HATAY'DAN DERS ALINMADI MI?

6 Şubat deprelerinde yıkılan ve 269 kişinin ölümüne sebep olan Rönesans Rezidans hafızalardaki yerini korurken, Sarıyer'in göbeğindeki bu depreme dayanıksız binanın yapılması olası bir İstanbul Depremi'nde yaşanabilecek büyük kayıpların habercisi niteliğinde...

HESABINI KİM VERECEK?

Bu otelin yapımı tamamlanır ve kullanıma açılırsa olası bir afette yıkıldığında sorumluluğu kim üstelenecek? Sarıyer Söz Gazetesi olarak, bahsi geçen 'JW Marriott' oteli, otel hakkındaki rüşvet iddialarını hem Sarıyer Belediye'si İmar Komisyonu Başkanı Nizamettin Günel'e, hem otel yetkililerine hem de Sarıyer halkına sorduk.

DANIŞTAY RUHSATI İPTAL ETMİŞTİ

2004'te Danıştay tarafından ruhastı iptal edilen ve belediye tarafından mühürlenen inşaat neden hala tamamen yıkılmak yerine onarılarak halka açılmaya çalışılıyor? Halk arasında belediyenin bir miktar para karşılığında inşaata göz yumduğu iddiaları dolaşmaya başladı.

CHP'Lİ GÖKAN ZEYBEK 'CENAZE' DEMİŞTİ, ŞİMDİ NE OLDU?

2016'da, Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yapan ve bugün CHP Genel Başkan Yardımcısı olan Gökan Zeybek, "Şu an bölgenin imar planı yok. Danıştay tarafından da ruhsat iptali gerçekleştiği için ortada bir cenaze var. Mesele, bu cenazenin o veya bu biçimde kaldırılmasıdır" demişti.

CHP'li Zeybek bugün partisinin Genel Başkan Yardımcısı olarak yine partisinin belediyesinde daha önce 'cenaze' dediği bu yapının inşasının devam etmesine hangi gerekçelerle sessiz kalıyor? Gökan Zeybek bu işin ve rüşvet iddialarının neresinde? Gökan Zeybek neden susuyor veya bu yapının karşısında sessiz kalmasının arkasında kimler var? 

OTEL HAKKINDA 'BELEDİYE RÜŞVET ALDI' İDDİASI

35 yıl boyunca yağmur suyu ve rüzgar gibi etkenler nedeniyle yıprandığı halk tarafından vurgulanan inşaat halka açılmak için hızla devam ediyor. Danıştay tarafından ruhsatının kanunen iptal edilmesine rağmen Sarıyer Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından devam etmesine nasıl göz yumulduğu ise henüz aralanmamış bir sır perdesi. Sarıyer Belediyesi'nin otelin yapımına göz yumarak bir miktar para aldığına dair iddialar gündeme gelirken, olası bir depremde yıkılacağı söylenen otelin sorumluluğunu kimin üstleneceği akıllarda soru işareti bırakıyor. Sarıyer Söz Gazetesi olarak, konuya ilişkin Sarıyer Belediyesi İmar Komisyonu'na rüşvet iddiaları hakkında ne söyleyeceklerini sorduk ancak sözlü ve yazılı sorularımız Sarıyer Belediyesi İmar Komisyonu Başkanı Nizamettin Günel tarafından yanıtsız bırakıldı. Günel'in bu iddialara yanıt vermemesi ise iddiaların gerçek olduğu ihtimalini akıllara getiriyor.

OTEL AÇIKLAMA YAPMAK YERİNE MUHABİRİMİZE SALDIRDI!

İddiaları yerinde incelemek ve prensip edindiğimiz 'şeffaf ve objektif habercilik' anlayışımız gereği otel yetkilileriyle görüşmek isteyen Haber Müdürümüz Aykut Metehan ve Muhabirimiz Kevser Karaduman, otelin güvenlik görevlisinin sözlü şiddet ve tehdidine maruz kaldı. Otelin güvenlik görevlisi ekibimizi sert bir müdahale ile dışarı çıkarırken sözlü tartışma yaşandı. Tartışma esnasında güvenlik görevlisi ekibimize parmak sallayarak 'adam olacaksınız, burayı terk edeceksiniz, buradan çıkın, adam olacaksınız' söylemleri ile ekibimizin üzerine yürüdü. 

Sarıyer halkının temsilcisi olan Sarıyer Söz Gazetesi'nin, rüşvet iddiaları hakkında ne belediyeden ne de otel yetkililerinden bir yanıt alamaması iddiaların gerçekliğini kuvvetlendirir nitelikte.

"ACİLEN YIKILMALIDIR!"

Otel inşaatının devam etmesini güvenli bulmayan ve yıkılmasını isteyen 'Kent ve Doğa Savunucuları', her hafta salı günü 19.00’da otelin önünde eylem yaparak tüm doğa severlere dayanışma çağrısında bulunuyorlar. 'Enkaz otel' olarak adlandırdıkları inşaata karşı aynı çabanın İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Sarıyer Belediyesi’nden de beklendiğini yaptıkları protestolarda dile getiriyorlar. Sağlam raporu alan binanın sağlam olmadığı vurgulanırken yapılan eylemlerde otel inşaatının önünde, binanın deprem için güvenli olduğu yazan panonun üzerine “Bu bina depreme dayanıklı değildir! Acilen yıkılmalıdır!” yazan bir sticker yapıştırıldı. Halkın yanlış bilgilendirilmesine tepki gösteren doğa savunucuları, olası bir depremde binanın hem içindeki insanlara mezar olacağını hem de enkazın Sarıyer’e ulaşımı olumsuz etkileyerek daha fazla ölüme yol açacağını ifade ettiler.

SARIYER HALKI 'ENKAZ OTEL' HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYOR?

Sarıyer'de zeminin kayalardan oluştuğunu ama binaların genel olarak zayıf kaldığını ve depreme dayanıklı olmadığını belirten bir vatandaş, 35 senelik otel için "Tamamıyla bir iskelet halindeydi, sıcak-soğuk her şeyi gördü. Zemin sağlam olsa da inşaa edilen duvarların çok sağlam olduğunu düşünmüyorum. İnşaat halindeyken açıkta kalan demirleri paslandı, ufak bir sallantı olsa iskambil gibi yerle bir olur. 1990'dan beri tanıyorum anca bu sene işleme geçiyor, her sene üstüne bir kat çıkıldı." ifadelerini kullandı.

Bir başka vatandaş, "Ben 1992 yılında Sarıyer'e yerleştim otel o zamanlarda yeni inşaa edilmeye başlamıştı, şimdi ancak yeni faaliyete geçecek. Ne kadar dayanıklı onu bilmiyoruz ama o bina sağlıklı bir bina değil." dedi.

Asıl sebebin rant ve kar olduğuna değinen bir Sarıyerli, "Zanndersem rant ve çıkar olayı var orada benim duyduğum kadarıyla. Çıkar peşinde koştukları için yıkılması engelleniyor. Emekli olmadan önce inşaatçıydım, Sarıyer'in esas konumu neresi olursa olsun inşaata kapalı durumda. Arka görünüm dediler yine ranta dönüştürdüler, ön görünüm diye bir şeyde insanların yaşantısı yok." şeklinde konuştu.

Genel olarak paslanmış bir harabe gibi göründüğü ama şimdilerde onarıldığı yerel halk tarafından gözlemlenen otelin, senelerdir çürüdüğü ve onarımlarla yeterince sağlamlaştırılamayacağı düşünülüyor. Konuyla ilgili olarak bir vatandaş, "Çok eski bir bina ama bir güçlendirme yapılması şart ama bu çözüm olmayacaksa yıkılması gerekir. Bakımsız da kaldı yıllarca, o yüzden dayanıksızdır. Sarıyer'deki binaların çoğu eski yapı depreme dayanıklı olmadığını düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

AKILLARA İSİAS VE RÖNESANS VAKALARINI GETİRDİ

Geçtiğimiz yıl 11 ilde kayıplara neden olan 6 Şubat depremlerinde, Hatay'da 269 kişinin yaşamını yitirmesine sebep olan Rönesans Rezidans ve Adıyaman‘da 72 kişiye mezar olan İsias Otel'de yakınlarını kaybedenlerin, 'olası kast' yargılaması istemelerinin nedeni; beton kalitesinin düşük olması, binaya ruhsatsız katlar eklenmesi ve binaya ait zemin etüdü raporunun bulunmamasına rağmen inşaata göz yumanlardı. Otelin önünde her salı eylem yapan aktivistler aynı felaketleri Sarıyer'de de yaşamak istemediklerini belirtiyor.

OTELİN GEÇMİŞİ

Sarıyer'de bulunan otelin yapımı için 1989 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan ruhsat alındı. Ertesi yıl inşaatına başlanan yapının sahibi işadamı İsmet Uran, 1995 yılında  öldürüldü. 9 yıl boyunca ağır aksak ilerleyen inşaat 2004 yılında tamamen durduruldu. Bir vatandaşın, bakanlığın verdiği ruhsatta imar planının olmadığını gerekçe göstererek açtığı dava mahkeme tarafından haklı bulundu. Bu gerekçeyle ruhsat Danıştay tarafından iptal edildi ve inşaat Sarıyer Belediyesi tarafından mühürlendi. Kaba inşaatı biten ve o dönemde 'Grand Prestige İstanbul' olarak inşası tamamen durdurulan otel bu günlerde 'JW Marriot Residans' olarak halka açılmak üzere tekrar inşa edilmeye başladı.

HABER: KEVSER KARADUMAN - AYKUT METEHAN