CHP 27. Dönem Milletvekili Gürsel Tekin: Kadına Yönelik Şiddet ile Mücadele Vermeliyiz

"KADINA YÖNELİK ŞİDDET VE AİLE İÇİ ŞİDDETİN ÖNLENMESİ İÇİN BÜYÜK BİR MÜCADELE VERMELİYİZ"

"Bugün 25 Kasım, ülkemizin de kanayan bir yarası olan kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin simgeleştiği gündeyiz. Ne acı ki, aile içi şiddet günden güne artıyor. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar, eğitimde fırsat eşitsizlikleri ve eğitimin yetersizlikleri gibi bir çok konu bu sorunun büyümesinde etkili. Ancak araştırmalar bizlere gösteriyor ki aile içi şiddetin ve kadına yönelik şiddetin tek etkeni maddi durum ya da eğitim düzeyi değil. Bu durumun önüne geçmek için dünyanın çeşitli ülkelerinde yapılan ilerici yasalar mevcut. Ve hatta orta doğu coğrafyasında yer alan BAE'de dahi çıkartılan yeni yasalar önemlerin daha ciddi şekilde ele alınması örneği gibi ülkemizde de mevcut yasaların gözden geçirilip ağırlaştırılması ve konunun yargı ve bürokrasi eliyle de daha disiplinli yürütülmesini sağlamak gerekiyor. Kadınlarımız ve çocuklarımız, bizlerin geleceği onları korumak asli görevimizdir. Çözüm yöntemlerinden biri olarak kadına veya eşe karşı şiddete dair yapılan ilk şikayet sırasında, deliller şikayetin haklılığını doğruladığı anda suçun failine yüksek meblağda para cezası uygulanmalı, bu  ceza ödemediği taktirde tazyik hapsine tabi tutulmalıdır. İktidar ve TBMM, bu gibi koruyucu yasalarla, cezaları daha caydırıcı hale getirerek kadınları, çocukları ve yardıma ihtiyacı olanları korurken, bizim üzerine düşen görev ise kadına yönelik şiddetin ve aile içi şiddetin karşısında daha dik durmaktır. Kadınların eşitlik, özgürlük ve onur içinde yaşama haklarını savunmak için verdikleri mücadelerinde her zaman yanlarında olacağız” dedi.

Konuya ilişkin olarak Avukat Yiğit Acar ise “25 Kasım her türlü şiddetin ve ayrımcılığın son bulması, kadınların güvencede, güvenli ve saygı dolu bir dünyada yaşaması için sesimizi yükseltmemiz gerek önemli bir tarihtir. Her alanda eşitlikçi adımlar atmaya devam etmeliyiz. Özellikle yargı alanında artık kadını yok sayan, ikincil gören anlayış son bulmalıdır. Kadınlar eşittir. Örneğin son aylarda BAE’de yürürlüğe yeni yasaya baktığımızda, bazı açılardan ne yazık ki ülkemizdeki uygulamadan ve mevzuattan daha ayrıntılı düzenlemeler olduğunu görüyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nin kurucusu ve taraf devleti iken bir gecede çekilmemiz hem yargı hem de bürokrasi açısından kadın haklarının  korunması, aile içi şiddete karşı mücadele edilmesi gibi temel sorumlu alanlarında hatalı tutumların artmasına sebep oldu. Her kadının yaşam hakkı, güvenliği ve mutluluğunu koruyacak önlemlerin hükümet tarafından alınmasını talep ediyoruz” dedi.