Cumhur İttifakı'nda 'Öcalan' Çatlağı: Terörle Müzakere Olmaz!
Cumhur İttifakı’ndan Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın PKK’ya yönelik silah bırakma çağrısına sert sözlerle karşı çıktı. Açıklamanın hem içeriği hem de oluşturabileceği sonuçlar bakımından kabul edilemez olduğunu belirten Destici, "Bu süreç, Türkiye'yi büyük tehditlerle karşı karşıya bırakabilir" dedi.
''TERÖR SUÇLARINI AFFINA RIZA GÖSTERMEYECEĞİZ''Destici, PKK’nın Türkiye için en büyük tehdit olmaya devam ettiğini vurgulayarak, "Terör örgütünün elebaşına, örgüt üyelerine ve onlara destek veren yapılara asla güvenmiyoruz" ifadelerini kullandı. Açıklamasında, Türkiye’de bir “Kürt sorunu” olmadığına dikkat çeken BBP lideri, “Kürt kökenli vatandaşlarımız bu ülkenin eşit haklara sahip ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.
Terörle mücadelenin kararlılıkla sürmesi gerektiğini belirten Destici, “Geçmişte işlenen suçların affedilmesine, anayasal değişikliklerle ülkenin etnik veya bölgesel temelde ayrıştırılmasına hiçbir şekilde rıza göstermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
''TERÖRLE MÜZAKERE EDİLMEZ''Öcalan’ın çağrısına rağmen terör örgütü mensuplarının farklı isimler altında varlıklarını sürdüreceğini belirten Destici, "Dün bir kez daha gördük ki, terörle, teröristle müzakere edilmez. Topyekûn mücadele edilerek kökü kazınır" diyerek terörle mücadelede taviz verilmemesi gerektiğini vurguladı.
Destici’nin açıklamasının tamamı şu şekilde:
“Dün yapılan açıklamayı dikkatle takip ettik. Açıklama, muhtevasından ziyade mahiyeti itibarıyla da kabul edilebilir olmadığı gibi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milleti için gelecekte yaşanacak olumsuzlukların da aynası olmuştur. Gelinen noktada da, terör örgütünün elebaşına, terör örgütü mensuplarına ve terör örgütünün kurdurduğu siyasi parti görünümündeki yapılanmaya ve onların ipini tutan küresel emperyalist güçlere asla güvenmiyoruz.
Dünkü açıklama, sürecin ülkemizi hangi kötülüklere götürüreceğine dair önemli ipuçları da vermiştir. Bizim için, bugün takdim edilmeye çalışıldığı gibi, terör örgütünün elebaşısı ve terör örgütünün siyasi uzantıları “demokrasi kahramanı”, terör örgütü mensupları ise affedilmesi gereken “savaş suçluları”olmayacaktır. Tekrar ifade etmekte fayda var: Türkiye'de bir “Kürt sorunu” yoktur. Kürt kökenli vatandaşlarımız, Türkiye’yi ve Türk Milleti’ni oluşturan tüm etnik unsurlar gibi, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve aziz milletimizin, bir diğerinden farkı olmayan ayrılmaz bir parçasıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün vatandaşları, eşit haklara ve hürriyetlere sahiptir. Bitmiş ve kahraman güvenlik güçlerimiz tarafından kafası ezilmiş kanlı ve hain PKK terör örgütü yapılan çağrıya uysa bile, Türkiye sınırları dışında farklı isimlerle varlığını sürdüren ve ülkemiz için en büyük tehdit olan terör örgütü unsurları, çağrının kendilerini kapsamadığını ifade ederek, silah bırakmayacaklarını açıklamışlardır.
Bu ve çok sayıdaki sebeple; Anayasa’da, milletimizi ve ülkemizi, bölge, etnik köken ve dil farklılıkları üzerinden parçalara ayıracak değişikliklere; Suriye’de Türkiye’yi hedef alan terör örgütlerinin faaliyetlerine devam etmesine; Geçmişte işlenmiş olan suçların yok sayılmasına ve terör suçlularının affedilmesine hiçbir şekilde rıza göstermeyeceğiz. Hiçbir şey, terör örgütünün “evlatlarımızın katili” olduğu gerçeğini değiştirmeyecek, şehitlerimizin manevi şahsiyetini huzura erdirmeyecek ve onların geride bıraktığı ailelerinin acısını dindirmeyecektir. Son söz: Dün bir kez daha şahit olduk ki; “Terörle, teröristle müzakere edilmez, tüm unsurlarına karşı topyekun mücadele edilerek kökü kazınır.”