Çetin Karayılan: Muhtarlık Siyasi Partilerin Uzantısı Değildir

 

 

‘’MUHTARLIK, BİR MAKAMDIR’’

Ben, tüm İstanbul muhtarlarının Sarıyer İlçe Başkanıyım. 2011 yılından beri başkanlık yapıyorum. Tüm İstanbul Muhtarlar Derneği 2010 yılında kuruldu. Dernek olarak başladı, federasyon olarak devam ediyor. Selami Aykut başkanımız önderliğinde de devam ediyor. 
Bizim de kendimize göre nüfusumuz ve gücümüz var. Ben vatandaşlarıma yettiğimi hatta arttığımı da düşünüyorum. Elimizden geldiğince herkese destek olmaya çalışıyoruz.
Burada doğduk burada büyüdük. Yaklaşık yirmi yıldır buradayım. Seçimden sonra 4-5 ay geçti. Vatandaşların teveccühü tekrar bizleri seçmesi, istemesi… Ben daha önce söyledim, herkese de söylüyorum. Muhtarlık, bir makamdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin en güzel makamlarından birisidir. Çünkü isminizle seçiliyorsunuz. 

‘’BİR SİYASİ PARTİNİN UZANTISI DEĞİLİZ’’

Bizi bir siyasi partinin uzantısı değiliz. Zaten olmadık, olmayız. Biz ismiyle seçilen bu işin demokrasinin temel taşı olan kişileriz. Ben öyle görüyorum. 20 yıldır da aynı şekilde gördüm. Hatta bu dönem de karşımda adayım da yoktu. Tek başıma aday oldum. Vatandaşlarımızın teveccühüyle yeniden seçildik. 

MUHTARLIĞIN KOLAY OLDUĞU ALGISI VAR. SİZ UZUN SÜREDİR BU İŞİ YAPIYORSUNUZ. MUHTARLIĞIN ZORLU YANLARI VAR MIDIR?

Muhtarlık, kolay demeleri kolay. Ağızdan çıkarken çok kolay. Bakın daha öncede söyledim. Biz; BEDAŞ’ın, İSKİ’nin, Sarıyer Belediye’sinin, Büyükşehir Belediyesi’nin, Türk Telekom’un, Sağlık Ocaklarının, PTT’lerin yeni aklınıza gelecek tüm kurumların hizmetkârı gibi çalışıyoruz. Onların bütün isteklerini bütün ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Vatandaştan aldığımız talepleri, ilgili kuruma iletiyoruz. Geliyor asfaltım yok diyor, biz de 444 17 22’yi ara diye yönlendiriyoruz. Ama hayır diyor, sen ara diyorlar. Sivrisinek şikâyeti için geliyor, 153’ü ara diyoruz yok sen ara diyor. Yine biz arıyoruz. En iyi şekilde vatandaşlara hizmet etmenin çaresini aramaya çalışıyoruz. Çünkü kurumun kapısı 24 saat açık, hiç kapanmıyor. 

‘’BU İŞİ YA SEVEREK YAPACAKSIN YA DA YAPMAYACAKSIN’’

Bizim bir grubumuz var. İBB’ye ait sivrisinek ve sineklerle alakalı bir grubumuz. Aslında Sarıyer’deki birçok muhtarımızda olduğunu da düşünmüyorum. Belki de kurmamışlardı. Bu arada İstanbul’da bir kez birincilik, bir kez de ikincilik ödüllerim var. Yani başvuruda, mail atmada, sistemi kullanmada en çok sosyal medyayı kullanan muhtarlardan birisi de benim. Bu benim iddiam. Birinciyim ve ikinciyim. Buradan kimseye daha kaptırmadık, çok şükür. Kaptırmaya da niyetim yok. Şimdi, bu böcekler hakkındaki şikâyetleri, bu sitem üzerinden göstereceksiniz. Birçok muhtarda bu sistem yok. İddia ediyorum, arkadaşlar bunun farkında bile değillerdir. Bu işi İstanbul’da kullanan ve birincilik, ikincilik plaketi olan benim. Bu işi ya severek, isteyerek yapacaksın ya da yapmayacaksın. Kimse seni burada zorla tutmuyor. Bunu Sarıyer için konuşmuyorum. Türkiye’de 58 binin üzerinde muhtar var. Bu ya isteyerek yapacaksın ya da yapmayacaksın. 
Sivrisinek konusunda gelen tüm ihbarlar bana resimli olarak geliyor. Bu arada Whatsapp’da mahallemize ait 7-8 tane grubumuz var. Bu gruplarda, spor kulübü, mahalle kulüpleri, Kooperatif grupları, aza grupları, sağlık ocağı, okul ve müdürlerle birlikte bir sürü grubumuz var. Bu gruplarımızın içerişimde yaklaşık 3500-4000’e yakın kişi var. Bu gruplar içerisinde atılan tüm mesajlara yanıt veriyoruz. 
Rumeli Hisarı muhtarı, Rumeli Hisarı Spor Kulübü Başkanı Adnan Bal, Rumeli Hisarı Hisar Der Dernek Başkanı Hikmet Kaya. Bu üç kişi, mahallemizde bir ağ oluşturmuşlar ve mahallemizde yaşayan yaklaşık 8500-8600 seçmeni ve 20-25 bin kişiye sahip bir nüfusumuz var. 

