Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), İstanbul'daki ilçelerde kadın öğretmenlere yönelik "Etkili Öğretmenlik için Dış Görünüm ve Giyim Kodları" eğitimlerine başlıyor. Enstitü Sosyal ile birlikte verilecek olan dersler, 18 Ekim'de başlayacak. Eğitim-Sen, bu adımı kadınlara yönelik "makbul kadın" anlayışını dayatan bir politika olarak nitelendirdi ve tepki gösterdi.

“MAKBUL KADIN YAKLAŞIMI HAKİM KILINMAK İSTENİYOR”

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım, MEB’in başlattığı bu eğitimi, kadınların bedenlerine ve yaşamlarına dönük bir müdahale olarak değerlendirdi. Yardım, "Uzunca bir süredir kadınların bedenlerine, kimliklerine, yaşamlarına dönük ciddi bir saldırı süreci var. Kadınların nasıl yaşayacakları, nasıl çalışacakları, nasıl giyinecekleri bir biçimiyle tariflenmeye çalışıyor. Tariflendirme sonucunda da bir ‘makbul kadın’ yaklaşımı hakim kılınmak isteniyor. Kadınlar açısından bir dizayn söz konusu. Bunu iktidar uzun bir süredir sürdürüyor ve sürdürme araçlarından birisi de eğitim politikaları” diye konuştu.

“CİNSİYETÇİ EĞİTİM POLİTİKALARI DERİNLEŞİYOR”

Yardım, bu uygulamanın eğitim sisteminde var olan cinsiyetçi politikaların bir devamı olduğunu belirtti. Eğitim-Sen’in cinsiyetçi politikalara uzun süredir karşı çıktığını hatırlatan Yardım, "Eğitim politikaları, kadına yönelik şiddeti ve cinsiyetçiliği derinleştiren bir anlayışla yürütülüyor. Bu anlayış, çocukları bile etkileyen bir eğitim dizaynını içeriyor" ifadelerini kullandı.

“KADIN  EĞİTİMCİLER BASKI ALTINDA”

Simge Yardım, MEB’in bu eğitim programının kadın öğretmenlere yönelik baskı politikalarının bir parçası olduğunu söyledi. Yardım, “Daha önce de kadın eğitim emekçileri kıyafetlerinden dolayı soruşturmalara maruz kaldılar. Önümüzdeki dönemde bu baskının daha da artacağını ve kadın öğretmenlerin disiplin soruşturmalarıyla karşılaşmasının mümkün olduğunu öngörüyoruz” dedi.

“BU POLİTİKALARA KARŞI ÇOK GÜÇLÜ BİR MÜCADELEYİ ÖRGÜTLÜYORUZ”

Yardım söyle devam etti, “Bugün makbul kadınlık ile makbul öğretmenliği de tarifleyen bir iktidar anlayışı söz konusu. Biz kadınlar, tüm bu politikalara karşı çok güçlü bir mücadeleyi örgütlüyoruz. Emeğimize, kimliğimize, bedenlerimize, yaşamlarımıza sahip çıkan bir mücadeleyi örgütlüyoruz. Eğitim emekçilerinin kendi bedenleri ve hakları için dayatılan bu normlara karşı ortak ve güçlü bir mücadeleyi örgütlemesi ve ses çıkarması gereken süreci örgütlemeye ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz."