İklim krizi nedeniyle hava sıcaklıklarının arttığı Yunanistan, yükselen deniz suyu seviyesi yüzünden yarımadaların adaya dönüşmesi ve bazı adaların su altında kalma riskiyle karşı karşıya.

KURAKLIK VE ORMAN YANGINLARI

Yunanistan, son yıllarda sık sık karşılaşılan orman yangınları, sel felaketleri ve uzun süren çöl sıcaklıkları gibi iklim krizinin olumsuz etkileriyle boğuşuyor. Bu yıl, ülke tarihinin en sıcak ve kurak haziran ayını yaşarken, kuraklık sorunu sadece yaz mevsimiyle sınırlı kalmıyor; kış aylarında da kuraklıkta belirgin bir artış gözlemleniyor. Özellikle adalarda su sıkıntısı baş göstermiş durumda ve turizm nedeniyle artan su tüketimi, bu sorunu daha da derinleştiriyor.

COĞRAFİ DEĞİŞİM RİSKLERİ

Yunanistan, deniz suyu seviyelerindeki değişim nedeniyle çeşitli coğrafi risklerle karşı karşıya. Sahillerin gerilemesi, yarımadaların adaya dönüşmesi ve bazı adaların sular altında kalması gibi riskler öngörülüyor. 2050 yılına kadar, birçok sahilin büyük oranda su altında kalması bekleniyor. Özellikle sığ ve ince kumlu plajlarda, deniz suyu seviyesinin yarım metre yükselmesi halinde plaj genişliğinden 50 metre kaybedilmesi öngörülüyor.

SAHİLLER YOK OLUYOR

Sahillerin erozyona uğraması ve deniz seviyesinin yükselmesi, Yunanistan'ın ekonomik yapısını da olumsuz etkiliyor. Her metrekare sahil alanı Yunanistan'a yaklaşık olarak günde 10 euro gelir sağlıyor. Avrupa Birliği'nin araştırmalarına göre, 1990'dan 2022'ye kadar Akdeniz'de yaklaşık 780 kilometrekarelik sahil alanı kayboldu. Bunun yaklaşık 250 kilometrekaresi Yunanistan'a aitken, 150 kilometrekaresi Türkiye'ye ait.

KIYI EREZYONU NEDENİYLE SULAR ALTINDA KALMASI BEKLENİYOR

Deniz seviyesindeki yükselme, bazı adaların su altında kalmasına ve bazı yarımadaların adaya dönüşmesine yol açabilir. Özellikle merkezi neredeyse deniz seviyesinde olan ve bazı sahilleri halihazırda sular altında kalan Delos Adası'nın, 20-30 yıl içinde hem su seviyesinin yükselmesi hem de kıyı erozyonu nedeniyle tamamen sular altında kalması bekleniyor.