SİYASİ PARTİLERLE OLAN İLETİŞİMİNİZ NASIL?

‘’BENİM SEÇİLDİĞİMİ UNUTANLARA HATIRLATIRIM’’

Zaman zaman sıkıntılar yaşıyoruz. Şimdi yaşamıyoruz dersek birilerine kıyak olur ya da birilerine cila olmuş olur. Yok, ben doğrucu çavuşun doğrucu oğluyum. Ben doğrucuyum ve affetmem. İşini yapıyorsa yapıyor, yapmıyorsa yapmıyor derim. Ben halk tarafından seçildim. Benim seçildiğimi unutanlara hatırlatırım. Hangi toplumda, partide olursa olsun hatırlatırım. Ben halk tarafından seçilmiş bir kişiyim. Çok şükür, atanarak gelmedim, seçilerek geldim. Herkes haddini bilecek, ben biliyorum, onlarda bilecek. Herkes aldığı hizmeti ve görevi yerine getirecek. Nasıl ben elimde bir şey olmadan hizmeti getiriyorsam onlarda getirecek. Var mı elimde bir şey? Yok. Elimizde bir şey yok. Kalem, mühür, bilgimiz ve konuşmamız… Onun dışında bir şeyimiz yok. 

RUMELİHİSARI BAŞTA OLMAK ÜZERE SARIYER’İN EN BÜYÜK SORUNU NEDİR?

‘’İMAR VE TAPU’’

Çalışmalarımız var ve devam ediyoruz. İBB’nin burada kendine ait 3 tane mülkiyeti vardı. Mülkiyetlerin satışları yapıldı. Tamamlandı mı? Tamamlanmadı, devam ediyor. Halen müracaatını yapmayan vatandaşlarımız var. Kafa karışıklığı var. Doğru dürüst bilgi alabilecekleri yerleri de yok. Gidiyorlar, algılamıyorlar ya da yapamıyorlar. Tekrar muhtarlığa dönüyorlar ve biz de buradan telefonlarla iletişim sağlayıp durumu öğrenmeye çalışıyoruz. Bir amcamız aradı, parasını peşin yatırmış ama tapunu alamamış. Buna benzer şeyler. Vatandaşlarımızın çoğu bu gibi sorunlarla ilk defa karşılaştığı için ne yapacaklarını da bilemiyorlar. Her mahallede bir ofis kurulmalı mıydı? Kurulmalıydı. Vatandaş aklına takılanı gidip oraya sormalıydı.
Buradaki en büyük sorun şudur; burada 500 bin ev varsa bunun 4000 bini sağlamdır geriye kalan 1000 ev de tabuttur. En büyük sorun da bu. Burada, imarlı, iskânlı yerlerimiz var ama yenilenmeye müsaade edilmiyor. Nedir bunların adı? Tabut…

BAŞKA MUHTARLARADA ÖRNEK OLMAK GİBİ BİR AMACINIZ VAR MI?

‘’23 NİSAN’DA GELİN OTURUN’’

Öncelik olmaya çalışıyoruz. Buraya en son Şenol Kara adında bir arkadaşımız 5 koli kitap getirdi.  O getirdiğinde ona canlı yayın açıyorum. İzlenmesi yaklaşık 2-3k oluyor. Amacımız diğerlerini teşvik etmek. Bakın, insanlarımız kamera karşısına çıkmayı çok severler. Biriyle fotoğraf çektirir ve ben onu tanıyorum der. Oysa tanımıyordur. 
Ben birkaç kişiyle konuştum ve onlar evlerindeki kitapları toplayıp getirdiler. Teşvik edeceğiz, insanlara yardım etmeye devam edeceğiz. 
Muhtarlık, öyle herkesin bahsettiği gibi kolay bir kurum değil. Herkese düzgün ve adaplı, herkese hak ettiği şekilde hizmet etmeli ve ona destek olmanın mecburiyeti var.
Birçok kişi, oturuyorlar diyor. Nasıl oturuyoruz? Anlamadım. Oturmuyoruz, çalışıyoruz. Bir sürü iş yapıyoruz. Ağaçlarını kesiyoruz, lambasını yapıyoruz, peşine düşüyoruz. Onu ara, bunu ara, ona söyle, buna söyle. Okul kaydı yapılacak, müdür bize gönderiyor. Bu çocuğun üstü yok, ayakkabısı yok. Destek olalım. Ayakkabı ve çanta alalım. Muhtarlık kolay değil, dışardan bakıldığı gibi değil.  Bunu öyle düşünüyorlar ama öyle değil. Muhtarlık yapmak isteyene söylüyorum; 23 Nisan’da gelin oturun. Bakın basit mi değil mi?