Rojin'in Babası Nizamettin Kabaiş: Kızımın Ölümünden Üniversite Sorumludur
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi 1. sınıf öğrencisi olan Rojin Kabaiş, 27 Eylül 2024 tarihinde, okuduğu okulun kampüsü içerisinde bulunan yurdundan bir akşam saati çıkıp çakıl taşı toplamak için yine kampüs içerisinde bulunan sahil kenarına gittikten sonra ortadan kaybolmuştu. Kaybolduktan 18 gün sonra ise cansız bedeni, kaybolduğu bölgeden 24 kilometre ötedeki Mollakasım Sahili’nde bulunmuştu.
Rojin’in ölümü üzerine birçok iddia konuşulmuş ve hem okulun hem de ikamet ettiği yurdun birçok güvenlik ihmali olduğu öne sürülmüştü. Baba Nizamettin Kabaiş ise kızının kaybolduğunu haber aldığı günden beri kızı için mücadelesini sürdürüyor. Üç aydan fazla süredir kızı için mücadele eden baba Kabaiş, Adli Tıp Raporu’nun aksine, kızının boğularak öldüğüne değil bir cinayete kurban gittiğine inanıyor. Baba Kabaiş’in iddiaları ise göz ardı edilemeyecek kadar önemli.
Konu hakkında Sarıyer Söz Gazetesi Muhabiri Dilan Eskin'e konuşan Nizamettin Kabiş, konuşmalarında şunlara yer verdi:
DAVA CİNAYET VE İNTİHAR İHTİMALİ ÜZERİNE YÜRÜTÜLÜYOR
Öncelikle bizi yayına bağladığınız için size ve ekibinize teşekkür ediyorum ve Rojin’nin davası henüz kapanmadı devam ediyor. Dava incelemede davanın üstünde gizlilik kararı var. Belirtmek istiyorum ki daha önce Rojin için kendisine zarar verdiği yönünde bir söylem vardı ama şimdi emniyete ve savcılığa gittiğimizde bize davanın iki yönlü olarak çalışmarın yapıldığını söylüyorlar hem intihar yönünden hem de cinayet yönünden çalışmalar devam ediyor delil toplamaya devam ediyorlar
ROJİN 18 GÜN SUDA KALMADI MI?
Rojin 18 gün kayıptı ve onlar Rojin‘in, kayıp olduğu günden bulunduğu güne kadar suyun içerisinde olduğunu söylemiştiler. Ancak kendileri de söylediler bir beden 18 gün boyunca suda olursa DNA tespiti mümkün olmuyor ama belli ki 18 gün suda kalmamış ki iki erkeğe ait DNA çıktı bu da şu anlama geliyor; O iki erkek DNA’sı Rojin‘e zarar veren kişilerin DNA’sı o konuda da araştırma devam ediyor. Orada çalışan ekiplerden DNA örneği alındı ancak oradaki hiçbir kişi ile bu DNA’lar örtüşmedi.
'ROJİN'İN CANSIZ BEDENİNİN MOLLAKASIM SAHİLİNDE ÇIKMASI NORMAL ŞARTLARDA MÜMKÜN DEĞİL'
Rojin okuduğu üniversitenin 24 km ötesindeki Mollakasım sahilinde bulundu ters akım yönünde olan bir noktada bulundu ki o zaman yetkililer eğer üniversitenin olduğu yerden suya bırakıldıysa ya Edremit noktasına gelir ya da Fırat noktasına gelir demişlerdi. Edremit’te üniversitenin karşısında yer alıyor ama Mollakasım üniversiteye çok ters kalıyor. Oradaki yerli halk da söyledi üniversitenin olduğu noktadan suya giren birinin Mollakasım Sahili’nde çıkması mümkün değil çünkü ters akıntı Ayrıca o bölgeye giden bir kilometrelik bir burun var ve o burundan nasıl geçti dönerek ve Mollakasım’a gitti yani belli ki birileri ona zarar vermiş sonra da Mollakasım’ın olduğu yere bırakmış.
