Biz değil TÜİK Söylüyor: Ülkenin Yüzde 86'sı Yoksul!
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı verilerine göre, 2024’te aşırı yoksulluk sınırının altında yaşayan hane sayısı 3,6 milyona yükseldi. Her hane içinde ortalama 4 kişi bulunduğu göz önüne alındığında, yaklaşık 14 milyon kişi aşırı yoksullukla mücadele ediyor. Sosyal yardım harcamaları ise bir önceki yıla göre %61 artarak 491,7 milyar liraya çıktı. Ancak bu devasa harcamalar, yoksulluğun artışı karşısında yeterli olamıyor. Enflasyon, sabit ücretli çalışanların gelirlerini eritirken, alt gelir grubu hızla aşırı yoksulluğa sürükleniyor.
SÜREKLİ YOKSULLUK ORANI DA ARTTITÜİK verilerine göre, "sürekli yoksulluk" oranı, önceki yıllara göre %0,7 artarak %13,7’ye yükseldi. Çocuklar ve yaşlılar, yoksulluk riskine karşı en savunmasız gruplar arasında. 0-17 yaş grubunda bu oran %38,9, 65 yaş ve üzeri grupta ise %23,3. Bu durum, sosyal politikaların yetersizliğini ve gelir dağılımındaki adaletsizliği gözler önüne seriyor. Çocuklar, daha düşük gelirli ailelerde yetiştikleri için bu sorundan daha çok etkileniyorlar.
ÜLKENİN YÜZDE 50'Sİ BORÇLUTürkiye’de borçluluk oranı da endişe verici seviyelerde. TÜİK verilerine göre, 2024 yılında her 2 kişiden 1’inin borcu bulunuyor. Bu oran, konut alımı ve konut masrafları dışında %56,8 olarak hesaplandı. Türkiye Bankalar Birliği’nin verilerine göre ise bireysel kredi ve kredi kartı ödemelerini zamanında yapamayanların sayısı %39 arttı. Yüksek enflasyon ve artan yaşam maliyetleri, vatandaşları borç sarmalına sokarak, ekonomik krizin derinleşmesine yol açıyor.
MUTLU AZINLIK DA VAR ELBETTÜİK verileri, her 100 kişiden sadece 14’ünün insanca yaşam koşullarına sahip olduğunu gösteriyor. Bu grup, faturalarını ödeyebilen, temel ihtiyaçlarını karşılayabilen ve sosyal hayatını sürdürebilen kişilerden oluşuyor. Ancak, emekliler gibi sabit gelirle geçinenlerin maaşları geçimlerini sağlamaya yetmediği halde istatistiklerde "yardıma muhtaç" olarak yer almıyor. Bu durum, resmi verilerin gerçek yoksulluk düzeyini tam olarak yansıtmadığına işaret ediyor.