'ÇOK BÜYÜK BİR HADİSE'

'Ben artık siyasetle yakından ve yoğun olarak ilgilenmiyorum. Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atanması ile ilgili böyle yeni başlamış meselelerin nereye varacağını kestirmeden hüküm vermek ve hüküm ortaya koymanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Ortada hukuki bir süreç var. Hukuki sürecin de tarafları var. Bekleyip görmekte fayda var. Medyadan ve okuduklarımdan şunları söyleyebilirim, çok büyük bir hadise aslında. Seçilmiş bir belediye başkanının böyle bir hadiseyi yaşaması için çok ciddi olarak yapacağı yanlışlar olması lazım. Ve bu yanlışların belgeli olması lazım. Bu kısmı da hukuku ve süreci ilgilendiriyor.'

'ÖNEMLİ OLAN YURTTA YAŞAYAN BÜTÜN YURTTAŞLARIMIZIN YÜZÜNÜN GÜLMESİDİR'

'Benim başkanlığı bırakışımın ardından 15 yılı aşkın bir süreç geçti. Total bir mukayesenin doğru olduğunu düşünmüyorum. Gelirleri pozitif kullanabilecek bir bütçeyi yapmak yapılacak işler içerisinde de o yörede yaşayanların ihtiyacını karşılamak asıl olandır. Eğer kaynaklar doğru kullanılırsa, Eğer ihtiyaçlar aciliyet ve verimlilik sırasına konulursa, daha önemli sıradan başlanırsa millet memnun olacaktır. Eğer güzel şeyler yapılırsa, Sarıyer’de yaşayan herkesin hayatı kolaylaştırılmış demektir. Kolaylaşan hayatı yaşayanlar da teşekkür ederler. Önemli olan yurtta yaşayan bütün yurttaşlarımızın yüzünün gülmesidir.'

'ÖNEMLİ OLAN SUİSTİMALE YOL AÇABİLECEK KAPILARI KAPALI TUTMAK'

'Bazı şeyleri karıştırmadan düşünerek ve ayrıştırarak değerlendirmek lazım. 101. Yılı kutluyorsak bu sevincin yaygınlaşması lazım. Ortaklaşa bir sevinci dalgalandırmak gerekir. Yöneticilerin de dikkat etmeleri gereken bir şeydir ancak benim dönemimde bir belde belediyesi bizim çok düşük rakamlarla yaptığımız programı onun on on beş misli bir maliyetle yaptıklarını görünce bu ne hal diyorduk anlamaya çalışıyorduk. Biz de sünnet merasimleri yaptık. İhtiyaç sahiplerine evlendirme programları yaptık. Bunların hepsinde makul yol ve yöntemleri kullanmaya çalıştık. Sarıyer imar noktasında kısıtlı bir ilçe olduğu için en çok gelir de belediyelerde imar gelirleri olduğunu düşündüğümüzde belediyenin orada çok büyük bir kaynak kullandığını düşünmüyorum. Zar zor imkanlarla bir araya gelen bu imkanları yine zar zor harcamak lazım. Önemli olan suistimale yol açabilecek kapıları kapalı tutmak.'

'SEDAT KARDEŞİM İLE İLGİLİ SÖYLENTİLER STADIN İSMİNİN DEĞİŞTİRİLMESİYLE BÖYLELİKLE KAPANMIŞ OLDU'

'Stadla ilgili olarak, benim bir yerde ismimi bulamazsınız. Bunun doğru olmadığını düşünüyorum. Sedat Bey ile ilgili bahsettiğimiz alanlarda da görevi devraldığımızda mecliste bir takım iddialar ortada oldu. Meclis üyeleri önergeler verdiler. Meclise taşıdılar. Taşındıktan sonra komisyon kuruldu ve bunu inceledi. İddiaların doğru olmadığını ortaya çıktı. İsim oradan ortak bir düşünceyle düştü. İsimde koymadık öyle kaldı. Sedat Bey ile bir problemim olsa bir konuda atak yapmam bir sürü şey bulmaya çalışırım. Biz Sedat Bey ile ilk defa 99 seçiminde rekabeti yaşamadık. İlçe başkanlığım döneminde de ortaklaşa çalışmalarımız oldu. Türkiye’de etnik farklılaşmalar ve mezhebi farklılaşmalar da var. Ama ben belediyeden otobüs tahsis ederek imkan hazırlayarak onların hem mezarlarını göndermek konusunda yardımcı oldum hem de ticaretlerinde yardımcı oldum. Sedat kardeşim ile ilgili söylentiler stadın isminin değiştirilmesiyle böylelikle kapanmış oldu.'