'ROJİN'İN HER YERİNDE DARP İZLERİ VARDI'
Bir de Rojin’nin bazı yerlerinde darp izleri vardı ayaklarında bağlama izleri vardı hep kabuk tutmuş simsiyah olmuştu. Bir fotoğrafını ilk gören vatandaş çekmişti orada gördüm, bir de otopsiye başlamadan önce ben ısrar ettim içeri girdim dedim ki ‘Son kez kızımı göreyim’ darp izleri yüzünde de vardı, göz altındaki kemikte simsiyah olmuştu, karnında şişme yoktu herhangi bir su dolgunluğu yoktu yani bir insan suda boğulursa şişme olur ama o da yoktu. Ben içeri girmeden önce yetkililer bakmıştı bütün elbiseleri yarıya kadar kaldırılmıştı sırtı dönüktü ve orada da darp izleri vardı. Ama birebir ayaklarını ve elerini görmedim onları telefondan gördüm. Onun için çok ısrar ediyorum, isyan ediyorum ben kızımı o halde gördüm aklımdan hiç çıkmıyor çok büyük bir acı. Ben kızımı Diyarbakır’dan 400 kilometre onunla beraber onu götürdüm, keyfi yerindeydi, okulunu seviyordu, kendisine kışlık elbise aldı, valizini doldurdu, hazırlığını yaptı, öğretmenlik kazanmıştı, hayalleri vardı böyle bir insan niye gidip intihar edicek, kendine zarar vericek ki. Benim şüphelendiğim kimse yok parmağımı uzatarak şu kişi yaptı diyemem Ben kimsenin günahını almam 52 yaşındayım hayatımda ne eksik ne fazla konuşurum ama o siyahlıklar ve kabuk tutmuş yaralar kesinlikle darp izi ama ölüm morluğu ve sararma şeklinde yazmışlar o şekilde yazılmamalıydı.
'KIZIMIN ÖLÜMÜNÜN EN BÜYÜK SEBEBİ ÜNİVERSİTE VE YURT'
Sahille üniversite bahçesi sıfır orada oturma yerleri var, banklar var, çardaklar var tüm öğrenciler oraya gidiyor ben de düşünüyorum ‘Acaba birisi onu oraya planlı mı götürdü?’ Çünkü o bölgede tel yok, demir parmaklıklar kırılmış, giriş çıkışta herhangi bir kimlik kontrolü yok çok eksiklikler var üniversitenin içerisinde de yurdun içerisinde de görev ihmali çok fazla, görevlerini yapmamışlar. Ayrıca çocuğum bir gece boyunca yurda gitmemiş bize Cumartesi günü öğleden sonra haber verdiler, karakola da geç haber verildi bu da büyük bir ihmaldir. Benim kızımın ölümünün en büyük sebebi yurt ve üniversite çünkü geç haber verdiler, karakola da geç haber verdiler. Rojin’de telefon vardı, saat 23.00’dan sonra bir öğrenci yurda gitmediyse eğer nöbetçinin listelere bakması gerekiyor hangi öğrenci gelmediyse onu araması gerekiyor eğer arasaydı ve ulaşılamadı karakola haber verilmesi gerekiyordu öyle olsaydı belki bugün Rojin aramızda olurdu.
'KIZMIN ÖLÜMÜNDE BÜYÜK İHMAL VAR'
Yurt üniversitenin bahçesinde bulunuyor Kampüsün olduğu alan çok büyük uçurum yerler var devriye o akşam gezmemiş, başka zamanlarda da devriyeler gezmiyor kaldı ki kulübeleri var güvenlik görevlileri orada oturup çayını içip keyiflerine bakıyorlar biz saatlerce Rojin için mobese kameralarını izledik ve orada gezen hiçbir güvenlik görevlisi görmedik hatta çitlerin orası kör nokta ve kamera orayı Siyah-beyaz görüyor ben o akşam saat 8:00’e dokuza kadar güvenlik kameralarını izledim ancak Rojin’nin telefonunu oraya bırakan kişiyi görmedim umarım emniyet güçleri onu görmüştür. Ben öyle tahmin ediyorum ki biri planlı programlı bir şekilde Rojin‘nin başına bir şey getirdi eğer öyle bir şey değilse de anlık bir şey oldu çünkü oraya gelip içki içen insanlar varmış, dışarıdan insanlar üniversitenin içerisine geliyor şehir içi arabaları gelip kampüsün içerisine girip dolanıyorlar ve o noktada kim otobüsten inerse kampüsün içerisinde sanki ortaklaşa kullanım alanı gibi bu yüzden ihmaller çok fazla
'ORASI İNTİHAR EDİLEBİLİCEK BİR YER DEĞİL'
Yurtla sahil arasında 300 metrelik bir mesafe var güvenlik kameraları yetersiz çünkü üniversitenin kampüsü çok büyük uçurum olan yerler var bataklık olan yerler var kör nokta olan yerler var 18 gün boyunca Rojin‘i ararken oradaydım her şey çok dikkat ettim kendi gözümle gördüm üniversite ve sahil zaten sıfır yan yana bütün öğrenciler oraya girip çıkabiliyor bazıları da şunu iddia ediyor Rojin belki de kenardan yürüdüğü için ayağa kayıp suyun içerisine düştü ancak bu şekilde değil çünkü çünkü gölün kıyıdan metre kadar sonra da derinliği çok az dalgıçlar arama yaparken hatta 70 80 metre kadar ileri gitmelerine rağmen su diz kapaklarını geçmiyordu yani orası intihar edilecek bir yerde değil.
