Trendyol Süper Lig'in 18. haftasında Fenerbahçe, Hatayspor’u 2-1’lik skorla mağlup etti. Maç sonrasında flaş röportajda soruları yanıtlayan Portekizli teknik direktör Jose Mourinho, puan farkı hakkındaki soruya tepki göstererek sinirlendi.

‘OYNADIĞIMIZ ‘TOKSİK’ LİGİ BİLİYORUZ’

Flaş röportaj alanına gelen Mourinho, şunları söyledi:

‘Rakibin renkleri farklı olsaydı 8 kişi kalabilirlerdi. Oynadığımız 'toksik' ligi biliyoruz. Bize karşı nasıl, rakibe karşı nasıl oynamaları gerektiğini biliyorlar. Eyüp ve bu maçta 5 kırmızı olmalıydı’

‘Neden gerçeği saklıyorsunuz. Bu ülkede insanlar neden korkuyorlar! Neden korkuyorsunuz. Biliyorum gazetecisiniz, ben de gazeteci olabilirdim, tamam ama neden korkuyorsun. Puan farkı oynanan futboldan kaynaklı mı! Gerçeği konuşun. Bana sormayın!’

Mourinho, bu sözlerin ardından sinirlenerek flaş röportajı terk etti. Açıklamalarına basın toplantısında devam eden Portekizli teknik adam, şunları söyledi:

’35 yıllık antrenörlük kariyerim var. Böylesini daha önce hiç görmedim. Tek başına bir kulübün, bununla savaşarak bu güçlü sistemi yok edebileceğini düşünmüyorum. Puan farkını kapatabilmek için maçlarımızı kazanmamız gerekiyor, aynı zamanda liderin de puanlar kaybetmesi gerekiyor. Biz maçlarımızı kazanırız ama onlar nasıl puan kaybedecekler? Her koşulda kazanmak, en kötüsüdür.’

‘BANA EN ÇOK DOKUNAN ŞEY OYUNCULARIMA OLAN TEPKİLER’

‘Bana en çok dokunan şey oyuncularıma olan tepkiler. Geçen sene Krunic'e, bu sene Samet'e oldu negatif. Şanslıyız ki Dusan Tadic bu tip şeylerle baş edebilir. Saklanmaz, korkmaz. Bizler için savaşmak zaten zor. Bu içimizdeki bölünmeler de yardımcı olmayacak. Tek yol var, çok çalışmaya devam etmek. Bazen iyi bazen kötü oynayabiliyoruz. Neredeyse hep VAR ve hakemler var. Şans ki bu lig yurt dışında takip edilmiyor.’

‘YENİ BİR KELİME ÖĞRENDİM ‘SKANDAL!’

‘Hakem hataları sadece bugün değil, sadece bugün olsaydı çok daha iyi durumda olurduk. Ben Türkçe konuşmuyorum, TV izlemiyorum, gazete okumuyorum, sosyal medya takip etmiyorum ama benim de düşüncelerim var.’

‘Farkı kapatabilmemiz için kazanmamız, liderin de puan kaybetmesi gerekiyor. Biz maçları kazanacağız. Şu an olduğumuzdan daha iyi olacağız. Onlar nasıl puan kaybedecek, nasıl? Ben Türkçe konuşamıyorum ama çok fazla tekrardan ötürü bazı kelimeleri öğreniyorum; günaydın, toplantı gibi. Dün de sürekli aynı kelimeyi duydum, skandal, skandal, skandal! Yeni bir kelime öğrendim: skandal! Bu kelimeyi duydum. Bazılarınızın hoşuna gidiyor bu. En kötüsü de şu ki, kazananın hoşuna gidiyor. En kötüsü bu. Her koşulda ve bu şekilde kazanmak en kötüsü!’