'O GÜNKÜ İHTİYAÇ İLE BUGÜNKÜ KONUMU FARKLI DEĞERLENDİRMEK LAZIM'

'Kilyos’taki tesisler Turban tesisleriydi Sedat Bey’in döneminde, orada Turizm Bakanlığı ile ilgili bir değişiklik oldu. Ancak biz geldiğimizde çok derbeder bir halde bulduk. İçerideki eşyaların hepsinin tahrip edildiğini veya yok olduğunu tespit ettik. Orayı değerlendirmek içinde oturup çalıştık. 300 yatak kapasiteli bir yerimiz vardı oranın etrafını düzenledik ve o 300 yatak kapasiteli tesisi sürekli Sarıyerlilerin emrine verdik. Herkes kullandı. Orayı aktif tuttuk. O günkü ihtiyaç ile bugünkü konumu farklı değerlendirmek lazım. Belediye binasının biz planlamada yerini belirledik ve prosedürünü tamamladık. Şükrü Bey Belediye binasını da yaptı benim o dönemki düşüncem kaymakamlığı ve belediyeyi bir araya toplamaktı. Vatandaş geldiği zaman bütün işlerini bir komplekste görsündü benim amacım.' 

'BAĞIMSIZ BİR ADAYIN KAZANMA ŞANSINI BEN MÜMKÜN GÖRMÜYORUM'

'Bağımsız bir adayın İstanbul gibi bir metropolde seçmen sayılarının bu kadar yüksek olduğu ilçelerde bağımsız bir adayın partilerden uzak kalarak kazanma şansını ben mümkün görmüyorum. Bugün artık birleşmeler var yani bir tarafta Cumhur İttifakı var diğer tarafta Millet İttifakı var. Bu yapılanmalarda artık tepe noktadaki siyasetçilerin çok daha dikkatli çok daha doğru karar alma zorunluluğu doğdu.'

'DOĞMA SARIYERLİ DEĞİLİM AMA YAŞAMA SARIYERLİYİM'

'Ben uzun zamandan beri siyasetle sadece vatandaş olarak ilgileniyorum. Bana gelip bir büyük olarak bir şey sorarlarsa onlara yardımcı olmak adına düşüncelerimi paylaşıyorum. Sarıyer’de yaşamaya devam ediyorum. Ben Sarıyerliyim. Doğma Sarıyerli değilim ama artık ben yaşama Sarıyerliyim. 10 yılımı verdim. Bu 10 yıl içerisinde de hiçbir beklenti içerisine girmeksizin koştura koştura projelerimle, gördüğüm kadarıyla, yapabildiğim kadarıyla yaptım. Biz el yordamıyla siyasete ve belediyelere geldik ama artık el yordamıyla belediyelerin yönetilmesinin mümkün olmadığını da iddia ile söyleyebilirim. Artık zamanlı belediye başkanlığı mümkün değil aktif zamanlı belediye başkanlığı yapacaksınız. Şunda bir hayır kurumunda gönüllü olarak sadece emekli bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak hayata devam ediyorum.'

'GÜZEL İŞLERLE MEŞGUL OLURSANIZ GÜZEL İNSANLARLA BİR ARADA OLURSUNUZ'

'Mutalaka bir meşguliyete kendilerini bağlasınlar, şeytanın tuzağına düşmelerini asla istemiyorum. Güzel işlerle meşgul olursanız güzel insanlarla bir arada olursunuz. Bir arada olmak güzel şey birlikte olmak güzel şey onlara da güzel şeyler diliyorum.'