'EN SON ARKADAŞIYLA KOUŞMUŞ'
Rojin’nin telefonunun içerisinde şifre olduğu için bir kısmına ulaşamıyorlar içindeki bilgilerin ama bir kısmına ulaşabilmişler. Hatta o akşam en son oda arkadaşıyla görüşmüş ondan önce de annesiyle görüşmüş annesiyle zaten her gün görüşüyorlarmış annesi halini hatırını soruyormuş Rojin‘nin. Annesine yemek yediğini söylemiş hatta yemeğin fotoğrafını da çekip göndermiş daha sonra annesiyle 11 dakika boyunca görüntülü konuşmuş o akşam sonra da en son annesine anne ben markete gidip nescafe alacağım ve yurda döneceğim demiş hatta markete kadar gittiğini de annesi görmüş görüntülü konuşmaları devam ediyormuş marketin önünde konuşmayı bitiriyorlar. Daha sonra sahile doğru yürürken oda arkadaşıyla konuşuyor çakıl taşlarından bahsediyor bunu bize emniyet söyledi, arkadaşıyla konuşmasının sebebi beraber çakıltaşı toplamaya gideceklermiş daha sonra kısa bir süre kapatıyorlar telefonu bunu da hem mobese görüntülerinden gördük, hem de polisler bize anlattı. Polisler bize gizlilik kararı var normalde söylememiz gerekiyor ama size söyleyeceğiz arkadaşıyla telefonda görüşmüş ve arkadaşına “Şarj aletimi getirebilir misin?” demiş. Üçüncü katta odaları normalde arkadaşı da diyor ki “Ben aşağı indim tekrar yukarı çıkamam”. Bu da ne demek oluyor Rojin oraya arkadaşıyla beraber gidecekti.
'DİYARBAKIR BAROSU DAVAYI TAKİP EDECEK'
Biz Diyarbakır Baro Başkanlığı’na gittik orada Nahit Eren de vardı Eski Diyarbakır Baro Başkanı biz daha önce de onlarla görüşmeye gitmiştik. Onlar görüşme talep etmişti. Görüşmemiz çok iyi geçti Allah onlardan da razı olsun Van Baro Başkanlığı’ndan da razı olsun onlar da “Biz beraber çalışacağız” dedi. Diyarbakır Baro Başkanı heyeti ile beraber 10/12 gün önce Van’a gitti dosyayı takip etmek için. Bugün de toplantı gerçekleştirdik Baro Başkanlığı’nda onlar sağ olsun acımızı bizle paylaştılar ve “Rojin sadece sizin kızınız değil bizim de kızımız kardeşimizdir sizin içinizden rahat etmesi için bu dosyanın takipçisi olacağız” dediler.
'MİLLETVEKİLERİ, AVUKATLAR BİZİ DE DUYSUN'
Narin Güran da bizim bir kızımızdı o da bir candı o da yaşamak isterdi ben daha önce de duruşmasına gittim onun da Rojin‘den bir farkı yoktu. Hem oraya Narin’in davasını da takip edeyim hem de Rojin için orada milletvekilleri vardı, avukatlar vardı, büyüklerimiz vardı sesimi duyurayım Rojin‘nin dosyasına da bir el atsınlar bizim için gözleri açılsın kulakları açılsın istedim. Çünkü neredeyse üç aydan fazla oldu Rojin‘nin olayı olalı ancak hala sonuçlanmadı. Rojin‘e kim ne yaptı, ne oldu? daha hiç belli değil.
