiydi. Refah Partisi Şişli İlçe Sekreterliği, Sarıyer İlçe Başkanlığı, İstanbul İl Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundu. Bağcılar Belediye Başkan Yardımcılığı ve Büyükşehir Belediye Meclis üyeliği, Sarıyer Belediye Başkanlığı Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanlığı yaptı.
Ak Parti İstanbul teşkilatı kuruculuğu ve Ak Parti İstanbul İl Başkan Yardımcılığı görevlerini yürüttü. 3 Kasım seçimlerinde milletvekili adayı oldu. Daha sonra TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı Müşavirliği görevinden, Sarıyer Belediye Başkan adaylığı için istifa etti.
Şu sıralarda da kurulduğu günden bu yana 81 ilde vatandaşa hizmet yoluna adanmış İlim Yayma Cemiyeti’nin başında kendisi. Görevi ne olursa olsun, yılmadı, küsmedi, davasından vazgeçmedi.
Ee, neticede AK Part’de dava adamı kendisi.
Gel zaman git zaman oldu, Sarıyer’de İlçe Kongresi’ne gelindi. AK Parti’ye uzun yıllar hizmet etmiş Yusuf Tülün’ün adı il delege listesine yazılmadı. Vefa diyoruz ya işte... Bozacı... Ekşi, mayhoş tadıyla ağızda bir garip his bırakıyor.
Peki Yusuf Tülün neden il delege listesine yazılmadı?
Vefa neydi onlar için? Ağızda bırakılan o mayhoş tat mıydı, yoksa Tülün’ün başarı ve icraatları mevcutların ağzında mayhoş ve ekşi bir tat mı bırakmıştı? Delege listelerinin altında ‘ortaklıklar’ mı vardı? Veya yukarıda da söyledim ya... Menfi çıkarlar...
Bu listeler hazırlandıktan sonra aslında 3 onay mercii var AK Parti’de. İlçe listeyi hazırlar, onaylar İl’e gönderir. İl de onaylar Genel Merkez’e yollar. Yusuf Tülün isminin delege listesinde olmaması kimin vefasızlığıydı? İlçe teşkilatlanmasının mı, İl Başkanlığı’nın mı yoksa Genel Merkez’deki şakşakçıların mı? Böyle bir isim Genel Merkez’in gözünden nasıl kaçar, asıl soru bu! Ya da gözden kaçtı mı, kaçırıldı mı?
Parti’de yeni yetmeler listelere girerken, Yusuf Tülün’e ve nice dava adamlarına yapılan vefasızlık değil mi? İlçe ve il kongrelerinde Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan her fırsatta vefanın altını çiziyor. Ama Sarıyer 8. Olağan İlçe Kongresi’nde de gördük ki Erdoğan’ın lafı bir kez daha parti teşkilatları tarafından çiğneniyor.
Peki ya Yusuf Tülün’ün her zaman yanında bulunduğu, yol ve dava arkadaşlığı yaptığı AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu büyük vefasızlık örneğine ne diyecek?
Şimdi soruyorum;
AK Parti’de VEFA, sadece bir bozacı adı mı?