DEM Parti Heyeti, Figen Yüksekdağ ve Semra Güzel’i Ziyaret Etti!
DEM Parti heyeti, İmralı'da terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından, dün Edirne Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı ziyaret etti. Bugün ise heyet, Kocaeli'deki Kandıra Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ı ziyaret etti. Görüşme saat 13.00'te başladı.
Heyet, Figen Yüksekdağ'ın ardından Semra Güzel'i de ziyaret etti. Ziyaretlerin ardından açıklamada bulunan Sırrı Süreyya Önder, şunları söyledi:
’10 yıl bu ülke ağır bir zaman kaybetti. Yerine konması imkansız olan iki şey, yitip giden canlar ve zamandır. Kurmaya çalıştığımız barıştır. Fikrini değiştiren ya da kuşkusunu gidermek isteyen herkesle görüşmeye, önerilerini, katkılarını, eleştirilerini dinlemeye hazırız. Tek ricamız, bu toksik dilin bir kenara bırakılmasıdır.’
Görüşme 1 saat 20 dakika sürdü.
Görüşmenin ardından cezaevi önünde heyet adına açıklama yapan Sırrı Süreyya Önder ‘Figen Başkanımızla görüştük. Öncelikle sağlıkları ve moralleri iyiydi. Semra vekilimizle de görüştük. Bütün kamuoyuna selamları var ve sürece dair yarın kendi hesabından bir açıklama da yapacak ama iletmemizi istedi ki sürecin tam olarak yanı başında. Onlara ne düşerse, 'Omzumuza ne düşerse seve seve yerine getirmeye hazır bir şekilde bekliyoruz' dedi.
'HEPSİNİN ACISINI YÜREĞİMİZDE HİSSEDİYORUZ'
Süreçle ilgili de konuşan Önder, ‘5 sene önce bu cezaevinden tahliye olmuştum; yine burada konuşmuştuk. Bunu şunun için söylüyorum; 10 yıl bu ülke ağır bir zaman kaybetti. Yerine konulması imkansız olan 2 şey; yitip giden canlar ve zamandır. Bu çatışmalı süreçte hayatını kaybeden, sağlığını kaybeden bütün şehitler ve gaziler, bütün ülkemizin onurudur. Hepimizin onlara ağır bir sorumluluğu ve borcu vardır ve onlara vereceğimiz en büyük armağan bu çatışmalı süreci sonlandırmak, bunu bir barışla taçlandırma olacaktır. Ondan sonra hayatta olan herkese destek, hayatını kaybedenin geride bıraktığı yakınlarına bir yoldaş olmak hepimizin, toplum olarak boynumuzun borcudur. Biz bu ciddiyette ve samimiyetteyiz. En çok da biziz çünkü bu konuda yüreği yanan, bu konuda birinci dereceden sıkıntı çeken, bedel ödeyenler de bizleriz. Hepsinin acısını yüreğimizde hissediyoruz ve rahmetle anıyoruz. Barışa gelince şehitlerimize ve gazilerimize, borcumuzun altını böylece çizdikten sonra barış, çocuklarımızın gözüne bakarak kurmak zorunda olduğumuz bir şeydir. Çünkü çocuklar hiçbir dahillerinin olmadığı bir çatışmalı mirası bu ülkenin çocukları hak etmiyorlar. Hem sorumluluğumuzun hem vicdanımızın hem insan olmamızın gereği onlara barış içinde bir ülkeyi hazırlamak ve onlara bunu bırakmak’ dedi.
'SİLAH KADAR ZARAR VEREN BİR DİL BU'
Tartışmalara ilişkin de konuşan Sırrı Süreyya Önder, ‘Çok spekülatif tartışmalar oluyor. İnanın silah kadar zarar veren bir dil bu. 'Ülke bölünecek', 'Çift bayrak', 'Çift dil' falan. Gündemimizde ne böyle bir şey var ne bunu tartıştık ne de bunun iması yapıldı. Böyle bir şey yok. Kurmaya çalıştığımız barıştır. Bu konuda fikrini değiştiren ya da kuşkusunu gidermek isteyen herkesle dediğimiz gibi görüşmeye, süreci, derdimizi anlatmaya, önerilerini, katkılarını, eleştirilerini, uyarılarını dinlemeye de hazırız. Hem parti olarak hem biz heyet olarak. Tek ricamız bu toksik dilin bir kenara bırakılması. Hani bir düstur vardır; 'Söyleyeceksen hayır söyle.' Dediğimiz gibi bu kadar açık ve şeffaf bir süreç yürütüyoruz ama bunun 2 anahtarı var; birisi ciddiyet, diğeri samimiyet. Herkesten de bunu asgari anlamda beklemek hakkımız. Çünkü bu mesele ne Ahmet Bey'in derdi ne Pervin Hanım'ın derdi ne benim derdim. Bu mesele başta da çocuklar olmak üzere bütün ülkemizin derdi. Onun için herkesten olumlu katkı bekliyoruz' dedi.
'SAMİMİYETİNİ HALK TAKDİR EDECEK'
Bir haftadır yollarda olduklarını söyleyen Önder, ‘Biz dilimizi değiştirmeyeceğiz. Bu şekil saldırgan bir dil kullananlara karşı bile gelebileceğimiz maksimum nokta bu. Samimiyetini halk takdir edecek. Çünkü yaklaşık bir haftadır yollardayız. Yolda görüyoruz biz. Boynumuza sarılan, barışı talep eden, elimizi çabuk tutmamızı isteyen, zaman zaman uyaran, bu konuda halkın vicdanı her zaman olduğu gibi doğruyu işaret ediyor ama güvercin kasaplarına, 2 gözden 4 ölüm bakanlara cevaz vermemek lazım. Bu da hepimizin sorumluluğu’ ifadelerini kullandı.
'DERDİMİZ BARIŞI KURMAK'
Görüşme trafiğinin sürüp sürmeyeceği ve toplantının ne zaman yapılacağı sorularını da yanıtlayan Sırrı Süreyya Önder, ‘Bunları parti planlıyor şu an biz ne söylersek yanlış olabilir ama hiçbir toplumsal kesimi bu paylaşımın dışında bırakmayacağız. Derdimiz barışı kurmak. Yol vasıta en etkilisi hangisiyse onu yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmaz’ dedi.