'ÜÇ AYDIR TEK BAŞIMA MÜCADELE EDİYORUM'
Çoğu zaman haberlerde suda boğuldu şeklinde gösteriyorlar ya da intihar etmiş deniyor. Bu beni çok rahatsız ediyordu, benim acım ikiye katlanıyor ve ben Diyarbakır Adliyesinin’nin önüne gittim Rojin’nin fotoğrafını alarak, avukatlar basın açıklaması yapacakken ortalarına gittim ve “Narin sizin çocuğunuzdur bizim bacımızdır kızımızdır. Hepimizin aynıdır acısı ancak Rojin‘i de ayırmayın bu fotoğrafa da bakın bu fotoğrafta sizde bulunsun bu da narin gibi, Rojin için de bir şeyler yapın ki üç aydır ben tek başıma mücadele ediyorum hiç kimse bize ses olmuyor” dedim. Dayanamadım ağladım, orada da isyan ettim ama Allah’a şükür şu an bir farklılık bir ilerleme oldu şimdi hem medyadan hem de avukatlardan bana telefonlar geliyor. Ve avukatlar bana dedi ki “İnşallah Narin’in dosyasından sonra Rojin’in dosyasına bakacağız ve Rojin için de adalet sağlanacak” ve daha sonra biz Diyarbakır Barosu’nda dosyayı inceledik avukatlarla beraber ve onlar da dosyada bir çok eksiklik olduğunu söylediler Diyarbakır baro başkanı Van’a gideceğini söyledi ve orada savcılıkla görüşeceğini bize söyledi.
Nizmettin Kabaiş'e yöneltilen "Eğer iddialarınız doğruysa ve Rojin öldürüldüyse biri tarafından o kişi korunuyor olabilir mi?" sorusuna ise şu şekilde cevap verdi:
"OKULDAN VE YURTTAN ŞİKAYETÇİ OLUCAM"
Ben devlete güveniyorum devlet tarafından bir şey beklemiyorum çünkü devlet hepimizin sahibidir, babasıdır ve eli uzundur ama saklayam olursa da üniversite ile yurtur çünkü üniversite ve yurt büyük hata yapmış ve bende onlardan şüpheleniyorum onlar belkide üstünü kapatmaya çalışıyorlar, engel olmaya çalışıyorlar çünk bir gece boyunca öğrencin gelmemiş sen neden sahip çıkmaamışsın. Ben onlardan şikayetçi de olacağım. Rojin’nin kaybolduğu gün kim yurtta nöbetçi olduysa onun şu an gözaltında olması gerekiyordu benim kızımın hayatı bu kadar ucuz mu hiç kimseyi gözaltına almamışlar haklarında soruşturma açmamışlar ne nöbetçiler ne de görevini yapmayan güvenlikçiler gözaltında değil şu an.
'NE OLUR SUSMAYIN'
Son olarak şunu söylüyorum biz izleyenler, dinleyenler, vicdan sahibi olanlar, televizyon kanalları, gazeteciler herkesten çok rica ediyorum herkese saygım ve hürmetim vardır paylaşsınlar “Rojin‘e ne oldu? Rojin‘e kim ne yaptı? Rojin için adalet.” Kim paylaşırsa ben çok memnun olurum. Çünkü bizim için çok büyük bir acı, hiç unutulacak bir acı da değil. Benim içim yanıyor, üç aydır inanın hala ilk günkü gibi benim için taze. Hemen hemen her gün mezarlığa gidiyorum, düşünüyorum, ağlıyorum çünkü onu kendi elimle Van’a götürdüm ve ne yazık ki 18 gün sonra morgta onun o halini gördüm hiç aklımdan çıkmıyor, çok büyük bir acı. Ayrıca Van yer basınından da ricam şudur; Mollakasım bölgesine gidip insanlara sorsunlar, bir gören duyan varsa konuşsun.
Acılı baba Nizamettin Kabaiş, kıznın ölümünden Rojin Kabaiş'in okuduğu Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'ni ve üniversitenin içerisinde yer alan yurdu sorumlu tutarken onların bir şeyleri örtpas edebiliceğinden şüphelendiğini belirtti. Baba Kabaiş, aynı zamanda okuldan ve yurttan davacı olacağını da ekledi.
ÖZEL RÖPORTAJ: DİLAN ESKİN