Cumhurbaşkanı Erdoğan:Türkiye'siz Bir Avrupa Güvenliği Düşünülemez

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde Büyükelçilerle İftar Yemeği programında konuştu. 

Küresel sistemin sorun ürettiğini ifade eden Erdoğan, "Varacağı yer askeri veya siyasal patlamalar olacaktır" dedi. Erdoğan, "Avrupa Birliği'ne üyelik sürecimizi stratejik önceliğimiz olarak görüyoruz. Son dönemde yaşanan gelişmeler Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Türkiye'siz bir Avrupa güvenliği düşünülemez" ifadelerini kullandı. 

Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle: 

"BU DURUMUN VARACAĞI YER ASKERİ VE SİYASAL PATLAMALAR" 

"Savaşlarla iyice derinleşen ekonomik sıkıntıların hala birçok ülkede devam ettiğini görüyoruz. Kural temelli sisteme güven azaldıkça tedirginlik artıyor. Küresel sistem sorun üretiyor. Varacağı yer askeri veya siyasal patlamalar olacaktır. Küresel karar alma mekanizmalarının dünyanın değişen şartlarına uyum sağlamasının vakti çoktan gelmiştir 

'Dünya 5'ten büyüktür' şiarı ile verdiğimiz mücadele, bırakın sorun çözmeyi kendisi soru üreten işte bu küresel sistemin yerine daha kuşatıcı bir yapının inşası içindir. Dünya nüfusunun dörtte birini oluşturan Müslümanların artık karar alma süreçlerinde hak ettikleri şekilde temsil edilmesi gerekiyor. Eleştiriye uğrasak dahi hakkı, hakikati ve tüm insanlık için en doğru olanı söylemekten geri durmadık, bundan sonra da geri durmayacağız. 

İyi günde dost ve kardeş bildiğimiz insanların kötü günlerinde de yanlarında olmaya çalışıyoruz. TİKA'mızla, Maarif Vakfımızla, Yunus Emre Enstitüsü, AFAD, Kızılay, Anadolu Ajansı gibi kurumlarımızla nerede bize ihtiyaç varsa orada olmanın gayretindeyiz 

UKRAYNA-RUSYA SAVAŞI: TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ MESAJI VERDİ   

Bu süreçte ilkemiz şudur; mazluma da zalime de kimlik sorulmaz. Biz kriz bölgelerine bakarken etnik aidiyet, inanç, renk, kökeni yalnızca el uzatılması gereken insanlar görürüz. Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne desteğimizi sürdürürken, muhtemel çözümün ne Rusya ne Ukrayna'sız olabileceğine inanıyoruz. Ateşe körükle gitmeden, krize çözüm üretmeyi amaçladık. Savaş şartlarına rağmen müzakere ve uzlaşının mümkün olabileceğini gösterdik. Gelinen nokta da bu yaklaşımların ne kadar gerçekçi ve isabetli olduğuna hep birlikte şahit oluyoruz. 

“FİLİSTİN HALKI BU RAMAZAN’I DA ACIYLA KARŞILADI” 

Filistin halkı bu Ramazan'ı da acıyla karşıladı. İsrail'in hukuk tanımaz şımarık tavırlarıyla ateşkes umutlarının solmaya başladığını görüyoruz. Kalıcı barış ancak adil ve onurlu bir barışla mümkündür. Bunun yolu da iki tarafın temsil edildiği müzakere sürecinden geçiyor. Bölgemizin kan, çatışma ve gözyaşına doyduğunu artık herkesin, tüm tarafların görmesini ümit ediyoruz. Tek masumun ölmemesi için müzakerelere ev sahipliği dahil her türlü desteği vermeye hazır olduğunu ifade etmek istiyorum. 

"MESCİD-İ AKSA KIRMIZI ÇİZGİMİZ" 

İlk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın kırmızı çizgimiz olduğunu bugün bir kere daha muhataplarına önemle hatırlatmak istiyorum. Batı Şeria'yı ilhak çağrıları yetmezmiş gibi bir de Mescid-i Aksa'yı hedef alan kışkırtmalarıyla İsrailli yetkililer ateşle oynamaktadır. 1967 sınırları temelinde bağımsız ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti kurulmadan İsrail de aradığı huzura kavuşamayacaktır.” 

