Anayasa Mahkemesi’nden Tarihi Karar
CHP eski Genel Sekreteri Gürsel Tekin, konuya ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Tekin, “Anayasa Mahkemesi, AK Parti hükümetinin yapı güvenliği konusundaki sorumluluktan kaçma girişimine dur dedi. Bu karar, sadece vatandaşların yaşam hakkını korumakla kalmıyor, aynı zamanda devletin deprem gibi büyük felaketlerdeki asli sorumluluğunu da yeniden hatırlatıyor” ifadelerini kullandı.
"İmar Barışı’nın Parçasıydı"
Gürsel Tekin, iptal edilen düzenlemenin 2018 yılında uygulamaya konulan ve kamuoyunda "İmar Barışı" olarak bilinen yasal düzenlemenin bir parçası olduğuna dikkat çekti. Bu düzenleme, ruhsatsız ve ruhsata aykırı yapıların kayıt altına alınmasını sağlarken, yapıların depreme dayanıklılığı sorumluluğunu tamamen maliklere bırakıyordu. Tekin, bunun devletin anayasal yükümlülüklerini göz ardı eden bir yaklaşım olduğunu belirtti.
Anayasa Mahkemesi'nden Net Mesaj
Anayasa Mahkemesi kararında, devletin vatandaşların can güvenliğini sağlama konusundaki asli sorumluluğunu vurguladı. Kararda, idarenin denetim ve gözetim yükümlülüğünün devam ettiğine dikkat çekilerek, vatandaşların kamu kurumlarına karşı tazminat davası açmasını engelleyen düzenlemenin Anayasa’nın 5., 17., 56. ve 57. maddelerine aykırı olduğu belirtildi.
"AK PARTİ'NİN SORUMLULUK ANLAYIŞI YANLIŞ"
Tekin, hükümeti eleştirerek, “AK Parti iktidarının, vatandaşların en temel hakkı olan yaşam hakkını ikinci plana atarak yapı güvenliğini bireylerin insafına bırakmaya çalışması büyük bir sorumsuzluk örneğidir. Türkiye’nin yapı stokunun büyük kısmı riskli, özellikle Marmara Bölgesi ciddi bir deprem tehlikesiyle karşı karşıya” dedi.
"KAMU KURUMLARI SORUMLULUKTAN KAÇMAYACAK"
Gürsel Tekin, Anayasa Mahkemesi'nin kararını “hukuki ve vicdani bir duruş” olarak nitelendirdi. Kararın, yapı güvenliği konusunda denetim görevini yerine getirmeyen kamu kurumlarının sorumluluktan kaçamayacağını açıkça ortaya koyduğunu ifade etti.
Tekin, sözlerini şöyle tamamladı:
Bu karar, toplumun tamamı için bir dönüm noktasıdır. Kamu kurumları artık sadece yapı kayıt belgesi vermekle sorumluluklarından kurtulamayacak; denetim ve gözetim görevlerini eksiksiz yerine getirmek zorunda kalacaklar.”,
Anayasa Mahkemesi’nin bu tarihi kararı, yapı güvenliği konusundaki politikaların yeniden değerlendirilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor.