9 İşçiye Mezar Olan Anagold Madencilik Yeniden Açılmaya Hazırlanıyor
Erzincan'ın İliç ilçesi Çöpler köyünde 13 Şubat'ta siyanürlü liç yığının kayması sonucu oluşan göçükte 9 işçinin yaşamını yitirdiği facianın sorumlusu Anagold Madencilik yaptığı basın turlarıyla madeni tekrar faaliyete açmaya hazırlanıyor.
YAPILAN TESTLERDE YER ALTI VE ÜSTÜNDE KİRLİLİK BULUNMADIĞINI SAVUNDU
Anadolu Ajansı'nın (AA) aktardığına göre düzenlenen toplantıda maden sahasında çalışanlar ve ziyaretçiler için alınan güvenlik önlemleriyle ilgili gazetecilere sunum yapıldı.
Şirketin yöneticilerinden Cengiz Demirci de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Demirci, Fırat Nehri'ne siyanür karıştığı iddialarının asılsız olduğunu savundu. Demirci, olay sonrası bölgeden binin üzerinde numune alındığını, yer altı ve yer üstünde kirlilik bulunmadığını iddia etti.
Demirci, toprak kaymasının yaşandığı bölgeden 10,5 milyon ton malzeme kaldırıldığını kaymanın yaşandığı Sabırlı Deresi bölgesinde çok az bir yığının kaldığını ve bunun da sıyırma işlemlerinin sürdüğünü belirtti.
"KAZANIN NEDENİ MÜHENDİSLİK TASARIM HATASI"
Demirci, kaymanın ana sebebinin liç projesinin dizaynını hazırlayan firmanın "mühendislik tasarım hatası" olduğunu öne sürerek, "Mühendislik tasarım hatası olduğu zaman siz tasarıma ne kadar uyarsanız uyun bir noktada, 300 kilo denmişse size 150 kilo koyduğunuzda bu kırılır. Bunlar çok kritik, eleştirilerden biri şuydu, 'siz bunu nasıl görmediniz...' Dizayn yapan GRE her üç ayda bir gelip burada denetim yapıyordu. Türkiye'deki başka bir firma isim vermeyeyim, düzenli olarak ayda bir denetim yapıyordu. Uluslararası bir firma üç elemanıyla 365 gün buradaydı. Devletin görevlendirdiği başka bir firma 5 yada 6 mühendisiyle 365 gün burada. 4 firma tarafından ve bunlar uluslararası firma tarafından denetleniyor ve biz kendimiz hata yapabiliriz diye 4 firmaya vermişiz zaten. Bunlar tek tek her türlü denetimden geçiriyorlar" diye konuştu. Demirci "Yaşanan üzücü ve hepimizi derinden yaralayan olaydan sonra, mevcut çalışanlarımızın güvenliğini sağlamak da en önemli önceliğimiz oldu. İş sağlığı ve güvenliği süreçlerimizi yeniden gözden geçirdik ve güçlendirdik" dedi.
BİLİRKİŞİ RAPORUNA KARŞI ÇIKTI
Demirci, Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulmak üzere ODTÜ, İTÜ, İstanbul Üniversitesi – Cerrahpaşa gibi üniversitelerin akademisyenleri tarafından hazırlanan Bilirkişi Raporuna da itiraz etti.
Raporda “Alıcı ortamlarda , ilgili yönetmeliklerdeki sınır değerlerin bazı parametreler açısından aşılmış olması sebebiyle, çevre kirlenmesinin meydana geldiği kanaatine varılmıştır” cümleleri yer alıyordu. Bilirkişi heyetinin raporunda yeraltı ve yüzeysel su, hava ve toprakta yapılan analiz ve testlerde cıva, kükürt gibi bazı değerlerin sınırı aşarak verilebilir çevresel kalite standardının üzerine çıkıldığı tespiti yer alıyor.
Cengiz Demirci, bu bulgulara YTÜ ile Ankara Üniversitesi’nden akademisyenlerin hazırlıkları raporları örnek göstererek karşı çıktı; bu raporlarda kirliliğe dair veri olmadığını savundu. Demirci, maden açılmadan önce binlerce numune alındığını belirterek Bilirkişi Raporu’nda facia öncesi ve sonrasına yönelik karşılaştırma yapılmadığını iddia etti.
9 İŞÇİ YAŞAMINI YİTİRMİŞTİ
Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen heyelanda 9 işçi toprak altında kalmıştı. 2 işçinin 5 Nisan ve 19 Nisan'da, 2 işçinin 4 Mayıs'ta, 5 işçinin de 10 Haziran'da cenazelerine ulaşılmıştı.
Yaşanan facianın ardından Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevlendirilen 4 savcı tarafından sürdürülen soruşturmada olaya ilişkin 9 kişi gözaltına alınmış, bu kişilerden 6'sı 'taksirle ölümü ve yaralanmaya neden olmak' suçundan tutuklanırken, aralarında şirketin Türkiye müdürü C.D. ile A.R.K. ve M.T.A., adli kontrol ve yurt dışı yasağıyla serbest bırakılmıştı.