“BÖLGEMİZİN YENİ HARİTALAR ÜZERİNDEN DİZAYN EDİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ” 

Suriye'de 8 Aralık'ta Esad rejiminin devrilmesiyle yeni dönem başlamıştır. Toprak bütünlüğü, siyasi birliğini sağlamış, tüm komşular için güven ve istikrar kaynağı olan Suriye'nin inşası en büyük temennimizdir. Yeni yönetimin gayretlerini takdirle karşılıyor, kendilerine gereken her türlü desteği sağlıyoruz. Dünyadaki hemen hiçbir ülkenin böyle ağır yükün altından tek başına kalkması mümkün değildir. Hepimizin Suriye halkının ülkelerini yeniden ayağa kaldırma çabalarına güçlü destek olması gerekiyor. Suriye'deki etnik ve dini aidiyetleri kışkırtarak bu ülkenin istikrarsızlığından medet umanlar hedeflerine ulaşamayacaklarını bilmelidir. Bölgemizin 1 asır önce olduğu gibi tekrar yeni haritalar üzerinden parçalanmasına, dizayn edilmesine müsaade etmeyeceğiz. Pusuda bekleyenlere, ellerini ovuşturanlara fırsat vermeyeceğiz. 

“KULAKLARA FISILDANAN SENARYOLARI ÇOK İYİ BİLİYORUZ” 

Terörsüz Türkiye hedefiyle yürüttüğümüz çalışmaların amaçlarından biri de bu kirli ve kanlı planlara engel olmaktır. Kulaklara fısıldanan senaryoları da çok iyi biliyoruz. Emperyalist senaryolara figüranlık yapanların akıbeti eninde sonunda buruşturulup bir kenara atılmaktır. Tarihin tekerrür etmesi istenmiyorsa izlenmesi gereken yol bellidir. Türkiye olarak güvenliğimize yönelik her türlü tehdidi kaynağında etkisiz hale getirme kudretine hamdolsun ziyadesiyle sahibiz. Ne ülkemizin ne bölgemizin geleceğine, teröre yer olmadığını herkesin anlamasını, kabullenmesini, sonu hüsranla bitecek ham hayallerle bitecek planlara koşmak yerine planlarını bununla ilgili yapmasını tavsiye ediyoruz. 

“TÜRKİYE'SİZ BİR AVRUPA GÜVENLİĞİ DÜŞÜNÜLEMEZ” 

Ermenistan'la normalleşme sürecini ilerlettiğimiz gibi Azerbaycan ile Ermenistan arasında kalıcı barışı tesis edecek anlaşmayı bekliyoruz. Doğu Akdeniz ve Ege'deki istikrar ortamının korunmasını arzu ediyoruz. Komşumuz Yunanistan'la karşılıklı adımlarla tesis ettiğimiz olumlu atmosferden yanayız. Ata yurdumuz Orta Asya'daki kardeş cumhuriyetlerle her alanda yakın ilişkilerimiz sürüyor. Uzaktaki gönül coğrafyamızda ilişkilerimizde Asya, Latin Amerika, Afrika politikalarımızın somut sonuçlarını alıyoruz. Avrupa Birliği'ne üyelik sürecimizi stratejik önceliğimiz olarak görüyoruz. Türkiye'nin yer almadığı Avrupa'nın küresel aktör olarak varlığını sürdürmesi giderek imkansız hale geliyor. Türkiye'siz bir Avrupa güvenliği düşünülemez. 

“TAM ÜYELİK SÜRECİNİ İLERLETMELERİNİ BEKLİYORUZ” 

Avrupalı dostlarımızın bu hakikatle yüzleşmesini, vizyoner bakış açısıyla tam üyelik sürecini ilerletmesini bekliyoruz. İslam düşmanlığı ve kültürel ırkçılık milyonlarca Müslümanın yaşadığı Batılı ülkeleri zehirli sarmaşık misali sarmaktadır. Kutsal kitabımıza yönelik menfur saldırıların fikir özgürlüğü ile meşrulaştırılması asla kabul edilemez. Bu yıl devralacağımız İslam İşbirliği Teşkilatı Dış İşleri Bakanlığı Konseyi dönem başkanlığımızda İslam düşmanlığı ile mücadelemizi sürdüreceğiz. Sizlerden önümüzdeki dönemde daha fazla dayanışma, daha samimi destek beklediğimizin altını bir kez daha çiziyorum. Antalya Diplomasi Forumu'nun 11-13 Nisan tarihleri arasında düzenleyeceğimiz toplantısını takip etmenizi sizlerden özellikle rica ediyorum."